Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '15

 
Kategori
TV Programları
 

Pedofiliyi normalleştiren içeriğiyle Kırgın Çiçekler sessizliği

Pedofiliyi normalleştiren içeriğiyle Kırgın Çiçekler sessizliği
 

Yaz sezonunda yayınlanmaya başlayan “Kırgın Çiçekler” dizisi ilk bölüm ilk sahnesi tacizle açılış yapınca dizi otomatik olarak ilgi alanımdan çıkmıştı. Zaten yaz dizilerini genel olarak takip etmiyorum ama en azından ilk bölümlerine öyle ya da böyle bakıyordum.

Ancak dediğim gibi “Kırgın Çiçekler” dizisinin tacizle yaptığı açılış dizinin sonrası hakkında fikrimin oluşmasına neden olduğu için hiç izlemedim.

Ne var ki izlemediğim diziyle ilgili gelen şikayetler artınca özellikle onuncu bölümde yazılan bir sahneye izleyici çok tepkili olunca oturup ilk bölümden itibaren diziyi izledim.

İzlediklerimle yanılmadığımı gördüm ama bu kadar ileri gidebileceklerini ben de tahmin etmiyordum açıkçası.

Dizinin konusu farklı nedenlerden yetiştirme yurdunda yolları kesişen kızların öykülerini ele alıyor.

Benzerlerini çok fazla izlediğimiz dizinin bir farkı olmadığı gibi farkındalık yaratan bir kimyası da yok.

Dizinin bu kadar beğenilmesinin, izlenilmesinin en büyük sebebi Eylül’ün hikâyesiyken maalesef ki reyting uğruna bu hikaye fazlaca sömürülür hale gelmiş.

Sorun da zaten burada başlıyor. Ve izleyicinin şikayetleri.

Toplumun konuşmaktan utandığı, dillendiremediği ensest ve aile içi cinsel istismar meselesini merkeze oturtan dizi doğal olarak izleyicinin ilgisini çekmiş ancak tüm dizilerde olduğu gibi böylesine hassas bir konu reyting uğruna hassaslığı göz ardı edilip tamamen sömürülür hale gelmiş. Üstelik mağdur olan çocuklarken bir noktandan sonra dizi aynı toplumun, yasaların yaptığı gibi kendi eliyle suçluyu aklamaya, korumaya çalışır hale gelmiş.

Nasıl mı?

Eylül üvey babası tarafından tacize uğruyor, annesine yaşadıklarını anlatıyor ama anne inanmıyor o da yetmezmiş gibi bakamıyorum gerekçesiyle Eylül’ü yetimhaneye veriyor.

Ama üvey baba tacizlerine orada da devam ediyor. Bir adım ileri gidip sekiz- dokuz yaşlarındaki kardeşiyle Eylül’ü tehdit ediyor. Yetmiyor Eylül’ün yurttaki arkadaşı Kaderi de taciz ediyor.

Tüm bunlarla da yetinilmeyip bir adım ilerisine taşıyorlar. Üvey baba yani Kemal Eylül’ün kardeşi Büşra’ya farklı yaklaşmaya başlıyor. Yani özetle onuncu bölümde Büşra ve Kemal’e yazılan sahne baştan sona pedofili barındıran bir sahnedir. Üstelik yazılan bu sahnenin öncesi ve sonrası da Kemal masumlaştırılıyor.

Pedofilinin dünyanın en ağır suçlarından biri olduğu unutularak üstelik.

Dünya üzerinde bilinen en ağır ve kabul edilemez suç olan pedofili gözümüze gözümüze sokularak üstelik.

Ayrıca dizinin bütünü kızların yaşları göz önüne alınırsa pedofili içermektedir.

Reyting uğruna yapılan bu vurdumduymazlığa ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sessiz.

Bölümlerde bakanlık logosunun sıkça gösterildiğine bakılırsa diziden bakanlığın bilgisi var. Buna rağmen sessiz.

Evet, toplumun konuşmaktan bile kaçındığı bu konular işlensin, işlenmesin demiyoruz ama böyle tetikleyerek, böyle sorumsuzca değil.

Farkındalık yaratan, şiddeti-istismarı dizginleyen, mağdura yol gösteren bir çizgi ile işlensin ki bilinmezlikler içinde çare arayan, bu istismarlarla yüzleşenler yani gerçek mağdurlar bununla baş etme yollarını öğrensin. Korkmadan açılabilsin, haklarını arasınlar.

Asıl sorumluluk, farkındalık budur.

Kocam da kocam diyen bir anneyi hayat kadınları dövdü anneyi cezalandırdık, gözü dönmüş üvey babayı da korumalara dövdürdük cezalandırdık bittiyle olmuyor.

Gerçek hayatta bu dramları yaşayan yüzlerce çocuk var zaten,  korkular içerisindeler bir de dizinin yanlış anlatımlarıyla korkularına yeni korkular eklendiğinin farkında değil misiniz?

Ayrıca Kemal denilen karakterin çocukluğuna inmek neyin nesi!

İzleyicinin gözünde aklamak için seçilen bu yolu nasıl açıklayacaksınız!...

Pedofiliyi bu yolla normalleştirdiğinizin farkında değil misiniz?

Aynalar da babasını gören, çocukluğunda şiddete uğrayan adam bu yüzden çocukları cinsel obje olarak görüyor ah yazık, vah vah mı diyelim ey senaristler…

Pedofili eğiliminde bulunan kişinin ruh sağlığının bozukluğuna değinilmek istenmiş belki ama bunun nedenlerine inerek bu suçu meşrulaştırdıklarını görmüyorlar mı?

Kaldı ki Türk Ceza Kanunu’nda bir çocuğa veya çocuk gibi görünen veya çocuk izlenimi veren bir kişiye ait gerçek ya da temsili görüntü, yazı veya sesleri içeren müstehcen görüntü, yazı veya sözlerin basın ve yayın yolu ile yayınlanması veya yayınlanmasına aracılık edilmesi suçtur.

O sahnede bakışlar, el hareketleri, repliklerle desteklenen pedofil içerikle kalmamış bu sahnede bir çocuk oynatılarak iki kere suç işlenmiştir.

Bununla da kalınmayıp Kemal karakteri aynı sahne içinde çocukluğunda yaşadığı travmalara yer verilerek aklanmaya çalışılmıştır.

Konu hükümetin pek sevgili kanalı ATV’de işlendiği için de tüm kurumlar üç maymunu oynarken pek sevgili köşe yazarlarımız da ne hikmetse görmezden geliyor.

Kapitalist koşulların baskısı altındaki televizyon piyasası; birbirleriyle yarış, reyting, izlenme ve para kazanma kaygısı altında içerik üretiyor olsa bile kamusal sorumluluğunu unutmaması gerekir. Hele ki bu kadar hassas bir konuda. Onların unuttuğu yerde ise hatırlatması gerekenler devreye girmelidir. Maalesef ki dediğim gibi herkes sessizlik içinde.

Başka bir kanal olsaydı bu sessizliğin olmayacağını da biliyoruz elbet ama soruyorum bakanlığa logosu altında işlenen suçu görmezden gelerek çocukları nasıl koruyacaklar…

Ya da devlet korumasındaki çocukların toplumdaki ön yargılarını daha da tetikleyen bir diziyle bu ön yargıları nasıl kıracaklar…

Toplumun her kesiminde ayrımcılığa uğrayan bu çocukları bu içerik içerisinde gösteren bir diziye göz yumarak mı ayrımcılıktan ötekileştirmeden kurtaracaklar…

Dizide devlet korumasındaki çocuklar, yalancılıkla, hırsızlıkla suçlanıp sınıftan ve toplumdan dışlanıyor. Suça itiliyor; cinayet ve bekaret testine maruz kalıyor. Üzerine tacize uğruyor.

Toplum algısında yer etmiş tüm önyargılar bir de bu şekilde gösterilerek dizi eliyle pekiştirilirken bu önyargılar yıkılabilir mi?

Oysaki işleyiş tersine olsaydı farkındalık yaratırdı. Var olan yanlış algılara çizikler atılırdı. Yasaların çocukları ne kadar koruma altına aldığı anlatılabilinirdi. Bu sayede her birey kendine düşen görevi daha iyi kavrayabilir gerektiği yerde müdahale edecek duruma gelirdi. Nasıl ve ne şekilde yapacağını bilirdi.

İstismara uğrayan çocuğun korkularını yok eden bir anlatım seçilebilinirdi. “Çocuk İzlem Evleri”nin varlığı ve işleyişine değinilebilinirdi.

O zaman farkındalık yaratır sorumluluk taşırdı dizi.

Ne yazık ki bu haliyle çocuk istismarını bilerek ya da bilmeyerek yapıyor. Ve bakanlık da buna göz yumuyor.

İstismar ve ihmalin farklı şekilleri yalnız aileleri değil, toplumu, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemini ve iş alanlarını da etkileyen bir halk sorunudur.

Çocuk istismarı toplumun her kesimini etkileyen sosyal bir sorundur.

Devlet korumasında yetişen çocuklarımızı koruyup, kollamak ve onların toplumdan dışlanmalarını önlemek her vatandaşın görevidir.

Ayrıca Çocuk Hakları Bildirgesi’ne göre bu hepimizin sorumluluğu kapsamına girmektedir.

Bu yüzden böylesi hassas bir konuyu bugüne kadar görmeyen, görüp de görmemezlikten gelen bakanlık biran önce gözden geçirip içeriğine müdahale etmeli ve onuncu bölümde yazılan o sahne için de gereğini yapmalıdır.

Yani başta kurumlar olmak üzere hiçbirimiz bir dizidir deyip geçemeyiz, bu istismara göz yumamayız…

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Oya Tekin/ Engelliler Haber ve Bilgi Portatalı Yaşadıkça.com köşe yazarı

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..