Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Psssst ve hossst üzerine deneyler

Psssst ve hossst üzerine deneyler
 

Yollarda bir tane bile başı boş kedi, köpek bulamazsınız. Belki bir kedicik o da evinin hemen civarında turlamaya çıkmış ama boynunda sahipli olduğunu gösteren tasması ile birlikte...O yüzden hayvan toplama ekipleri bir şeycik yapamaz.

Başı boş kedi ve köpeğin kesinlikle olmadığı bu ülkeden sonra, kendi ülkemin kedi ve köpeklerini sokakta öylece dolaşırken görmek çok tuhaf gelmeye başladı.

Oysa öncesinde hiçte öyle tuhaf değildi ki.

Her yer de vardılar.

ABD’de yok mu hiç başı boş kedi, köpek...Var tabii ki ama hayvan sığınma evlerinde tutuluyorlar. Hatta oradan da onları alıp bakabiliyorsunuz.

Neyse sonuçta benim esas anlatmak istediğim ise yapmış olduğum son derece değerli bilimsel gözlemler.

Mesela bizim kedilerimiz, köpeklerimiz bizim aramızda öylece salına salına dolaşırlar...İş çıkışı zamanı tıpkı bizim gibi caddeden öyle yukarıya doğru çıkarlar. Sanki hani onlar da işten çıkmış gibi geçerler yanımızdan.

“Oooo Boncuk Abi, işler nasıl?” diye soracağınız gelir ama onun yerine

“Hoooşşşşttt!!!” der, elinizi de hafifçe havaya kaldırıp uzaklaş bakiiim buradan hareketi yaparsınız.

Kimi süper çevik bir hareketle hemen oradan kaçar gider...Kimi ise o sallantılı yürüyüşünün yönünü hemen başka bir yere çevirir.

Ama hepsi kaçar, sıvışır. Çünkü hayvan da olsa bilirler, uzaklaşmazsa belki ittirip kaktıracaklar...Belki de döveceklerdir onları...

Hemen kaçarlar işte.

Kediler de öyledir.

Dudaklarınızın ucundan “Pssssssssssttttt” diye ileri doğru fırlatacağınız bu ses ile kediler de kaçar gider.

Siz de görevinizi yapmanın bilinci ile yürümenize devam edersiniz.

Şimdi gelelim benim süper yüzeysel deneylerime.

Merak ettim hakikaten bu kediler köpekler acaba burada (ABD) nasıl tepki verecekler bu “Hooşşşşt” ve “Pııssssst” şeylerine.

Sokakta basıboş hayvan yok ya...Arkadaşlarımın kedilerinde, köpeklerinde deneme kararı aldım...Doğal olarak.

Hep beraber evin bahçesinde oturup sohbet ederken...Orada burada neşeyle hoplayıp zıplayıp çoşan (tabii abi zıplar öyle, bu köpek hiç aç kalmamış ki...Darlık nedir hiç bilmemiş ki...) köpeği gözüme kestirdim...

Zavallı köpek olacaklardan habersiz tabii... Deneyi yaparken gözlerden uzakta kalmaya özen gösterdim bi de.

“Hooooşşşşttt” diye tükürüklerimi de saça saça haykırdığımda...Köpek bırakın kaçmayı...Şaşa kalıp bana baktı...Hatta galiba gözlerini de koca koca açarak bakıp,

”Ne diyo bu salak...Herhalde yabancı dilde bir şeyler söylüyor...Yoksa küfür mü ettin oğlum sen?” diyerek havlamaya başlayınca hızlı adımlarla hatta koşarak arkadaşlarımın yanına doğru kaçan ben oldum.

Tabii bu deneyi gidip şu yukarıda resmini gördüğünüze benzer bir köpek üzerinde yaparsanız koşacaksınız doğal olarak.

Kedi deneyim ise daha barışçıl geçti...Yine başka bir arkadaşımın evinde kanepe de üçümüz (arkadaşım, ben ve kedi) otururken...Arkadaşımın mutfağa kadar gitmesinden istifade ederek....”Psssssssssttttt” ladım kediciğe...Kedi bana dogru baktı tabiii ama yarı kısık gözleri ile canı sıkkın bir şekilde

“Ne diyon oğlum sen” bakışı frlattı...Ben tedirgin oldum tabii ama bir daha

“Psstttt” ladım...Yok hiç bir etki yok.

O sırada arkadaşım gülen gözleriyle bakıp “neler yapıyorsunuz” diye sorduğunda, kızcağıza diyemedim ki “Pssttttt” laşıyorum kediyle....

Ama eminim kedicik...”Bir daha beni bu salakla yalnız bırakma” diye arkadaşıma bakmıştır....

Yani bunların lugatında

“Hooooşşşşşttt” da , ”Pssssttttt” da yok!.

Ve iyiki de YOK!!!

Bu arada ben severim kedileri de, köpekleri de....Sadece öyle bir deney yapmak istemiştim.

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..