Profesyonel insan

Türkiye’de 18 Yaşına basan bir genç, nereye bastığının çoğu zaman farkında değildir. Başka bir arkadaşına veya bir insanın malına zarar verdiğinde, olay polise veya jandarmaya intikal edince, o genç insan, neye uğradığına şaşırıyor. Çünkü, kendisinden hesap sorulmakta ve ceza istenmektedir. İşte, o an genç kızlar profesyonelliğe adım atmıştır. Erkek olanlar 21-22 yaşında adım atarlar. Çünkü, askerliklerini o yaşlarda yapmış olurlar. Askerlik 6 – 15 ay sürer. Nüfuzunu kullanan ebeveynleri veya kendileri cin fikirli olan genç erkekler için askerlik şart olmayabilir.

Askerliğini yapmış veya yapmış sayılan genç erkek ve 18 yaşına basmış genç kızlar, Türkiye’de profesyonel insan sayılmaktadır. Daha doğrusu, gençlerin, haklarını ve borçlarını idrak ettiklerini, sorumluluklarını taşıyabileceklerini, suç ve ceza ehliyetlerini kazandıklarını farzetmektedir, tüm devlet kurumları , polis, jandarma, vergi dairesi, barolar, ticaret odaları ve özel kurumlar, işyerleri, bankalar, odalar, borsalar, avm’ler, vs.

O artık tam bir insan ve gerçek bir vatandaştır. Devletin maliyesi için O, geleceğin vergi mükellefi ve siyasi partiler için bir seçmendir.

O, elektrik, su, telefon, internet abonesi olabilir. Bankalar için potansiyel bir kredi müşterisidir. Tüketici kredisi, oto ve mortgage kredisi alabilir. Ticari faaliyette bulunursa, her tür ticari krediyi kullanabilir. Bu insanlar artık işçi, memur veya esnaf, tacir olabilirler. Dernek, vakıf üyesi olabilirler. İstisnalar dışında, evlenebilrler ve ana baba olabilirler.

Televizyon dizilerindeki, sinema filmlerindeki, tiyatro ve opera sahnelerindeki insan manzaralarının herhangi biri veya birkaçı ile karşılaşıp, bu olayları acı bir şekilde veya mutluluklarla dolu olarak yaşayabilirler, diğer insanlar gibi, bu genç profesyoneller. Feci bir trafik kazasında parça parça olabilir, hafif sıyrıklarla da kurtulabilirler. Çok başarılı işlerin sonunda çok zengin olabildikleri gibi, Temmuz 2010 tarihindeki 4 kişilik yoksulluk sınırı olan 2.746.- TL. altında, sıkıntılı ve istediklerinin çok azına razı bir hayat da sürdürebilirler.

Genç profesyoneller, yaşadıkça orta yaşlı, sonra yaşlı profesyonel olurlar. Bir sonraki dönemde itibarları artınca, sorumlulukları da artar. Tek kişi iken, 2, 3, Başbakan’ın dediğini kabul edenler, en az 5 kişi olurlar. Dikili ağacı yokken, evi, arabası, teknesi, uçağı da olmuştur, belki !.. Ya da holdingleri de vardır ! Veya hiçbiri ! O durumda sadece bir OY’u vardır, bu da çok önemli ! Hele referandumlarda bayağı karlı olabilir bu oy…

Tüm bu olabileceklerin olabilmesi için, profesyonel insanın yapması ve yapmaması gerekenler vardır. Birçoğunu biliyorsunuz.Televizyonlar, dergiler, paneller, sempozyumlar, saygın tanıdıklar, devlet büyükleri, gazeteler, köşe yazarları, öğretmenler, özel öğretmenler, dersaneler bize anlatıyorlar. Bazılarını uyguluyoruz. Çoğunu da unutup, tekrarında “haa, doğru !” diyerek bir süre de uyguluyoruz. Veya, bir çoğumuzun yaptığı gibi, “hadi canım, ben daha iyi bilirim ! “ ile noktayı koyuyoruz..

Profesyonel insanın aşağıdakileri yapması ve karşıtlarını ise yapmaması gerekmektedir :

Profesyonel insan öncelikle, bedeni bakım ve temizliğini yapmalıdır . Erkekler her gün sakal traşı olmalı, zamanında traşını yaptığı saçı varsa, taramalı, 1-3 günde bir yıkanmalı, tırnaklarını zamanında kesmeli, diğer traşlarını zamanında yapmalıdır. Kıyafetleri daima temiz ve ütülü olmalıdır. Ütüler ucuzladığı için, yatak altı metoduna gerek yoktur. Kıyafetlerindeki lekeler çıkarılmış olmalıdır. Giysi ve çamaşırlar asgari 2-3 günde değiştirilmelidir. Sakal konusunda itirazları duyar gibiyim. Pis sakal moda diyenlere, iş başvurularında hiç önermediğimi söylemek isterim. Kızlar, her türlü tüylerini zamanında epile etmeyi unutmamalı, asgari makyajı seçmeli, hele saç ve beden temizliğine çok önem vermelidirler. Kıyafetlerin temizliğinin, modasından daha önemli olduğunu bilmeliler. Her ayakkabı için ayrı çanta kuralı, ekonomik yeterliliğe bağlı olduğundan, birden fazla kullanıma olanak sağlayan ayakkabı-çanta renk kombinasyonlarına önem vermelidirler. Kızlar erkeklere nazaran daha kısa zamanda giysi ve çamaşırlarını değiştirmelidirler. İki cins de diş fırçalamayı unutmamalıdır. Macun yoksa, suyu ağza alıp, dudakları kapatıp, suyu ağzın bir sağına bir soluna geçirerek, “ ıııhhhggg!..” yaparak, 2-3 kez gargara yapılırsa, fırçalamaya yakın sonuç alınır.

Profesyonel insan, günde 6-7 saat uyumalıdır. Gece çalışanlar gündüz 7 saat uymalıdır. Neden ? Çünkü, insan uyurken, gündüz ölen hücrelerin yerine yeni hücreler üretilir. Vücut sabahleyin yenilenmiş, bakımı yapılmış olarak kendine gelir, günün stresine ve kayıplarına karşı silahlanmış olur. Gevşemiş vidaları sıkılmış, çizikler pasta cila ile giderilmiştir. 7 Saat uyku ve diğer şartların da desteğiyle, ortalama 72 yıl olan ömür yaşanabilir, hatta 90’lara doğru yelken açılabilir.

Profesyonel insan, sağlıklı ve dengeli beslenmelidir. Dünya’da 4 mevsim vardır. Her mevsimde farklı sebzeler, meyveler var. Değişik bölgelerde bunlar farklı farklı. Afrika’daki meyveler ile İngiltere’dekiler farklı. Neden ? Bunları yaratanın bir bildiği ve bizlere anlatmak istediği sizce nedir ? Bence diyor ki, diyetisyenlerin dedikleri aklınızda kalmaz, o mevsimde bulunduğunuz mahallede ne varsa, o meyveleri ve sebzeleri yiyin ! Öyle, ben bamya yemem, maydanoz sevmem, şeftalinin tüyleri bende alerji yapıyor, kereviz, pırasa asla olmaz, demek yok ! Yani yer elmasını, karnabaharı yaratan, bunları boşuna mı yarattı ? Ali yesin, Veli yemesin, Ayşe ara sıra yesin mi dedi ? Kesinlikle, herkes mevsim gıdalarını istisnasız yiyecektir. Çünkü, her sebzenin, her meyvenin bileşimi farklıdır. Farklı vitaminler, mineraller taşırlar. Bunların hepsine vücudumuzun ihtiyacı vardır. Yoksa, siz vücudun ihtiyacı olan tüm mineral ve vitaminlerin bir arada olduğu tek bir hap mı tercih ederdiniz ? Lakin, yaratan Allah, bizlere cazip renk ve tatlarda sunmuş ki, canımız sıkılmasın.

Beslenirken, azami 3 çeşit ve lokanta porsiyonu ölçüsünü tutturmalıyız. ” Hanım, çok güzel olmuş, bir tabak daha koy !” yok. Prensibimiz, “ Ne azında ne çoğunda daima kararında ! “ olmalıdır. Obez = Çok Şişman = Erken Ölüm eşitliğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Mineralli su, sade su, taze sıkılmış meyve sebze suyu, nektar(= kutulu meyve suyu ) , gazlı içecekler, alkolsüz içecekler ve diğer tüm alkollü içecekler şeklinde içecek tercih sıranız olsun.

Profesyonel insan, sağlığına önem vermelidir. Doktorları sevmelidir. Acı patlıcanı kırağı çalmaz. Bana bir şey olmaz. Bunlar boş laflar. Nedenini anlayamadığınız bir sağlık probleminiz olduğunda mutlaka aile doktorunuzun kapısını çalın veya çağırın gelsin. Evet, gelecektir ! Artık, herkesin bir aile hekimi var. Sağlık ocakları aile hekimliği oluyor. Büyük şehirlerde oldu. İl sağlık Müdürlüğü internet sitesinde detaylar vardır. Parası olmayanlara da bakacaklar. İnsan önce kendi sağlıklı yaşamı, sonra anne babası, kardeşleri, eşi ve canı olan ve hayatı ona bağlı olan çocukları için sağlığına önem vermelidir. Hele çocuklar ! Daha küçükler ve sağlıkları , eğitimleri, işe başlamaları, evlenmeleri veya sadece 18 yaşına dek her bakımdan desteklenmeleri tamamen ebeveynlerine bağlıdır. Sırf bu nedenle, profesyonel insan kendi sağlığına önem vermelidir.

Profesyonel insan, eğitimine önem vermelidir. Okuyabildiği kadar okul bitirmeli insan. Üniversiteye gidememişse, bilgisini arttırmak ve kültür seviyesini yükseltmek için bireysel çaba göstermek gerekir. Piyasada yeni ve ikinci el çok kitap var. Hele gençlikte kitap okumak, gelecekteki saygınlık ve parasal başarı için şarttır. Bilgili insan, işte, aşkta, gezide, iş toplantısında daima öne çıkar, her tür başarıyı daha kolay yakalar. Günlük yaşamda bile, edinilen bilgi sayesinde, ampul değiştirebilir, bozuk radyoyu tamir ederek ıskartaya çıkarabilir insan! İnternette kolayca gezinmek için, en az bir derginin bir yıllık sayılarını, internetten de olsa, okumak gerekir. Kız/Erkek tavlama sanatı, ustaların deneyimlerini anlatan kitaplardan % 90 öğrenilebilir. Geri kalan % 10 sizin özel yeteneklerinize bağlıdır. İlk çocuk eğitimindeki hatalarını gören ebeveynler, ikinci çocuğa karar verince, mutlaka evlilik ve çocuk eğitimi kitabı alırlar. Almayanlar da almalıdırlar. Böylece, 3.kez “ baba bu ne ? “ diye kulağını gösteren 3 yaşındaki oğluna kızan baba, bağırmanın eğitimde yerinin olmadığını ve kendisinden sonraki neslinin psikolojik gelişiminin normal seyredebileceğini anlamış olur.

Profesyonel insan, çalışmalı ve üretmelidir. Sevdiği bir işi yapmak ve para kazanmak kadar insanı mutlu eden bir duygu yoktur. Çünkü, emek karşılığı kazanılan paranın verdiği mutluluk, fiziki aşkın verdiği mutluluk gibidir. Yalnız, kısa zamanda çok para düşüncesi , güzel olsa da, fiilen çalışmaya başlamadan, iş dünyasının labirentli yollarında zorlukları göğüslemeden, evde yüksek maaş, gelir bekleyerek, ortalama 72 yıllık ömrünün bir daha geri gelmeyecek çok kıymetli yıllarını heba ederek, morali sıfırlama sonucunu yaratmamalıdır. Yani tembellik kötüdür. Düşük bir gelirle çalışan, mutlaka daha yüksek gelir ve sevdiği iş araştırmasını yapmalıdır. Ama evde oturarak değil, fiilen çalışarak yapmalıdır. Yoksa, morali bozulur, umutları yavaş yavaş tükenir. Toplum tarafından dışlanır. İnsanın üretken ve aktif çalışma dönemi, erkekler için son okul mezuniyetinden ve askerlikten, kızlar için son okul mezuniyetinden başlar, hastalık ve sakatlık dışında, yeni SGK kanununa göre 58-65 yaşlarında emeklilikle biter. Bu dönemde ne kadar uzun çalışılırsa, emeklilikte hem kendi hayatı, hem de ona bağlı olan eşi, çocukları ve diğer kişilerin günlük hayatları o kadar rahat geçer. Günümüz Türkiye’sinde Mayıs 2010 itibariyle işsizlik oranının % 11, genç nüfus oranının ise % 25’lerde olduğu ortamda iş bulmanın ve o işte devamlı çalışmanın zorluğu dikkate alınırsa, emekli olmanın büyük bir başarı olacağı da göz ardı edilemez.

Son olarak, insan, babalıkta, analıkta, vatandaşlıkta, seçmenlikte, yayalıkta, şoförlükte, askerlikte, polislikte, muhtarlıkta, resmi daire idareciliğinde, belediye başkanlığında, valilikte, parti liderliğinde, milletvekilliğinde, başbakanlıkta ve cumhurbaşkanlığında profesyonel olmalıdır. Profesyonellik hayatın her anında, her yerde, her zaman ve sürekli düşünülmesi ve istenilmesi gerekli bir ön şart olmalıdır. Sayılanların her biri ilerde profesyonellik açısından incelenecektir. DEVAMI VAR