Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '08

 
Kategori
Sinema
 

Post-James Bond filmlerindeki kadın-erkek figürinleri

Post-James Bond filmlerindeki kadın-erkek figürinleri
 

imdb.


Post-James Bond dizisi ile, Sean Connery ve Roger Moore ertesi çekilen, Pierce Brosnan ve Daniel Craig filmlerini kastediyoruz.

Kadın-erkek figürinleri ile, başta figürcük (idol) kılınan klişeleri, ardından peşpeşe gelen 2 dönemde değişen ve putperestçe birbirinden farklı kılınan imajları kastediyoruz.

Birinci dönem filmlerinde kadın, bir seks objesidir ve edilgendir. İkinci dönem filmlerde ise, kadın etkindir ve eyleme katılır. Bu, durumu daha olumlu yapmaz, daha olumsuz yapar, ayrı konu.

Burada temel bir ayrım var:

Birinci dönem Bond filmleri, tümüyle Soğuk Savaş klişelerine uygundur. İkinci dönem Bond filmleri, tümüyle 11 Eylül 2001 sendromuna uygundur.

İkinci dönem Bond filmlerinin temel özelliği, en erkek Bond’u Bond yapan nitelikleri sınamasıdır: İhanete uğrayıp hain sayılması, aşık olup mesleği bırakmaya karar vermesi, vb, vd. Kadınlar ise, MI5 (6, 7, vd) başkanı olurlar.

Ancak, bunlar da birer klişedir. Öyle olmayabilirdi ama öyle.

Bunu seyirci mi istiyor, rahmetli otantik yapımcının mirasçıları mı, orası biraz karışık.

Bizi ilgilendiren konu şu:

Nasıl ki Osmanlı’da anaerkeil yaşlı gerontokrat evkadını (konağı yöneten büyükanne) ile Hürrem Sultan arasındaki iktidar farkı nitel değil, nicel iken; Bond filmlerinde de, kadının her 2 rolünde, nitel olarak değişen bir şey yoktur.

Eğer tarih böyle olmasaydı, sorun olmayabilirdi ama değil. Luxemburg’dan bu yana, bu konuda karşıt ve fiili, muazzam bir kadın literatürü var, belki hepsi negasyon ama var, yani birikimli tarihte somut olarak kesinlikle işlevseller. Ötekiler ise, bir anlam taşımıyor, çünkü kadına bir mücadele önermiyor, bir çıkış yolu göstermiyor, egemen sınıfla işbirlikçilik öneriyor.

Oysa, Bond’un kadınları olduğu yerde kalıp, yarım tur dönüşüyor yalnızca ve vardıkları yer aynı: Erkek köleliği. Trevanian’ın taa 1970’lerde imlediği üzere, Dünya’nın tüm derin devletlerinin başında kadınların olması, kadınları yalnızca aşağılar, tarihi / kültürel-açar bir yere vardırmaz.

Tamam, Bond’lar seyirlik, düşünmelik değil. Ancak, burada apaçık bir kasıt var: İdeolojik bir kasıt. Kadınları yanlış tarafa yönlendirmek için bir kasıt: Aha, alın size penis: Siz de erkek olun.

Oysa, biz neo-entellektüel erkekler iktidara karşıyız, iktidarsız değil. Kendi hesabıma imleyeyim: Başa gelirsem, sağ kalan olmaz. Kimseden, hiçbir taraftan... Gücüm var ama iktidarı reddederim. Bertaraf edebilirim ama bitarafım.

O nedenle, yeni Bond kadın figürcükleri, eski Bond filmlerindeki kadın figürcükleri gibi, yeni bir yanılsamadan ibaret.

Bunu imlemek için bu metin yazıldı.

Dipnot: Bu çifte negasyon da, kadına çift ters taklalı bir tao sunuyor. Yürümezler ayrı konu.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..