Resimdeki imza Sanatçının Sanatsevere garantisidir

Resim karalayandan başlayarak, Resim Yapan, Ressam ve Resim Sanatçısına uzanan bu süreç içerisinde ortaya konulan tabloların üzerine atılmış veya atılmamış imzalar nedeniyle resim adına eylem yapanların sanatseverlere karşı ciddi sorumluluğu vardır. Resim ile geçimini sağlayanların bu konumları nedeniyle sorumluluğu ve sorumluluğun niteliği daha da artar.
Sahte imzalı senet/çek/anlaşma vb.. kıymetli evrakın değeri olmadığı gibi, taklit resimin de değeri yoktur.

Sadece resim karalama düzeyinde olan bir kişinin bilinen bir eseri taklit etmeye başlaması onun resim eğitimi için önemli bir unsurdur. Bu tarz ortaya konmuş bir taklit resme orjinali yapan ressamın imzasını taklit ederek imza atmış olması onun suçunu hafifletmez. Bu doğrudan sahtekarlıktır. Bu tarz yapılan bir resme kendi imzasını atması da doğrudan hırsızlıktır.

Bu aşamada bulunanlar için bir derece görmemezlikten gelinen ve genelde alıcısı bulunmayan bu acemi resimleri ilk bakışta niteliği belli olan basit ve hatalı resimlerdir. Daha çok tartışılması gereken ressam veya ressam diye geçinenlerin bu yollara başvurmasıdır.

Resim sanatı ile uğraşan bazı kötü niyetli ressam ve ressam geçinenler ; gerçek ve orijinal resim üretmedikleri için sanatseveri ve koleksiyoncuları kandırıp, istismar yolunu seçmektedir.

Bazı Ressam ve ressam geçinen kötü niyetli kişiler de; bilinen bir sanatçının-ressamın piyasada kabul görmüş bir özgün eserinin şurasından-burasından değiştirerek emek hırsızlığı yapmaktadır. İnternet çıktı çıkalı kim ne kadar aşırma yaparsa yapsın, anında tespit etmek mümkündür.

1- KAVRAMLAR :

Hedefi orjinal ve özgünlüğe ulaşmak olan ressam neden bu yola sapar? Konuya daha geniş bir gözden bakabilmek için kavramları ve işleyişi ortaya koymakta yarar vardır.
 Bir ressam tarafından yapılmış ve imzası olan tablonun orijinal veya taklit çalışma olması başka, özgün olması başka kavramları içerir.
1- Sahte: Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmece.
2- Taklit: Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
3- Esinlenmek: Bir şeyden ilham almak, içine doğmak, mülhem olmak.
4- Orginal: Fabrikası tarafından yapılmış olan, taklit olmayan (araç ve gereç)
5- Gerçek: Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki.
6- Özgün: Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal.
 Kaynak : TDK Sözlüğü.

Sahte resim ; karşı tarafı aldatmak amacıyla resmin imza dahil birebir kopya edilmesi sonucu ortaya konulan resimdir. Burada açıktan bir kötü niyet vardır. Her zaman bilinen ressamlar ve değeri yüksek olan eserleri sahte olarak üretilir edilir. Sahte resimde ressamın imzası da ayni şekilde sahte olarak atılır.
Taklit resim; Resmin temel özelliğini bozmadan yapılan basit değişiklerle benzer , ama farklı bir resim yaratılmasıdır. Bir taklitçi ne kadar samimi olduğunu ifade etse de en az bir sahtekar kadar kötü niyetlidir.
Esinlenmiş Resim; Çok biline ve kabul görmüş bir sanatçının eseri esas alınarak , işlenmiş bir konuyu biraz oradan, biraz buradan değiştirmek şekliyle resim ortaya koymaktır. İlk anda pek kötü niyet ortada yok gibi olsa da bir tür taklitçilik olup, doğrudan bir kötü niyet ortadadır. Esinlenmeyle başlayan kötü niyetli adımların sonu sahte resimle biter. Bu bir emek hırsızlığı ve hakkın gaspıdır.
Resim ile ilgilenen hayat resim taklit edilerek başlar, taklitten esinlenmeye geçilir ve bilgi-tecrübe artıkça özgünlüğe yelken açılır.

2- CAMİADA İŞLEYİŞ:

Ne kadar taklit edilse de; hiçbir taklit orjinaliniyle ayni olamaz. Bırakın renk uyumunu, titiz bir röntgen incelemesi yapıldığı an, resmin alt katmanlardaki fırça darbelerinin farklı olduğu ortaya çıkacaktır.

Resim yapma eyleminin sonundaki resim üzerine imza (bazen de yıl olarak tarih ve imza ) atılması bu resmin niteliğini ortaya koyacak süreci başlatır.

Sizin çok iyi bir Ayvasovsky gibi deniz dalgaları içinde bir tablo ortaya koymanız mümkün olabilir. Ama bu sizin yaptığınız tablodur. Hiçbir zaman bir Ayvazovsky eseri değildir. Hatta meşhur Mona Liza’yı da yapabilirisiniz. Tıpkısının aynısına yakın olması mümkündür. Bu da sizin resminiz olur, hiçbir zaman meşhur Mona Liza olamaz. O tektir. Picaso’nun işlediği konuyu geliştirip /değiştirip/çarpıtıp daha iyi resim yapabilirsiniz. Sizinki tamamen esinlenme adıyla yaptığınız kötü niyetli bir eylemdir.

Sanatçı tanımı yaparken “özgün olması” ortaya hedef olarak konulur. Birisinden esinlenenin özgün olması ve özgün eserleri üretmesi mümkün değildir. Altını çizerek söylüyorum; bir ressam ve sanatçı için de esinlenme de sahtekarlığa giden yolun başlangıcıdır.

Bir ressamı sanatçı yapan ilk adım esinlenmeden uzak durarak özgün eserler üretmek için çaba göstermesidir. Galata Kulesi, Beyoğlu Tramvayları, Boğaziçi ve Boğaz Vapurları vb. resimlerini hemen hemen tüm Türk sanatçıları bir defa bile olsa denemiştir. Bakalım sadece birkaç tanesi sanat tarihimizdeki üst sıralardaki yerini alabilmiş ve geri kalanı unutulmuştur. Bu unutulmayan eserlerin temel özelliği özgün olmaları ve ressamı tarafından o ressamın ruhuyla yapılmış olmasıdır. Farklı ve özgün olan kendi resimlerine de bu özellikleri yansıtır.

Biri gibi bir resim yapmak ve adı esinlenme olan aşırmacılıkla bir eser üretmek sahtekarlık, onunla sanatsever camiasından ilgi beklemek de kötü niyetin tam adıdır.

3- RESİM ÜRETMEDE YAPILAN KÖTÜ NİYETLİ DAVRANIŞLAR;

1- Daha önce ürettiği tablonun kabul görmesi halinde basit birkaç detayında değişiklik yaparak onlarca eser üreterek koleksiyoncular ve sanatseverleri kandırmak.
 2- Daha önce kabul görmüş eserin ebatlarını değiştirerek orjinalinden uzaklaşmayarak çok sayıda eser ortaya koymak.
 3- Doğrudan bir tanınmış eseri taklit etmek ve orijinal imzasını da taktit etmek,
 4- Doğrudan bir tanınmış eseri taklit ederek kendi imzasını atmak,
 5- Bilinen bir sanatçının eserini hafif değişikliklerle kendi imzası ile sunmak.

4- RESİM SATIŞINDA KÖTÜ NİYETLİ SATIŞ YAPILAN YERLER:

Bu sahtekarlıklar genelde alıcısının resim bilgi ve kültürü yetersiz olan aşağıdaki yerlerde ortaya çıkar.
1- Kötü niyetli çerçevecilerde,
2- Yılbaşı, Sevgiler Günü, Anneler günü gibi çok özel günlerde yapılan satışlar esnasında kötü niyetli satışlar,
3- Çeşitli adlar ile düzenlenen fuarlar esnasında promosyon adı altında satış yapanlar,
4- Üzücü bile olsa galeri adı olmasına rağmen, hiçbir galeri olma özelliği olmayan yerlerde satış yapan kötü niyetli kişilerin yaptığı satışlarda,
5- Kendine ressam sıfatı yakıştıran (aslında sadece resim yapar düzeydedir.) kişilerin taklit ve esenlenme adı altında ortaya koyduğu ve birebir alıcıya ressam tarafından ulaştırılan eserle,
6- Çok nadir bile olsa sanat-resim eğitimi yetersiz galerilerde de esinlenme adı altında taklit eserler bulunma ihtimali mevcuttur. Bu da bir nevi kötü niyetli ressam-resim yapan ile yetersiz galericinin ortaya çıkardığı işbirliği de olabilir.
Bir an kendinizi taklit-sahte-esinlenmiş bir kişi yerine koyunuz. Bu tabloya bir bedel ödediniz ve evinizin baş köşesine astınız. Resimden çok iyi anlayan bir kişi geldi ve tablo için şu yorumlardan birisini yaptı;
a) Bu resim……..’nın eserinin birebir taktilitidir. Kısacası Sahtedir.
b) Bu resim ……^nın eserinin birebir taklitidir. İmzası değiştirilmiştir. Sahtedir.
c) Bu resim …….Nın eseri nden esinlenerek ve değiştirilerek yapılmıştır. Taklit edilmeye çalışmış bir tablodur.

Verdiğiniz paraya mi yanarsınız? Yoksa Salak yerine konarak açıkça aldatıldığınıza mı? Üstelik sanat adına kandırılmak daha da ağır gelir.

“Sanatçı düzeyine çıkmaya çalışan Ressam ve Resim Sanatçısı adı esinlenme bile olsa bir taklit resmi hayallerinde bile çizmemelidir. Onu sanatçı yapan özgünlüğüdür ve değişikliğidir. Bir tabloya imza atan ressam şu tahhüt eder. “Bu eser benim bilgi-tecrübe-özgünlüğüm ile ortaya konulmuş ikincisi olmayan tek bir eserdir. Esinleme adı altında da taklit yoktur. Bu eseri alırken bana ve sanata sponsor olmaktasınız.” Taahhüt eden sorumluluğuna katlanmalıdır. ”
Çözüm yolları için konuyu tartışmaya açmakta yarar olduğu düşüncesindeyim.

NOT: Bu yazı ile hiçbir ressam, sanatçı ve galerici hedef alınmamış olup, sadece “Bu da bir gerçektir.” diyerek hatırlatmadır. Ben bir sanatsever olarak dışarıdan böyle görüyorum. Yanılmış olabilir miyim?