Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '13

 
Kategori
Kitap
 

Reşat Tabak ve Çanakkale

Reşat Tabak ve Çanakkale
 

Bir kitabın, koyu renkle yazılmış adı bu.

Tesadüfen elime geçen bir kitap. Kepez Belediye Başkanı Sayın Dr. Ömer Faruk Mutan’ın odasında gördüğüm kitabı, elime alıp inceledim.

Sanki kapak sayfası, güneşte soldurulmuş gibi tasarlanmış. Kordon Boyu’nun resmi konmuş. “Bir Şehir Bir Başkan Reşat Tabak ve Çanakkale” isminde bir kitap.

Kitabın üstünde, kalın çerçeveli gözlükleriyle insanın tam gözlerinin içine bakan bir adam. 368 sayfalık bir kitap.

Kitabın yazarının adı, kendisini gizlemiş gibi kapağın en altında yazılmış.

Nihal YILDIZ(TABAK)

Kitabı ilk elime aldım evirdim çevirdim. Sayfalarını karıştırdım. Okumalıydım bu kitabı. Kitabın kısa kısa bölümlerle yazıldığını ve fotoğraflarla desteklendiğini görünce, okuması kolay olur diye düşündüm içimden.

Karaböcü gibi harflerle dolu kitap sayfalarını, hep sıkıcı bulmuşumdur.

Kitabı aldım elime, başkanıma selam söyleyin, bu kitabı okuyunca getiririm dedim. Koltuğuma kıstırıp çekip gittim. Kitabı okumaya başlayınca bırakamadım. Zaman zaman hüzünlendim. Bazen de güldüm.

1978 yılında Çanakkale Eğitim Enstitüsü’ne öğretmen olmak için geldiğimde, hiç merak etmemiştim, “Çanakkale Belediye başkanı kim?” diye. Kitabı okuyunca son sayfalarda Yüksel Çakmur ile ilgili anlatılanları okuyunca, anladım ki olayların içinde bizde vardık, eğitim enstitüsü öğrencisi olarak.(s.258)

Kitabın kapağında yer olan o solgun fotoğraftaki adam, ”Koca Reis, Küçük Dev Adam” dedikleri, Çanakkale’nin akıllara kazınan belediye başkanı, “Reşat Tabak” oluyormuş.

*

Kitabın yazarı Nihal YILDIZ, Reşat Tabak’ın kızıdır. Babasından kalan şahsi eşyaları ve basında ya da arşivlerde yer alan belgeleri derlemiş, babasıyla sosyal alanda ya da iş hayatında ilişkisi olmuş kişilerle görüşerek, bir anı ve belge kitabı oluşturmuş. İyide yapmış. Kitabın oluşumunda kendisine eşi Selahattin Yıldız ile ÇOMÜ kurucu Rektörü Prof. Mete Tuncoku destek olmuşlar. Kitabın editörlüğünü de Sevda Boduroğlu yapmış.

*

Birisi bana bu kitabı okumadan önce, Reşat Tabak kimdir? Diye sorsaydı, ayrıntılı bir cevap veremezdim.

“Çanakkale’de belediye başkanlığı yapmış birisi” derdim o kadar. Hangi yıllarda yapmış, kaç dönem yapmış. Ne yapmış. Nasıl birisi… gibi basit sorulara bile cevap verebilecek bir bilgim yoktu.

Yine birileri bana sorsaydı. “Çanakkale’de belediye başkanlığı yapmış beş kişinin adını say” diye. Üç kişi sayardım. Yine bunlardan birisi Reşat Tabak olurdu. Nedeni, Çanakkale’ye geldiğim üç yıldan beri, “Şu iş Reşat tabak zamanında oldu. Çok usta adamdı. İşleri iyi takip ederdi...” gibi sözleri duymuştum. Duymuştum da, bu adam kim diye merak etmemiştim, bu kitabı elime alana kadar.

1978 yılı olacak galiba. Çanakkale’ye “Selda” gelmişti konser vermek için. Konseri “Emek Sineması’nda” izlemiştik. O zamandan aklımda kalmıştı Sinemanın olduğu İşhanı.

*

Kitabın içinde çok ilginç anlatımlar, yaşanmışlıklar var. Sizlere bazı bölümleri aktarmak istiyorum.

Çanakkale’nin ilk torna ve motor ustasıdır Reşat Tabak. Atölyede, Sabri adındaki çırak yaramazlık yapar. Koca usta Sabri’nin kulağını çeker bir tokat atar. Sabri babasına gidip şikâyet eder. Sabri’nin babası bir sopa kapıp benim oğlumu kim nasıl dövermiş diyerek, Reşat usta’nın yanına gelir. Usta bu çocuğu nasıl dövdün der. Sonra da Sabri’ye sallar sopayı. Öyle dövülmez böyle dövülür diye. Sabri şaşırır kalır. (s.82)

Ülkemizde sanayinin olmadığı, motorlu araçlarının çok az bulunduğu, tamir olaylarının mümkün olmadığı yıllarda, Çanakkale’de bu işleri gerçekleştiren, her çeşit motoru tamir eden yedek parçaları yapan Reşat Usta’nın ekibi bir gün İskele’ye,1956 yılında Çanakkale’ye gelen Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ı karışlamaya giderler. Kimileri Reşat Usta’nı ekibini küçümser ve gırgıra alarak, “Karşılamaya yağlı takım geliyor” diye konuşurlar. Reşat usta ekibine öyle bir konuşma yapar ki, hepsinin yüzü güler.(s.94)

Çanakkale’de ilk modern sinema salonunu, 1959 yılında O açmıştır. İlk makinistte kendisidir. “Emek Sineması” (s.116)

İlk seçimi 1968 yılında ilk seçimi kazanan Reşat Tabak, 2.seçime girdiği 1974 yılında, rakip partinin elamanları, başkanın hizmetlisi Niyazi Efendi’yi kıratın üstünde gezdirip propaganda yapmışlar. Koca usta, 2.kez başkan seçilince Niyazi Efendi, “beni kapının önüne koyar bu başkan” diye düşünmüş. Sonuç ne mi olmuş? Kitabın 136.sayfasında.

Kendisi için bir gün bir yerde; ”O’nun yüzü gülmez” demişler. Duyunca bu sözü, cevabı yine bilgece olmuş. “Arkadaşlar benim yüzüm gülmez ama eğer seçilirsem Çanakkale’nin yüzü gülecek.” (s.142)

1968 yılında göreve geldiğinin 4.günü elektrik santraline gider. Santralin yakıtı yurt dışından gelmektedir. Elde elektriğin % 70 ‘i ziyan olmaktadır. Başkan ne yapmıştır bu durumda? Sayfa 153’te.

Koca Reis, belediyeye gelenlerin odasına girerken nasıl davranmaları gerektiğini herkese öğretmiş. Çanakkale Senatörü İmadettin Elmas bile nasibini almış, başkanın taviz vermediği kurallarından.(S.156)

Çanakkale’de çöpler at arabaları ile toplanırmış. MKE’nin hurda arabalarından çöp kamyonlarını, ilk defa kurduğu makine parkında tamir edip kullanmaya başlamış. Belediye başkanı olduğuna bakmadan, tamirhaneye kendisi içinde bir iş tulumu asmış.(s159)Reşat Tabak için söylenen bir söz, “O ayakları ile gezen birisi değil, aklı ile gezen birisiydi.” (s 161)

Çanakkale’nin bir yılbaşında elektrikleri kesilir. Bir arıza vardır. Kepez yolunda arıza olan direğin tepesinde bulur başkanı, gazeteci Turhan Narler. Hayret eder, bu duruma. Aralarında bir konuşma geçer. Net cevap verir başkan hem de bir soruyla, ”Çanakkale yılbaşında karanlıkta mı kalsın?” (s 163)

Çamurlu ayakkabıların hikâyesi, sayfa 165’te.

Bir gün belediyeye bir partili gelir. Bir işi için ayrıcalık ister. Aldığı cevap ”Siz parti binası ile belediye binasını karıştırdınız galiba!” (s 167)

Reşat Tabak’ın makamına öğretmeni gelir. Öğretmenine saygıda kusur etmez. Öğretmenin isteğini, ”Sayın öğretmenim, o şahsı biliyorum işe alamam. Bu kişi, o iş için uygun değil. Biz adama iş değil, işe adam alıyoruz.” Diyerek ret eder. (s167)

Bahçıvan Fikret’e bir ağaçta bulduğu ipi göstererek ne demiş. (s 176)

Kaldırımdan yola inemeyen yaşlı bir adama ne demiş. Kaldırımı ne yaptırmış?(s 177)

Çanakkale’nin bütün sokakları asfalt olduktan sonra, en son kendi oturduğu sokağı asfalt yaptırmış.(s 185)

Torpille belediyede işe girmek isteyene ne demiş.

“Bak oğlum, sen iş arıyorsun. Kriterlerin bu işe uygum. ,ama eğer bu mektubu getirmeseydin seni işe alırdım. Mektupla geldiğin için sıraya girecek ve bekleyeceksin.” (s 190)

Koskoca belediye başkanına belediye zabıtası nasıl ceza kesermiş. Sayfa 194’te okuyun. Birde bu günlere bakın.

1974 yılında, zamanın Gümrük ve Tekel Bakanı Mahmut Türkmenoğlu’ndan, iki kamyonu nasıl almış? (s 200)

Belediyeye gelen hediyelerin bile envanterini tutturan Koca Reis’e bir arkadaşı çikolata getirir, eşine vermesi için. O’da kapıcı Zakir’e ”bunu akşamüstü eve götür” der. Zakir çikolatayı eve götürür. Ancak kendi evine götürür. Ayrıntı 202.sayfada.

Reşat Tabak’ın ilkleri vardır, Çanakkale’de.

Halka yönelik; Halk Ekmek Fabrikaları, Tanzim Satış Mağazaları, Şehiriçi Otobüs İşletmesi, Şehiriçi Trafik Işıkları, Çöp Toplama Kamyonları, İçme Suyu Şebekesi, Evlere İçme Suyu Verilmesi, Çanka Gazozları, Sosyal Yapı Kooperatifleri, Terzioğlu Vakfının kurulması, Öğrenciler İçin Yurt Kurma, Çocuk Oyun Parkları, Troia Festivali, Çanakkale’ye Üniversite Kurulması…

Çanakkale’de futbol. Türkgücü ve ardından Çanakkalespor’un kurulması.(s.224)

Atikhisar Barajı’nın yükseltilmesi ve Çanakkale’nin 2000’li yıllarda su ihtiyacının karşılanması…(s 226)

Hep Reşat Tabak’ın başarısı bu saydıklarımız. Kitapta ayrıntılı olarak anlatılmış.

*

Ben bu kitabı bir solukta okudum.

60’lı yıllardan bu günleri görebilmek, müthiş bir önsezidir bu. 1980 yılındaki 12 Eylül darbesine kadar üç dönem belediye başkanlığı yapan Reşat Tabak, darbeciler tarafından görevden uzaklaştırılır.

Yeniden, “daha yapacak içlerim var” diyerek seçimlere girse de, seçimler yapılmadan seçimi kaybettiğini anlar.

Çanakkale’de görev yapmış olan Gaziantep Valisi Fikret Koçak, Çanakkaleli öğretmen Ahmet Özel’e sorar.

“Siz Reşat Tabak Beyi tanıyor musunuz?”

 “Evet efendim tanırım. Kendisi başı açık, hafif topluca kısa boylu bir insandır.”

Vali atılır.

“Yok yok hayır, o şu gördüğünüz kapıdan sığmayacak büyüklükte dev gibi büyük bir insandır.” (s 256)

*

Reşat Tabak’ın başarısında, eşi Ayşe Hanım’ın yaptığı fedakârca çalışmalara da yer verilmiş. Çanakkaleli bestekâr Teoman Alpay son yazdığı, “kadın” adlı şarkısını Ayşe Hanım’a armağan etmiş. (s 275-276)

*

Bu kitabın tamamını, burada yazmak isterdim.

Reşat Tabak, kahve tiryakisi olan bir küçük dev adammış. Ailesine çok düşkünmüş. Sert görünümlü, şefkatli bir adammış. Kimseyi kırmazmış, darılmazmış. Kurallarından taviz vermezmiş.

Bir ustaymış. Tornacı, otomobil tamircisiymiş. Yağlı bir adammış.(!) Sinemacıymış, makinistmiş. Müzikten anlarmış. Emeğinin karşılığını vermiş, yanında ve emrinde çalışanların. Kimseyi geri çevirmemiş. Yardım isteyenlere sırtını dönmemiş, dermanı olmuş herkesin. Ayırım yapmamış kimselere.

“Mış” eki yersiz bu yazıda.

Senin, ölüm tarihini yazmıyorum, Büyük dev Adam!

Sen yaptıklarınla ep yaşayacaksın.. 

 *

1968/1974 ve 1978 yıllarında 3 dönem, (1968-1980) Çanakkale Belediye Başkanlığı yapan Koca Reis. Bir kitapta seni tanımaktan mutlu oldum.

Şimdi bana, ”Reşat Tabak kimdir?”  diye sorarlarsa, çok cevabım var.

Bir orta kahve söyleyin, anlatayım size.

Bu kitabı herkese, okuması için tavsiye ediyorum.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..