Penaltı, penaltı gibi mi?

Maçı seyretmeyen rakip taraftarları bırakın Fenerbahçeliler bile ağlamayan bebeye emzik vermezler demiştir maçın skorunu öğrenince. 2 deplasmanda verilmeyen penaltılar ve haksız çıkan kırmızı kartlardan sonra bir hafta boyunca hakkını arayan Fenerbahçe yönetimi şimdi hakemleri baskı altına almakla suçlanacaklar. Maça Cüneyt Çakır verilince bakalım bu maçta hangi sebeple golümüzü vermeyecek diye aklımdan geçirdiğim eyyamcı Cüneyt yine yaptı yapacağını ve altı pasın dışında topu elinden kaçıran Ramazan'ın önünde topa dokunan Sow tam sevinmeye hazırlanırken yine hüsrana uğradı. Evet Sow'un Ramazan'a bir teması var ama top Ramazan'ın kontrolünden çıktıktan sonra ikli istemeden çarpışıyorlar. Top çarpışmadan dolayı Ramazan'ın elinden çıkmıyor. 2011-2012 sezonunda play-off'un final maçında Alex'in nizami golünü vermeyen, ligin ilk yarısında Beşiktaş maçında yine nizami bir golü faul gerekçesiyle vermeyip 2 penaltıyı vermeyen yine bu Cüneyt Çakırdı. 

Maçın ilk yarısında gol kaçırma yarışı yapan Emenike,Sow,Kuyt üçlüsüne defanstan Bekirde katılınca Fenerbahçe taraftarları acaba yine mi kötü birşeyler olacak diye düşünmeye başlamışlardır kesinlikle. İlk yarıda en az 4 net pozisyondan yararlanamayan Fenerbahçe forvetleri ikinci yarıya da aynı hzla başladılar. Sağdan Gökhan soldan Caner'in bindirmeleri, Alper'in driplingleri ile pozisyonları kaçırmaya devam eden Fenerbahçe'nin imdadına Cüneyt Çakır yetişti  bu sefer. Evet bir çok hakemin penaltı vermeyeceği bir pozisyonda beyaz noktayı göstererek haftanın tartışma konusunun fitilini ateşlemiş oldu. Gökhan'ın sert şutunda top göğsüne doğru gelen Kulusiç yüzünü koruma refleksi ile topu uzaklaştırma duygusunu birbirine ekleyince penaltı kaçınılmaz oldu. Sadece yüzünü korusa topa kolu ile hamle yapmasa Cüneyt Çakır değil Ersun Yanal bile buna penaltı vermezdi. Golden sonra yine maç bitti havasına giren Fenerbahçeli futbolcular kenardan gelen uyarılarla tekrar sazı ellerine aldılar. Alper soldan müthiş bir deparla ceza sahasıan girdiğinde arkasındaki Gençlerbirliği oyuncusu kayarak topu almaya çalıştı ancak başaramadı. Alper topu içeriye doğru çemek isterken yine maçın kader adamı Kulusiç sol dizi ile Alper'in sol sol dizine darbeyi yapınca artık buna Yunus Yıldırım bile penaltı verirdi. Emre'nin bu sefer diğer köşeye gönderdiği topa yine ters köşe olan kalecinin yapacağı bir şey yoktu. 

Ersun Yanal sezon başından beri ilk defa bir maçta doğru oyuncu değişiklikleri yaparak hatalarından ders almış gibi göründü. Maç 2-0 olduktan sonra yorulan Emre'nin yerine Meireless, yine sakatlıktan yeni dönen Sow'un yerine de Salih'i alarak oyunun hakimiyetinin takımında kalmasını sağladı. Umarım bundan sonra da böyle akıllı değişiklikler yapmaya devam eder. Geçen hafta kötü oynayan Baron'yi oyundan almayarak haksız da olsa kırmızı kart görmesine sebep olduğunu demek ki anlamış. Bu arada maçın karası olan Gosso yaptığı sayısız faule rağmen ki birsinde Sow'a kasti olarak vurdu karşılığı sarı kartdı. Cüneyt Çakır nedense Fenerbahçe maçlarında üzerinde çubuklu forma olmayan oyunculara müthiş toleranslı oluyor. Gosso gibi bir kasabı oyunda tutmak için babacan tavırlarla uyararak geçiştirince bundan cesaret alan Gosso Kuyt'ın soyunu kurutmaya yönelik harekitinde bile çok iyi yerde olmasına rağmen faul bile vermedi. Belki de gördü ama 3. penaltı kararının Sadık Deda gibi anılmasına sebep olacağını düşünerek vermedi. Mehmet Özdilek hakemin atamadığı Gosso'yu oyundan alarak ileri ki haftalar için kurnazlık yaptı ama bakalım PFDK bunu da es geçeçek mi? Aynen bugün birçok spor yorumcusunun penaltılar hakkında uzun uzun yazmalarına rağmen Gosso'nun bu hareketinden tek cümle bile bahsetmemiş olmaları ne kadar tarafsız olduklarını ispatlamış oldular.