Öyle diyorsanız! Öyledir

Uzun zamandır kelime dizgisi uğraşı içerisinde olmadım.

Güzelim topraklar üzerinde yaşayan geçmiş bilgisi yoksunu insanımızın avadanlıklarına kafa yormayalı uzun zaman oldu.

Her şey değişmiş diyorlar.

Bildiğimiz her şey ya yanlış ya da eksikmiş.

Düşman denilenlerin aslında hiç düşmanlığını yaşamamışız. Onlarca yıldır yaşananlar basit bir toplum mühendisliği imiş. Bizler de o mühendislik ürünü kepazeliklerden ibaretmişiz.

Ne doğrumuz doğru imiş, ne yiğitliğimiz yiğitlik. Vatan sevgimiz ise başkalarının menfaatlerine ulaşmak için kullandıkları enayiliğimiz. Öyle olsun! Yanılan ben olayım.

Dört bir yanım dost devletler ile sarılmış olsun. Sınırlar kaldırılsın. Geçmişe ait ne varsa sorgulansın günahı ile sevabı ile ortaya konsun.

Varsın herkes kendi toprakları üzerinde özgürce yaşasın. Bağımsızlık isteyene bağımsızlık, anadilde eğitim isteyene eğitim. Kültürel hak isteyene hak, toprak isteyene toprak verilsin. Sorun değil.

Tarih boyunca nelere alışmadı ki yürekler. Tarih boyunca dünyayı kana bulayanları şimdilerde nasıl görüyoruz. Elbet başka türlü görmeye de alışır bu yürek. Sorun değil.

Kimse ile kirli hesabımız olmadı ki bizim. Kimseyi tarih çöplüğünde yok etmek istemedik ki hiçbir zaman. Başını eğenin başını kesmedik, aman dileyene fiske vurmadık ki.

Anlamadığım tek şey var; emparyalist düşünme tarzından uzak olunacaksa büyüklük nasıl sağlanacak ki? Mevlana’yı severim. Hem de çok severim ama Mevlana felsefesi ile ülke yönetilir mi? Kuşkum bundan yanadır.

Gaza ve cihat yalanmış! Vatan sevdası uğruna şehitlik yalanmış!

Bedir, Uhud, Çanakkale, Niğbolu, Mohaç, Puvatya vb bütün hepsi boşmuş.

Bir tek doğruyu şimdi yapıyoruz.

Avrupa Birliğine gireceğiz.

Orta Doğu’nun en muteber devleti olacağız.

Kafkaslar bizim sayemizde barışa kavuşacak.

Orta Aysa bozkırlarında yine Türk tuğları rüzgarla sohbet edecek.

Dünyanın sayılı Devlet-i Aliyesine dönüşeceğiz yeniden.

Bir fiskelik ekonomimizle dünyanın müthiş ekonomisine dönüştürüp dünyaya diklenmeyeceğiz ama dik duracağız.

Basit bir soru; Kim ne için buna izin versin.

Batı bu kadar aciz bir durumda da bizim neden şimdiye kadar haberimiz olmadı.

Dedim ya kandırılmışız.

Et tekrar-ül Ahsen, velevkane yüzseksen.

Bunu da yanlış yazmışım.

Kahretmesin.