- Kategori
- Şiir
Pazarlıksız...
Sıcak bir yaz sabahının
İlk gün ışıklarında
Gel bir “pazarlık” yapalım seninle,
Aşılamaz okyanuslarım
Masmavi denizlerim
Derin ve dingin göllerim
Param pulum malım mülküm yok benim
Varsa senin
Zerre kadar önemi yok
Hepsi senin olsun
Orman rengi “yeşil gözlerin” yeter bana
Bana bak yeşil yeşil…
Ben naz yapmasını da bilmem
Maske takmasını da
Süslü püslü kelimelerin arkasına
Saklanmayı da
Nihavent makamındaki tüm şarkılar
Yakılan ağıtlar
Çobana kavalına “türküler”
Hatta “sözlükteki” tüm kelimeler de
Senin olsun…
Yirmi dokuz harfe de gerek yok
Bir “A” bir “Ş” bir “K” “I” ve ” N” ile yazılan
“Aşkın” yeter bana…
Hala anlamadın ya da ben
Anlatamadı mı?
Dünya yıkılsa umurumda değil
Bütün ovaları
Bütün denizleri okyanusları nehirleri
Ormanları,
Dağları, taşları
Hatta yıldızları verseler
Doğanın tüm güzellikleri yanımda olsa
Umurumda değil
Sen “kalbini” ver bana, kalbin yeter…
Bu sıcak yaz sabahının
İlk gün ışıklarında
Gel bir “pazarlık” yapalım seninle,
Sen bana içtenlikle gülerek
“Kalbini” ver
Ben de sana “canımı” vereyim…
İstersen tabi…
Dedim ya yosun gözlüm;
“Ben sevdim mi adam gibi severim…”
“Pazarlıksız”
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 06.07.2015 14.05