Psikopat yöneticiler…

Geri Kalmış olmamızın sebepleri arasında pek çok şey sayılabilir. Ama bu sebepler arasında başköşede oturan psikopat yöneticilerin varlığıdır.

İş ve hayat tecrübem, onlarca araştırma ve deneyimlerimin bana öğrettiği budur.

Kim ne derse desin, kurumlar kuruluşlar, kediye köpeğe bile hırlayan insana görev veriyorlarsa orada başarı sağlanması mümkün değildir. Çünkü, hayvanların bile rahatsız olduğu bir ortamda çalışanı mutlu olmayan bir yerde verimlilik beklemek hayaldir

Kısa bir araştırmadan sonra psikopatlık halinin üst üste gelen pek çok can sıkıcı olayın ardından, geçici bi sureliğine de olsa içine düşülebilen durumdan kaynaklandığını öğrenebiliyoruz. Anti sosyal kişilik bozukluğuna sahip, empati yapmadan veya vicdan azabı duymadan saldırganlıklar yapan, suçla ilgili veya ahlakdışı davranışlarda bulunan insanların bu hallere düştüğünü bilemeyen yoktur Avrupa’da.

Hayran olduğumuz Avrupa’nın gelişmesinin temelinde bu araştırmaları yapmış olmaları ve buldukları sonuçları toplumlarıyla kurumlarıyla paylaşmış olmalarıdır. Oralarda, psikopatların beyinlerinin çeşitli uyaranlara verdiği tepkilerin incelendiği bir bilimsel araştırmada, bu kişilerin beyinlerinin ölüm, acı gibi sözcüklere ve diğer insanların beyinlerinde tepki uyandıran kan revan dolu resimlere neredeyse hiç tepki vermediği ortaya çıkmış.

Bu yeterli değil mi?

Deme ki, bunlar ruhuz, duygusuz, bir nevi adicesine canavarlaşan ve aynı zamanda korkak sefil insanlardır.

1999'da Amerikan hükümeti, suç işlememiş olsalar dahi psikopat eğilimler gösteren insanların tutuklanabileceği kararını çıkarmıştır... Sebebi, sefildirler ama bulabildikleri ilk fırsatta kurumları kuruluşları ve çalışanları “demoralize edebilir” endişesidir. O nedenle “her hangi bir zarar vermesinler” diye bu kararı almışlardır.

Biz ne yapıyoruz?

K

ullandığı ilaçlardan gittiği doktora kadar her şeyi özel dosyasında belli psikopat insanları yönetici olarak atıyoruz, yetmiyor, terfi ettiriyoruz. Daha büyük, daha önemli stratejik mevkileri bir yönü ile aşağılık insanlara teslim ederek batıya yetişmeye çalışıyoruz.

Hangi nedenle yapılırsa yapılsın bu cinayettir. Bu çağda bu tip insanları yönetim kademelerinde tutan idareler ülkenin geleceğine de dinamit koymuş olduklarının farkında mıdırlar?

Çalışanların moral değerlerini yerle bir eden psikopat yöneticilerin verdiği zararları fark edemeyen toplumlar geri kalmaya mahkumdur.

Çoğunlukla ailevi durumlarından kaynak, ezilmişlik hissiyle beslenen, psikopatlık hali kurumlarca acilen tespit edilmelidir. Gözden kaçmış ve fark edilmemiş olabilirler. Varsa böyle bir yanlış terfi veya atama derhal durdurulmalıdır.

Siyasetin gözü kapalı, bilmeden, araştırmadan yaptığı telkinleri bu durumları ortaya koyarak önleyebiliriz. Nihayetinde siyaset millet için yapılır, hizmet için yapılır ve siyasetçilerimiz o ideal için uğraşıyorlar çoğunlukla. Böyle insanları, yani psikopat eğilimler gösteren insanları bir yerlere getirmeye çalışan siyasetçileri doğru bilgilendirsek kurum ve kuruluşlarımıza verecekleri zararlardan kurtulmuş oluruz.

Modern yönetimin olmasa olmaz kuralı ruh sağlığı yerinde, tahsili, bilgili, vakarlı ve cesur insanları yönetici olarak atamaktır.

Makamında “şerefsizsin” denilen sünepeleri yönetici olarak terfi ettirmek tekrar ediyorum cinayete eş değer bir kusurdur.

Yapın araştırmanızı ve böyle yöneticileri kızağa çekin en azından, terfi ettirmeyin…

Bir kuruluş kurtulurken, diğerini, daha önemli kuruluşu perişan etmeyin. Haberiniz olmayabilir, araştırın ve dönün böyle yanlış uygulamalardan.

Sevgi ve saygılarımla…..