Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '12

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Ressam Sema Günay'dan "İnce belli kızın burma bilezikleri ve İstanbul silüetleri "sergisi

Ressam Sema Günay'dan "İnce belli kızın burma bilezikleri ve İstanbul silüetleri "sergisi
 

sema günay 50x70t.ü.y.b."İNCE BELLİ KİIZIN BURMA BİLEZİKLERİ"2012


Bir vardır, bir yoktur.. Karadeniz'in yeşil yaylalarında sıradan bir gündür. Kuşlar ötüşüp, uçuşurken birden ürküp kaçışırlar. Derken bir yağmur bastırır. Kısa bir süre yağdıktan sonra diner. Ardından gökkuşağı çıkar. Alabildiğince canlı görünüyordur renkleri.

Köylülerin çay elde etmek için ektiği tarlalarda çay çiçekleri henüz açmıştır. Yağmur damlaları yaprakların üzerinde çiy çiy parlamaktadır. Birden çok garip bir şey olur. Çay yaprağının üzerindeki bir su damlası, güneşin ışıklarıyla canlanır, güzel bir kıza dönüşür.

. Bu kız büyümüş. Büyüdükçe de daha alımlı, daha bi güzel olmuş. Badem gözlü, kiraz dudaklı bir güzelmiş. Bu güzel kızın adı 'Çay Kız'mış.

Bu güzel kız her zaman çay çiçeği toplarmış. Günlerden bir gün yine, çay çiçeği tarlasında çay yapraklarını toplarken bir kimsesiz oğlancıkla karşılaşmış.Bu oğlancığın adı da 'Susam Oğlan'mış.

Bir süre bakışmışlar. Hemen arkasından derin bir sevdaya tutulmuşlar. Ve evlenmeye karar vermişler. Oğlancık ne yapsa da Çay Kız'ı alsa diye düşünür durur. Bir dikilitaşı, bir ağacı bile yokmuş ki bu dünyada. Ne anası, ne babası, ne bir kardeşi, ne de bir akrabası.

-"Ama" der. "Benim gönlüm zengin. Çay Kız'ın da gönlü bende. Ben onu alacağım." demiş.

Haber yollamış Çay Kız'ın ailesine. Ama hiç ses gelmez oralardan. Derken bir güvercin bir gün bir haber getirir Susam Oğlan'a. Çay Kız'ı bir sepetçiye gelin edecekler diye.

Bizim Susam Oğlan deliye döner. Hemen bütün bildiği Tanrılara odaklanır, dualar eder. yalvarırken bütün Tanrılar yüz çevirirler ona. Bir tanesi hariç. O da Şeker Tanrısıdır.

Şöyle der Şeker Tanrısı:

-Bir tek şartım var.

-Söyle, der Susam Oğlan. "Yeter ki Çay Kız'a kavuşayım."

-O halde iyi dinle, der Şeker Tanrısı.

-Ancak insan olmaktan vazgeçersen seni kavuştururum.

-Yeter ki kavuşalım, o da böyle ister diye yalvarır Susam Oğlan. Ve onunla birlikte bütün çay çiçekleri, ağaçlar, kuşlar ve böcekler yalvarırlar Şeker Tanrısına.

Şeker Tanrısı, asasını göğe doğru kaldırdığında bir ışık tufanı görülür. Bütün kuşlar ürküp, kaçışırlar. Çiçeklerse boyunlarını bükerek selam dururlar.

Ne mi olmuş Çay Kız'la, Susam Oğlan'a? Şeker Tanrısı Çay Kız'ı, ince belli bir çay bardağına, Susam Oğlan'ı da onun yanından hiç ayrılmasın diye halka simite çevirir.

Niçin halka simite çevirmiş biliyor musunuz? Hanı kızlar evlenirken altından yapılmış, burma bilezik takarlar bazı törelerde, adetlerde.Bizim Susam Oğlan'da Çay Kız'ı gelin aldı ya kendine. İşte Çay Kız'a yüz görümlüğü olsun diye böyle düşünmüş Şeker Tanrısı. Hani simitte sarıdır ya, bir de burma burmadır.

Bizim buralarda bir de eteklik giydirirler Çay Kız'a. Şu beyaz üstüne, kırmızı çizgili çay tabakları vardır ya fırfırlı bir eteğe benzer. İşte bu yüzden yapılmıştır.

Hani bilmeyenlere bildire dedik. Ha bir de Şeker Tanrısı vardı ya. İşte o da sıkılır Tanrıların birbirine anlattığı bencil ve kibir dolu öykülerinden. Küplere biner.

Çay Kız'la, Susam Oğlan'ı da o kadar sever ki onlardan ayrılmak istemez. O da onların yanına gidip, mutlu bir tablo oluştururlar.

Düşünsenize bir vapurun terasında martıları seyrederken İstanbul'da, yanı başınızda üç can dostu olması ne güzel. Ha, bu arada bir de çocukları olur Çay Kız'la Susam Oğlan'ın. Adını da Çay Kaşığı koyarlar.

Onlar erdi muradına, biz varalım sefasına.

2012yilinda ayni masalsi öyküden yola çıkarak olşturduğum tablo,ince belli kızın burma bilezikleri ve istanbul silüetleri"adli kişisel sergimde yer alacaktir.

Ressam-tasarimci Sema günay

“İnce belli kizin burma bilezikleri”.2000

Antalya,Kalkan kültürevi ,31 mayıs2013-11haziran2013 de sergilecektir.

 
Toplam blog
: 14
: 748
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

Sanat ve tasarım kavramını bagdaştıran, yapıtlarında dünya üzerinde yer alan tüm kültürleri birle..