Para Blokajı

AH KRALIM SEN NE YAPTIN?

Dokunduğu Şeyleri Altına Çeviren Kral’ın  Hikayesi

Şarap tanrısı Dıonısos’un yoldaşı Satıros, bir gün Frigya’yı gezerken, Midas’ın sarayının gül bahçesinde uyuyakalır. Kral Midas’ın adamları, Satıros’u bulurlar ve Midas’ın yanına getirirler. Midas, Satıros’u uzunca bir süre sarayında ağırlar, izzet ikramda bulunur. Midas’ın konukseverliğinden çok etkilenen Şarap Tanrısı Dıonisos, kralın kendisinden bir dilekte bulunmasını ister. Kral Midas ” dokunduğum her şey altına dönüşsün, böylece daha zengin olayım ” der.

Midas’ın dileği, Şarap Tanrısı tarafından kabul edilir. Ancak aynı gün akşam yemeğinde, dokunduğu yiyecek ve içeceklerin altına dönüştüğünü görünce, tanrı Dıonısos’tan, bu uğursuz gücü geri almasını ister. Midas’ın durumuna acıyan tanrı, krala Paktalos ırmağında yıkanmasını söyler. Bu ırmakta yıkanan Midas, tuttuğu her şeyin altına dönüşmesinden kurtulur. O günden beri de, bu ırmakta bulunan altın parçacıkları, bu efsaneye bağlanır.

Bu hikayeyi burada paylaşmamın amacı seans esnasında danışanımın bu hikayeden sebep para blokajı yaşadığıdır. Danışan çok küçükken bu hikayeyi duyuyor ve en etkilendiği bölümü  zihninde şöyle canlandırıyor. Annesine ve kardeşine dokunuyor ve altına dönüşüyorlar. Aklındaki anlık  bu sahne ile yalnız kalıyor, korkuyor ve bir karar veriyor ben sevdiklerime zarar veremem hem de yalnız kalamam o yüzden kral olsam bile çok altın, zenginlik ve para  istemiyorum .

Danışanın kişisel hikayesinde ise bu blokaja ait çok belirgin bir özellik var, potansiyeli çok güçlü, güzel okullarda okumuş bununla beraber hep düşük ücretli işlerde çalışmış ayrıca kimi partner olarak seçiyorsa kişi ile ilişkiye başladıktan sonra,  ya kişiler iflas ediyor ya işten çıkarılıyor illaki maddi zorluk çekiyor. Partnerini çok sevdiği için kötü sürecini kişi ile beraber atlatıyor kişi refaha kavuşunca ayrılıyorlar.

Danışanın tek söylediği  ‘elimi neye atsam kuruyor’ cümlesiydi.. Neden acaba??? ??

Yazdıklarımdan da gördüğünüz gibi elini attığı her şeyi altına çevirip yalnız kalmak ve sevdiği insanlara zarar vermemek için 5 yaşında yapmış olduğu sözleşmesi eğer bu seansı almasaydı 70 yaşına kadar aynı inançla devam etmesine yol açacaktı. Sürekli hak etmediği maaşı alacak ve sevdiği insanlar maddi sıkıntılar çekecekti. Kendi tabiri ile elini neye atsa kuruyacaktı.

Çocukken anlatılan ki çocuğu geliştirmek maksatlı olduğu ortada olan bu hikaye sayesinde çocuğun aklında oluşan sevdiklerime zarar veremem, elimi attığım şeyler altına dönerse yalnız kalırım inancı tamamiyle temizlenerek yerine yeni inanç sistemi yerleştirildi.

Danışanın bolluk ve bereket akışı düzene girdi.

Sevgi ve Selamlarımla

Özlem YAŞAR


Yaşam Koçu