Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Özledim...

Özledim...
 

Resim bir sitesinden alıntıdır.


Neleri özledim biliyor musunuz ?

Çocukluğumda anneanemin evinde bir salıncağım vardı.

Çocukluk hayallerim hep bu salıncakta asılı kaldı diyorum son günlerde çocukluk hayallerimi özledim.

Bir kere ben deniz kıyısında yaşamalıydım.

Geriye dönüp baktığımda mutlak başardığım şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

Ama daha çok hayalim vardı yahu benim ...

Özlemini çektiğim daha çok şey var.

Yakın geçmişten uzak geçmişten şeylerde çalınıyor kulağıma...

Mesela Romada bir akşam yemeği yediğimiz restaurantta (Yanlış hatırlamıyorsam adı Da meo patacca idi)

Üsküdara gideriken aldı da bir yağmur parçasını söylemişti İtalyan müzisyenimiz.

Kırmızı gömlek yeşil ceketi ile yarımyamalak söylediği şarkı hala kulaklarımda.

Romanın ara sokaklarında ilk hali gibi korunmuş bir yer bu restaurant tıpkı çocukluğumda anneanemin bana öğrettiği gibi eskinin değerini bileceksin eski yeninin daima bir adım önündedir.

Onca uzaklığa rağmen çok yakın geldi o mekan bana ...

Şarap , müzik belkide özlemiştim.

Aslında salaş mekanlar hiç bana göre değil.

Ben görgemi severim artık tevazuya gerek yok.Bu yüzden çok tenkit edilirim.

Neymiş ben prenses mişim ?

Herşeyi beğenmez mişim?!

İyide hayatta herşeyi beğenirsem benim tercihlerime ne oldu?

Bazı insanlar salaş mekanları sever ben ise görkemlileri.

Büyük ve konforlu mekanlar benim mekanlarım.

Yok yok saraylarda falan doğmadım.

Belkide önce doğduğum yerden bahsetmeliyim;

Bir oda bir salon ve toplamda sadece 65 metre kare olan evimizden.

Banyosunu hatırlıyorum yer sorunundan mütevellit az tavşan bakmadım orada.

He evet tavşanlarım vardı benim beyaz yumuşak tavşanlar.

Onlara özlemimden midir nedir hala yumuşak bir şey göreyim hemen sarılırım.Yeter ki yumuşak olsun ...

Sonra annemi özledim omzuna yatıp aşklarımdan sözettiğimde beni sabırla dinleyen (normal bir saattede anlatmadım hiç sabah ezanını çok gördük biz ana kız )

Hıçkıra hıçkıra ilk boynuzumu yerken o yine benimleydi.Çok canım acıyor anne dediğimde Geçecek demişti.

Hakikaten geçti :)

Onuda unuttum diğerleri gibi olan yine anneme oldu başlangıçta ortasında sonunda o hep beni dinledi.

Ve hep Çok canım acıyor anne dediğimde aynı sukunet;

Geçecek canım kızım Geçecek...

İyide anne;

Deldide geçti.

O delikleri kapamak uzun sürdü hatta bir çoğu kapanmadı kanadı kabuk tuttu artık kaşımıyorum o yaralarımı nedense bu yazıyı yazarken birden aklıma geliverdi?!

Dedimya dostlarım özledim gelmişi geçmişi ...

Gecenin bir vakti özlediklerim bir kez daha aklıma düşüverdi...

H.A.
19.05.2009

 
Toplam blog
: 50
: 3085
Kayıt tarihi
: 31.10.06
 
 

Merhaba hayatta herkesin söyleyeceği birkaç cümlesi vardır, ben de ‘söyleyeceklerim var’ adlı bir kö..