Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Oyunlar sanal, ama ölümler gerçek!..

Okyanus ötesindeki Amerika’nın 3 önemli düşünce kuruluşu, 2 ay önce Washington’da Suriye ile ilgili bir ‘Savaş Oyunu’ düzenlemiş, iyi mi?
2012 Ağustos’u ile 2013 Nisan’ı arasında yaşanabilecekleri tahmin etmeye çalışmışlar. Muhtemel senaryolar masaya yatırılmış. Her yeni adımda da, senaryolar yenilenmiş.
Bu sanal oyunda, Amerikalı uzmanlar 3 aktörün rolünü üstlenmişler:
ABD, Suudi Arabiyya ve tabii ki Türkiye...
Oyunun başlarında ABD ve Suudi Arabiyya, Türkiye’nin krize liderlik etmesini beklemişler. Türkiye buna karşı çıkmış, tehlikeli bulup uzak durmuş; “Ancak NATO ile birlikte hareket edersek olur” diye sızlanıp, bir şekilde “oyunbozanlık” yapmış.
Bunun üzerine “senarist”ler, Suriye’deki ölü sayısını ve Türk sınırına daha fazla mülteci yığmışlar. Türkiye yine ikna edilememiş.
Sonunda “oyun kurucular” Türkiye’yi, Suriye’ye askeri müdahaleye zorlayacak formülü bulmuşlar: Türkiye’de bombaların patlatılması, olayın PKK üzerine atılıp, daha fazla can kaybı yaratılması...
Sanal plan böyle iken, ilk bombalar için öngörülen kentlerden biri; ne tesadüftür ki, GAZİANTEP imiş…

Veee sanal plan gerçek oldu! Yine ne tesadüftür ki; elin Okyanus ötesinde vakit geçirmek için ekranlarda oynadıkları bu yalancıktan oyun, taa burada gerçekleşiverdi; çoluk çocuk, genç yaşlı, asker sivil demeden bu bombalardan yine bizim insanlarımızın gerçek kanları akıtıldı…

Şimdi eğri oturup da, biraz doğruları, malûm gerçekleri konuşalım ve soralım:

-- Yıllardır Vietnam’da, ŞAH’ı devirdikleri İran’da, Afganistan’da, Irak’ta ve son iki yıldır da Tunus, Mısır ve Libya’da bu sanal oyunlar oynanmadı mı? Bu sanal oyunlar ‘GERÇEK’ oldu mu, olmadı mı?

-- Şimdi bu oyun Suriye, İran ve Türkiye üzerinde oynanıyor! Taktik aynı, bu oyunu kuranlar ve aktörleri ip cambazı gibi oynatanlar, aynı süper patronlar değil mi?

-- Önümüzde yaşanmış gerçekler dururken, durduk yerde bizim insanlarımız da katledilmeye başlanmışken; bunun artık bir ‘sanal oyun’ değil de, hepimizce malûm olan bir “BOP Projesi”ni hayata geçirme gayretleri olduğunu göremiyor muyuz!?

-- Süper Patron’un, Irak – İran – Suriye ve Türkiye sınırları arasında İsrail gibi uydu bir devlet, bir “Uydu Kürt Devleti” kurma gayretini, bu iş için de PKK hainlerini kullandığını hâlâ anlayamadık mı? Bizimkilerinin elini – kolunu bağlayıp da, müdahale etmemizi engelleyenlerin kimler olduğunu hâlâ öğrenemedik mi?

Hepsi tehlikenin farkındalar ama, zamanında kapı arkalarında gizlice imzaladıkları ‘ikili antlaşmalar’ yüzünden bir şey yapamadıklarını kavrayamadık mı!? Ülke elden gidiyor, sanal uyutma yalanları yüzünden gerçekleri hâlâ göremedik mi?

Gelin size, bu garip halimize tıpa tıp uyan bir fıkra anlatayım:

Dolmuş durağında sıra bekleyen genç bir karı – koca ve 10 yaşlarındaki oğullarının yanına, arsız ve çapkın bir adam sokulmuş. Başlamış adamın güzel eşini taciz etmeye… Kadın, çaresizce kocasına bakar, kocası olacak dallama da içinden; “Dur bakali, daha neler olucek?” diye geçirirmiş…

Aile dolmuşa binmiş, arka koltuğa da çapkın adam oturmuş. Yolda giderken, adam kadının saçlarını okşamaya başlamış. Kadın, kocası ve oğluna biraz sokulup, yine çaresiz ve manidar gözlerle bakmış, kocası içinden; “Dur bakali daha neler olucek?” diye geçirmiş.

Evlerinin yanında dolmuştan inmişler, adam yine arkalarında ve kadına sürtünerek yanı başlarında yürüyor. Oğlu durumu fark edip, adamla annesi arasına sokuluyor, kocası yine; “Dur bakali daha neler olucek?” diye düşünüyormuş. Kadın kapıyı açmış, içeri girmişler, adam da içeri girmiş. Kadın hızla yatak odasına koşmuş, adam da arkasından… Kocası aynı merakla olayı seyrederken, 9 yaşındaki oğlu bakmış olacak gibi değil, hemen mutfağa girip bir bıçakla geri dönmüş, hızla yatak odasına doğru yönelmiş. Oğlunun niyetinin kötü olduğunu anlayan sersem baba çocuğu tutup; “Dur, ne yapıyorsun; hele dur bakali daha neler olucek?” demez mi?

Tepesi atan oğlu; “Ne aptal şeysin baba, daha ne olacak!? Adam annemi becerecek, sen kalkmış; ‘dur bakali daha neler olucek?’ diyorsun!.. Bırak beni; ben bile bir zina olacağını anladım, sen hâlâ anlayamadın aptal herif!..” diye bağırıp, adamı kovalayarak evden atmış…

Sınırlarımızda bunca olup bitenden sonra, “Dur bakali, daha neler olucek?” diye düşünmenin bir âlemi var mı? Sanal oyunlar gerçeğe dönüşüyor, krizi yönetemedik, her gün masum insanlarımız ölüyor, ülke elden gidiyor, daha ne olmasını bekliyoruz ki!?                              

Sakin KOŞAR…

 

 

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..