Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '11

 
Kategori
Spor
 

Portekiz ekolünün Beşiktaş üzerindeki travma etkisi

Portekiz ekolünün Beşiktaş üzerindeki travma etkisi
 

Beşiktaş en son böylesi bir travmayı 2003-2004 sezonunda yaşamıştı. Bir önceki sene 100. Yıl şampiyonluğuna ulaşan siyah beyazlı takım çok iyi başladığı ligi, kendisi için 11 Eylül etkisi yaratan ikinci yarısının ilk karşılaşmasından itibaren çok hızlı bir dağılma süreci yaşadıktan sonra beklemediği bir noktada tamamlamıştır. Beşiktaş o travmadan başkanını ve teknik direktörünü göndererek çıkmak istemişse de 2008’e kadar süren bir rehabilitasyon içinde kalmıştır.

Hafta içinde Beşiktaş’a nasıl bir transfer piyasasının içinden oyuncu ve teknik adam pazarlandığını konuşmuştuk. Kuşkusuz bir takımın nasıl transfer yapıyor olduğu onun sezon içindeki etkinliğini de belirlemektedir.

Sezon başında önümüze birkaç bin parçalı bir puzzle koyuyorlar. Haftalar ilerledikçe o parçaları yavaş yavaş birleştirerek ortaya küçük görüntüler elde ediyoruz. Ancak resmin bütününü görmek yine de mümkün olamıyor. Ta ki genel hatlarıyla birkaç bölge birbiriyle birleşene kadar.

İşte Beşiktaş’ın o görünmeyen resmi Şubat ayının içinde parçaların hızla birleşmesiyle ortaya çıkmış oldu.

Özellikle D.Kiev-Fenerbahçe-Dinamo Kiev serisi tam anlamıyla çözülüştü.

Bu karşılaşmalarda Beşiktaş bütün zafiyetlerini ortaya koydu. Bir nevi geçen sene Galatasaray’ın durumuna düşüverdi. Yenileri için takımdan gönderilenler ve kerhen takımda kalanların laneti, yeni gelenlerin takımı ortadan iki parçaya bölmesiyle Beşiktaş kelimenin tam anlamıyla takım olma ruhunu yitirdi.

Burada yine önceden yaşanmış bir örneğin kendisini tekrar ettiğine de şahit olduk.

Fenerbahçe’nin 2008 yılında Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynamasına karşın ligi Galatasaray’a kaptırmasında takım kimyasının neredeyse tamamının Güney Amerikalı futbolculardan oluşmasının yarattığı bir etkiden kaynaklandığını o zaman içinde çok tartışmıştık. Bu durum teker teker futbolcuların yeteneklerinden bağımsız bir araya geldiklerinde neye dönüşmüş olduklarıyla doğrudan ilişkiliydi.

Beşiktaş’ın Brezilian-Portekiz karışımı gösterişli Latin futbolcular karması kağıt üzerinde başarının garantisi gibiyken sahada herkesin kendi borusunu öttürmeye çalıştığı bir uyumsuzluk yarattı.

Kuşkusuz bu karmanın gelişiyle takımın omurgasında, geleneğinde ve bileşiminde yer alan bazı futbolcuların kenara itilmesinin de sinerjiyi yok etmiş olduğunu eklemek gerekiyor.

Dünya ve Avrupa futbolunda bazı ekoller vardır. Futbolunu ne kadar beğensek de sonuca gidemeyen bir tarafları vardır.

İngiltere ekolü böyle bir şeydir.

Portekiz futbolunun da son yıllarda atılım içinde olmasına, çok önemli futbolcular yetiştirmesine karşın beklenen başarıya ulaşamadığını izliyoruz. Beşiktaş’a “pazarlanmış” Portekizli futbolcular sanırım bu klasmana girecek oyunculardır. Bir dönem kendilerinden sıklıkla söz ettirmiş ancak hiçbiri sonuca yönelik bir başarının ucundan tutamamışlardır. Zaten hepsinin birden aynı sene içinde Türkiye’yi tercih etmelerinin bir nedeni olmalıdır.

Beşiktaş’ın bu renkli deneyimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak bu başarısızlık geçen sene Mustafa Denizli’nin takımın başındayken yaşanandan çok daha kötü değildir. Mustafa Denizli’nin gücü ve etkinliği panik yapmaması, kulağını dış etkenlere kapamasından geliyordu. Sanırım ya da umuyorum ki Beşiktaş camiasının içinde bu kriz ve travmatik süreci yönetebilecek akil adamlar vardır.

Kupa yıllardır Beşiktaş ve Galatasaray’ın en zor zamanlarda sarıldığı can simidi olmuştur.

Beşiktaş kupadan yakalayacağı bir seri ile bu dumanlı ve sinir bozucu durumdan çıkabilir. Panik, acele karar verme ve dahası dış etkilere açık kalma en kötü senaryonun devreye girmesine neden olacaktır.

Twitter'dan seçmeler

birebirfutbol birebirfutbol birebirfutbol Sergen Yalçın: "Bence Bursaspor birinci ikinci sırada yer almaz"

NTV SPOR ntvspor NTV SPOR Sağlam: Hakem hataları çok etkiledi http://dlvr.it/HcP52

Aslı Aker asli_aker Aslı Aker Vazgecisler öyle bir ask olur ki bazen.. Akli dügümlenir insanin.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..