Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '07

 
Kategori
Felsefe
 

Özgür bir insan mısınız?

Özgür bir insan mısınız?
 

Arkadaşım, dostum, kardeşim diyebileceğim bir arkadaşım bir gün şu sözle karşıma çıktı "hiçbir şeyim bana ait değil". İlk anda yanlış gibi gelen bu söz üzerinde düşünmeye başladım, ve gördüm ki söz gerçeğe çok yakın bir anlam taşıyor. Bunu aynaya baktığımda, karşında duran adam olmasını istediğin adam mı sorusunu sorduğumda sorgulama ihtiyacı duydum. Ve gördüm ki işler karışık.

Bunun üzerine çevremde çok bilinçli olarak okuduğunu ve tez, antitez, sentez yapma yeteneği olduğunu düşündüğüm insanlarla "her şeyin sana mı ait? " sorusunu tartışmaya başladım. Çoğunluk önce düşünmeden evet en azından aldığımız kararlar bize ait dediler. Ben şunu iddia ettim "kararlarınızın çoğu size genetik şifreleriniz ve sosyal çevreleriniz tarafından öğretilen durumların sonucudur ve aslında kararlarınız bile size ait değil, ancak özgür insanların kararları kendilerine ait olabilir" ve "özgür insanlar farklılık yaratırlar bunların sayısı da çok azdır". Ben inanıyorum ki;

Özgür insanlar birey olmayı beceren insanlardır, birey olmayı beceremeyenler özgür olamazlar ve hiçbir şeyleri kendilerine ait değildir. Birey olmayı beceremeyen insanlar, medya, aile, genetik yapı, arkadaşlar ve sayabileceğiniz birçok dış etkinin bir harmanıdırlar ve hayatı sorgulayarak özgür düşünce üretme yeteneğine sahip değildirler. O zaman, insan topluluklarında şimdiye kadar tanımı yapılan demokrasi anlayışlarının tümüyle gözden geçirilerek yenilenmesi gerekir. Düşünceleri ve kararları bile kendilerine ait olamayan insanlar nasıl doğru seçim yapabilirler ki verdikleri oyların sonucu doğru olsun. Biz toplum olarak bunu yıllardır yaşıyoruz ve sonuçlar hep toplumu kötüye götürüyor. Bence.

Tek başına yaşamak ile toplu halde yaşamanın mutlaka farklı kuralları vardır. Çoğunluğun seçtiği doğru dersek benim gibi kendini azınlıkta hisseden insanlara hangi çoğunluk demokrasisi özgürlük sağlayabilecektir. Benim dünyamla hiçbir ilgisi olmayan birçok seçilmişin benim hayatıma ne katkısı olabilir.

Bu nedenle bir kez daha yineliyorum klasik demokrasi anlayışı yanlıştır yeni bir tanım gerekmektedir. Bugünkü anlayış benim kuşağımı ve benden sonraki kuşakları dejenere etti, böyle sürerse daha birkaç kuşak dejenere olacak ve toplum toparlanamayacaktır. Bu demokrasi , üretmeyen insanlar türetti, bu demokrasi cahilleri baş tacı yaptı, bu demokrasi ülkemin, değerleri olan dürüst insanlarını pasifize etti.Her oy'un eşit sayıldığı bir demokrasi anlayışı, nasıl olur da doğru kabul edilebilir, özgür fikir üretemeyen ve kendilerine ait bir şeyleri olmayan insanlar sandık önünde nasıl eşit olurlar, ve seçilenler halk bizi seçti derken neyi anlatmak istiyorlar. Teknolojinin tüm hayatları değiştirdiği bir dünyada teknolojiyi üretemeyen ve hatta kullanamayan insanların seçimi nasıl doğru olabilir. İşte bu demokrasidir ki 50 yılda "öteki Türkiye", "beriki Türkiye", gibi ucube kavramlar yarattı Ve benim gibi insanların bu ikisinde de yeri olmadığı ortaya çıktı "kendi Türkiye’miz" yok artık.

Benim gibi insanlar kimler mi, biz insan olmayı benimseyen, işini doğru yapan, sıraya giren, kırmızıda duran, yere tükürmeyen, toplu taşım araçlarında bacaklarını açıp oturmayan, ter kokmayan, sosyal ve doğal çevreyi kirletmeyen, insan hakkı yemeyen, vergisini veren, karakola mahkemeye düşmek istemeyen, sürekli gelişimden yana olan, okuyan, düşünen ve birey olarak toplu yaşamayı isteyen insanlarız.Ve tüketiliyoruz. Hiçbir şeyi kendine ait olmayan insanların demokrasisinde tüketiliyoruz, bize yazık olduğu gibi geleceğe de yazık oluyor. Haydi bir şeyler yapalım.Eğer benim söylediklerime katılmıyorsanız başka bir şeyler söyleyin ama nerede olduğunuz anlaşılmaya başlasın.

Bana ait ne var? Kendi kendimize soralım.

En son güncel olayları ele alalım ve soruları çoğaltalım.

Hrant Dink cinayetini duyar duymaz, duyduktan on dakika sonra, bir gün sonra, bir hafta sonra düşünceleriniz nasıl gelişti veya değişti?

Derin devlet lafını duyduğunuzda ne düşündünüz, medyada görüntüleri izleyip okuyup tartışmaları dinlediğinizde ne düşündünüz?

Ait olduğunuz yeri, düşüncelerinizi, değerlerinizi sorgulayabiliyor musunuz?

Bunlar çok önemli sorular ve yanıtları da çok önemli.

Ben kendim ile ilgili “özgür insan” mıyım sorgulamasını yaparken, çok başarılı değilim. Siz başarılı mısınız? Size ait ne var?

En can alıcı soru “özgür olmayı istiyor musunuz? ”

İhtiyaçlar ile özgürlük ters orantılıdır.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..