Portland gül festivali ve ötesi…

İlgimi çeken iki – üç konuyu kendinde tek başına birleştiren bir eğlencelikdi Portland Gül Festivali… Bu sebeple her açıdan dikkate değer buldum festivali… Takipçilerim bilir, gönlüm dünyayı umarsızca gezen bir seyyah olmaktan yana… 

Lakin hayat koşturmacalarım bu hayalimi gerçekleştirmeme izin vermiyor malesef… Ben de bütün antenlerimi açık tutup ve ne yapıp edip, gezginlik adına çevremde yada medyada olup bitenleri hiç kaçırmamaya çalışıyorum… 

Fırsat bulabilirsem, bir kaçını da dillendirip, elimden geldiğince sizlere taşımaya çalışıyorum… Gönül dostum gezginlerin biriktirdiklerinin benim tarafımdan yorumlanışı ve aldığım lezzetin aktarılışıdır sözlerim, en baştan biline… 

İlgimi çeken ilk konu festivalin gerçekleştiği yer, yani A.B.D.’ deki Oregon Eyaleti’ nin en baba şehri olan Portland… Bir kere NBA Basketbol Ligi’ ndeki dişe dokunur takımlardan birini barındırması bakımından şehire aşinayım… 

Ama hava atacağım derken yanılıp, gördüğünüz her sakallıya da dedem demeyin… Çünkü Amerika’ da başka bir Portland daha var ki, orası da Maine Eyaleti’ nin en büyük şehridir… Bir de İngiltere’ de kireçtaşıyla ünlü bir yarımada olan Portland vardır ki, orası da tamamiyle konumuzun dışında… 

Her neyse, biz devam edelim minik mi minik ve sanal mı sanal gezimize… NBA takımı olan Portland Trail Blazers aslında Clide Dexter’ ın ve Bill Walton’ un başını çektiği, 70li ve 80 li yılların fırtına takımı olarak bilinir… Artık son dönemdeki sorunlu oyuncularıyla gündeme gelse de, ABD’ nin büyük şehirlerinden birisi olması bakımından Portland, ligde hep hatırı sayılır takımlar arasında yer almıştır… 

İlgimi çeken diğer konu ise, festivalin ana malzemesini oluşturan güller… Kendi küçük ama mutlu hayatlarımızda güller, önemli ve unutulmaması gereken günleri hatırlamanın en güzel ve en anlamlı simgeleridir… Ama büyük çapta düşündüğünüzde, güller bir şehri var eden en önemli maddi ve manevi öğeler halini de alabilir… 

İşte ilgimi çeken son öğe de, bu anlamda Portland’ ı kapital ve büyüklük dışında, sahip olduğu özelliklerin çok çok ötesine taşıyarak, bir düş şehri haline gelmesini sağlayan Gül Festivali… Ancak devasa bir festival bir şehrin çehresini bu kadar değiştirebilir… 

Portland’ da yer alan Washington Parkı’ ndaki 16 dönümlük Uluslararası Gül Bahçesi, 2006 yılında, Dünya Gül Federasyonu’ nca mükemmellik nişanıyla ödüllendirilmiş… Mayıs sonu ve Ağustosun ilk haftaları bu cennetlik parkı ücretsiz olarak gezebilmek için en iyi zamanlar… 

Memorial Kolezyumda gerçekleştirilen Gül Kraliçesinin taç giyme töreninden tutunda, şehrin çiçeklerle bezenmiş sokaklarında kilometrelerce süren eğlencelik kortejine kadar, atmosferdeki her ayrıntı, sanki ünlü ve büyüleyivi bir masaldan birer alıntı gibi… 

500 bin kişinin çığlık çığlığa ve çoşku içinde bu festivalin bir parçası olmak adına ruhlarını ortaya koymalarına ise diyebilecek hiçbir sözüm yok… Sadece orada olmayı dilemek ve bu masalın akışına kendimizi bırakmak yeterli olacak sanki… 

Kesintisiz bir enerji içinde akan bu coşku seline bakınca, 123 yıldır süren bu benzersiz geleneğin aynı masalsı atmosfer içinde daha nice yüzyıllar süreceğini düşünüyorum… 

Sevgi ve Saygılarımla… Fırat ÖÇAL 

http://www.hayatveinsan.com/?p=9644 

http://www.hayatveinsan.com