Resmi soygun...

Son günlerde evinize ya da iş yerinize gelen faturaları dikkatlice kontrol ettiniz mi?
Ben dikkatlice kontrol ettim ve resmi bir şekilde soyulduğumuzun farkına bir kez daha vardım.

Ne acı değil mi? Hükümetin yol verdiği ya da ihale ettiği firmalar alttan - alttan, yavaş - yavaş bizleri soyuyor.

İlk önce Türk Telekomun telefon faturalarınızı bir inceleyin. Gerçi Türk değil Dubai Telekom desek de yeridir. İhale edildi diye sevinenler hala seviniyorlar mı bilemem. Lakin ben hiç mutlu değilim. İhale edildiğinde artık sabit ücret alınmayacak diyen hükümete sorulacak soru çok lakin hükümet bizi takar mı bilmem?

Demokrasi diye yırtınanlar 70 milyonda bir kişinin bile demokratik haklarına sahip çıkanlardır, fakat görünen o ki milyonların hakkı bir bir yenilmekte ve hükümet bu durum karşısında sessiz kalmaktadır...

Aranızdan kimileri "satmasalardı ne yapacaklardı?" diye sorabilir. Gerçek iktidar vatanın kurumlarını satan değil adam gibi çalıştırandır. Satıp geçmek, oradaki işçi ve memurların maaşlarından kurtulmak ancak kaçamaktır. Asıl lider ülkesi ve kurumlarını laiki ile idare eden, o kurum ve kuruluşların kârını kat kat artırıp vatana gelir sağlayabilendir. Ama nerede bizde öyle lider... Sat kurtul! Sat kurtul!

Gelelim kurum ve kuruluşların özetine;

Türk Telekom telefon faturası :

Sabit ücret ... YTL. Konuşsanız da konuşmasanız da soyuluyorsunuz... Dakika ile dakika ücretini çarpıyoruz sonuç traji komik. 30 YTL gelmesi gereken telefon tüm masraflar ve vergiler dahil 40 YTL geliyor arada ki fark kimin umrunda? Kimsenin! Türk telekom satıldı da kim kazandı? O daha traji komik...

İhaleyi veren AKP, ihaleyi alan dubaililer ve şüphesiz CmYz... Kim ki o? E tabi ki Cem Yılmaz ve sülalesi...

Malı götürenler ortada, dışarıda kalanlar bol kaymaklı faturaları ödeye dursun...

Tedaş Faturası:

Yaşadığım ev aynı ev. Benim evim güzel evim. Elektrik giderleri ve elektrikli alet sayısı aynı değişen bir şey yok:) Geçen ay 33 YTL geliyor bu ay 53 YTL? Ne iş? Bilmem...

Su Faturası :

"Su gelir güldür güldür gelde yar beni güldür" misali, su geliyor damlaya damlaya fatura geliyor güldür güldür.

Birileri çıkıpta "Çok yanlış, Bi kerem AKP geldi geleli en ucuz suyu, elektriği, telefonu kullanıyoruz " derse ki demesin! cevabını hemen veririm...

Bizim ülkemizde olanı biteni araştırmak yerine kulaktan kulağa duymak ya da kendi taraftarı siyasetçilerden duyup ağza sakız etmek modadır.

Başbakan çıkıp, " 5 yıldır suya elektriğe zam yapmadık " derse bilin ki taraftarlar, "Evet evet bu ülkede 5 yıldır suya, elektriğe zam gelmedi." derler.

Derler ama yemezler...

Belgeler ortada, internet ortada araştırınız görünüz.

Açıklayayım...

Elektrik : Avrupanın yıllardır en pahalı elektriğini kullananlar arasında tabiki de güzel ülkem Türkiyem vardır. Merak edenler araştırabilirler. Son zamlar bir anda gelmemiş kademe kademe gelmiş %30 a yaklaşmıştır. Hükümet yılda 12 saat elektrik kesintisinden fazla kesinti olursa özellişmiş firma dava edilebilir demişti. Elektrik saatlerce kesiliyor toplayıp bir yere not eden var mı ?

Telefon : Türkiye hiç bir avrupa ülkesinde olmayan sabit ücret ödeme cezasına çarptırılmıştır.

Gerçi yıllardır vardı ama sözde dubaili arkadaşlar bunu kaldıracaktı ama kalkmadı... Dakika başına ücretlendirme konusunda ise evet yine Avrupa ülkerinin önündeyiz... ( Telekom 5 Milyar dolara satıldı, Tüm Türkiye'ye döşenmiş bakır kabloların hurdası, teknik aletler ve binalar bu fiyat ederdi. Şimdi ise Dubai telekom 5 Milyar doları çoktan çıkartıp üzerine bir 5 milyar dolar kar yapmayı başarmıştır... Ülkemize ihale bedelide taksit taksit ödenmektedir!)

İnternet: İnternet bir facia... Almanya, Fransa, Hollanda ve diğer avrupa ülkelerinde yaşayan dostlar iyi bilir. En az fiyata en fazla internet hızını onlar kullanır. Biz Türkiye de ikamet eden insanlar ise en fazla paraya en az internet hızını kullanır. Yani söz yerinde ise " Millet aya biz yayayız"...

Su: Su gibi bahtiyar olun... Su bizim memlekette altın değerine gelmiş hatta ileri de suya verilecek para benzini geçecek durumada gelecektir. Neden mi? Kuraklık... Kuraklık iki çeşittir, doğal ve gayri doğal :) Suyumuza sahip çıktık mı? HAYIR...

İsraf ederken neredeydik? Uykuda... Hükümetlerimiz ne yaptı? Koca bir hiç... Onlar bize arındırılmamış ırmak suyunu laik gördü...

Doğal gaz - Gaz : Bundan 2 yıl önce, tüp bitiyor yetkiliyi çağırıyorum, tüpü taktıyorum. Ne kadar diyorum? 23 YTL diyor. Teşekkür edip parasını veriyorum.
Bugün durum ne? Acıklı... Tüp bitiyor yetkili geliyor tüpü takıyor, ne kadar diyorum? 43 YTL diyor... Neymişte enflasyon tek haneliymiş, gülelim bari...

Benzin: Korkunç bir durum. Natoda çalışanlar yada Nato da tanıdıkları olanlar Natonun ne kadara benzin aldığını bilirler. Ben kimseyi ürkütmemek için kesin bir rakam vermeyeceğim, sadece aralığını vereceğim... 400-500 YTL 1 LT benzin...
Evet dostlar yanlış görmediniz. Türkiye'ye benzinin girişi, Nato nun alışı bu fiyat. Biz kaça alıyoruz? 3, 50 YTL ye yakın... Neymişte Dünyada varil fiyatları artmışmış. Dabi dabi dabi.. Bu hükümetin en büyük geliri benzin ve gaz ürünleridir. Neden 2 haftada bir zam geldiğini anladınız mı? Birde enflasyon tek haneli derler, pes doğrusu!

Eğer enflasyon paketine fön çektirme, buzdolabı (Yılda bir kim buzdolabı alıyorsa?), Lcd tv ve ne kadar fiyat artışı olmayan saçma sapan ürün konulursa, yıllık enflasyon da o kadar tek haneli çıkar.

Kısacası Real enflasyon değil sanal enflasyon diyebiliriz. Neden enflasyon az gösterilmek istenir? Nedenlerden biri memur ve emeklilerin maaşlarına enflasyon değerinde zam yapılması yani az zam yapılmasıdır.

Sözün sonu ise başlıkta yatıyor, 10 milyon mağdura 10 adet bankanın değişilmediği bir devirde, hortumlar kesilmiş ama yandaşlara açılmış.

Bunun adı resmi soygun değil de nedir ?