Polimiyalji Romatika

 

Doktorlar ve öğretmenler...  İlkine beden ve ruh sağlığımızı teslim ederiz, ikincisine de tüm yaşantımızı...

 

Doktora, tüm yaşamı boyunca sayılı defalar gitmiş hatta hiç gitmemiş insanlar olabilir.İnsan kendine iyi bakarsa, genetiği de sağlamsa, öyle ufak tefek rahatsızlıklar için doktora gitmeyi gereksiz görüyorsa, onlar olmasa da olur, yaşam serüveninde.

 

Öğretmense, olmazsa olmazıdır hayatımızın. Onlar  kendilerine emanet edilmiş bir "topak" hamuru şekillendirir , toplumun can damarlarını oluştururlar...

 

Elbette doktor da öğretmen de insandır ,hata da yapabilir ; bilerek veya bilmeyerek ...

 

Öğretmenin yaptığı kimi yanlışlar ömürlüktür, asla silinmez ama olumlu ama olumsuz yönde... Doktor hataları ise insanı canından edebilir veya sakat kalmasına neden olabilir. Hangisi daha kalıcı ve hasarı onarılmazdır bu; olaylara, durumlara göre değişir ... 

 

Yanlış teşhis veya yanlış tedavinin zararı, sadece bedenimizi değil ruhsal yapımızı da etkiliyor zira bir türlü sorunlarımıza çözüm bulamayınca moral bozukluğu içinde yaşamımızı devam ettirmek zorunda kalıyoruz. 

 

İki yıla yakın bir süredir , ağrılarıma çözüm bulabilmek adına kaç doktor dolaştım anımsamıyorum... Doktorun bir tanesi, "Ne zaman geçer bu ağrılar?"soruma "geçmez geçmez ömür boyu sürer böyle"  demişti...  

 

Oysa şükürler olsun... Son on gündür, geçti ağrılar ... 

 

Son gittiğim profesör  düşük dozdaki kortizonun bana bir yarar sağlamayacağını, vücudumuzun zaten o kadar kortizonu kendi salgıladığını; yüksekten başlayarak yavaş yavaş düşürmek gerektiğini söyledi ve onun tedavisi cevap verdi... 

 

Antalya Araştırma Hastanesi'nde gittiğim RAMOTOLOG düşük doz vermiş , çok az faydasını görmüştüm oysa...  

 

Polimiyalji romatika  teşhisi koymada önceki doktorlar çok tereddüt etti. Zira CRP  ve SEDİM  normal üst sınırın on katı kadardı.  Kanser hastalığının göstergesi olabilir şüphesi ile bir dizi tetkik ve filmler çekildi.  Bunu anlıyorum , elbette kortizon vermeden önce emin olmaları gerekiyordu. Ama ramotolog   tetkiklerden sonra kortizon uygulamasını yanlış tatbik etmemeliydi.  Madem  son gittiğim prof. yüksekten başlamak gerektiğini  biliyor  o doğrultuda tedaviye başlıyorsa diğeri neden bana onca zaman acı çektirdi ...

 

Romatizmal hastalıklarda hastaya göre farklı uygulamalar yapılabilirmiş . Prof. öyle dedi. Yani açıkcası "deneriz" dedi. Bu nedenle, meslektaşını " emin olmadığı için bu yolu denemiştir" şeklinde savundu...

 

Profesör , fakültedeki mesaisini bitirip akşam üzeri yedi gibi başlıyor muayeneye. Gece on iki , bire kadar devam ediyor. Son gittiğimizde eşime "uykum geldi gidelim "    dedim  :)  saat bire çeyrek vardı doktorun yanına girdiğimizde...  

 

Olanakları kısıtlı nice insan vardır benim durumumda...  Düşününce  üzülmemek elde değil...

 

Sağlık ve eğitim  bir de adalet sistemi ...    Ülkemizin  kanayan yaraları.  

 

Kimilerine göre herşey güllük gülistanlık ...

 

 Oysa  uzun  yıllardır temizlik yapılmamış bir eve benziyor güzel ülkemiz , bu üç  önemli  sistem nedeniyle ... Köklü bir temizlik, değişim, yenilenme istiyor ...  Finlandiya, Norveç, Japonya   nasıl  yapmış, nasıl becermiş, Almanya ,İkinci dünya Savaşı'nın yıkıntılarından nasıl bugünkü Almanya olabilmiş... Biz de aynı  yolları izleyebilsek ...

 

Bizim insanımız  da hak ediyor insanca yaşamayı, fazlasıyla...