Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '08

 
Kategori
Spor
 

Phelps Naim Ve Elvan

Phelps Naim  Ve Elvan
 

naim


Phelps Naim ve Elvan

Bu olimpiyatlarda geçmiş olimpiyatlarla karşılaştırdığımızda pek de başarılı olmadığımızı kabul etmemiz lazım. Kazandığımız birkaç madalya ise başka bir tartışma konusu oldu. Madalyayı kazandık mı ithal mi ettik?

Tek altın madalyayı getiren henüz türkçe'yi bile öğrenmemiş olması ile eleştirilen Dağistan kökenli Ramazan Şahin. 2 gümüş madalya getiren tek sporcumuz ise Elvan. Etiyapya kökenli siyahi atletimiz. Ciddi sayılabilecek bir kitle yabancı kökenli sporculara anti pati ile bakıyor.

Onların yerine yerli sporcu yetişmemiz gerektiğini düşünüp kazandıkları başarıları yeterince Türk olup olmadıklarını için Türkiye'nin başarısı olmadığını savunuyorlar.
ASlında 20 altın 15 gümüş kazanmış olsaydık yabancı kökenli sporcularımız bu kadar gözönünde olmayacaktı. Olimpiyatlarda kısa yoldan başarılı olmanın yolunu başarılı yabancı sporcuları Türk vatandaşı yapmakta bulmuş olimpiyat komitemiz. Tam türk işi...

Oysa ki olimpiyatlarda madalya kazanmak amaç değil ülkelerin genç nesillerine ve sporcu yetiştirmeye verdiği önemin sonucu.

Göreceli olarak başarılı olduğumuz diğer olimpiyatların başarısı ise Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu'nun altın madalyaları 3 er 3 er almasından kaynaklanıyor.
Naim de Halil de Bulgaristan doğmuş orada yetiştirimiş Türk asıllı sporcular.
Hatırlarsanız o günlerde onlar barları kaldırırken onlarla beraber terler sevinirdik.
Onların başarıları Elvan ve Ramazanın başarıları kadar tartışılmamasının sebebi ise Türk asıllı olmaları.

Yani dürüst olup kabul edelim Naim e sevinip Elvan'a sevinemiyorsak bu davranışın altında etnik milliyetçi bir tutum var.

Biz yetiştirmiş olmasak da onlar Türk ve Türkiye'yi seçmişlerdi. Bu seçimin gerçekleşmesinde 8.cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın Dünya halter şampiyonasında Bulgar yetkililere çanta ile dolar verip Naim'i kaçınmasının da etkisi var şüphesiz!
Çoluk çocuğu eğitip yıllar sonra gelecek olan başarıyı beklemektense para ile olimpiyatta başarı geliyorsa söz konusu spor olunca "cömertlikte" sınır tanımadığını Sergen Yalçın'ı Eskişehir spora transfer eden Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan Olimpiyatlarada bir el atsa ve Olimpiyatların en ünlü isimlerinden Michale Phelps'i
Türkiye için yarışmaya ikna etse...

Phelps de bir sonraki Olimpiyat Oyunlarında yine madalyaları süpürmeye başlasa bu içimizdeki etnik milliyetçi tavır bizi nasıl bir duygu karmaşasına sürükler?
Çok yakından tanıdığım bazı arkadaşlarım ki duygu büyük bir kitleye dahil olduklarını düşünüyorum. Bu madlyalara hiç sevinemeyecektir.
Amerikalı değil mi ne sevinecem aldığı madalyaya bıraksalar biraz destek olsalar bizim çocuklar daha iyisini yapar. Sonucu ne olur bilinmez ama bu biraz destek olsalar kısmına katılmamak imkansız.

Bir kaç altın madalya kazandıktan sonra tabldot gazetelere bir haber düşse Phepls'in büyük büyük dedesi osmanlıdan göçen bir Türk ailesiymiş diye.
Bu haberi duyan kalabalıklar belliydi zaten Türk olduğu kazandığı yarışlardan göster oğlum Türk'ün gücünü deyip koyu birer Phelps taraftarı olacaklardır.
Onunla koşup deliler gibi sevinip taksime kutlamaya bile çıkabilirler.

Sonra araştırmacı bir kaç gazeteci araştırıp Phelps'in Anadolu' dan göçen ama Türk değil de bir Rum ailesi olduğunu söyleseler ne olurdu?
Phelps i Türk bayraklarıyla izleyenlerin sayısında ciddi bir azalış olur ve artık Taksim kutlamaları terkedilirdi.

Farklı kişiler Phelps i destekleyen o kişiler bu sefer ithal madalyalara şiddetle karşı çıkacaklar mıydı dersiniz?
Olayın komikliği etnik milliyuetçiliğin mantıksızlağından geliyor.
"Milli sporcularımızın türklüğü tartışmanın alemi var mı Türk' ün tanımı yapılmışken?
Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı her yurttaşlara Türk denir".

 
Toplam blog
: 11
: 1796
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

A.Ü Türizm Otel İşletmeciliği mezunuyum. İstanbul’da çeşitli otellerde resepsiyonist olarak çalıştı..