Rize - GS maçı ardından

Pazar günü çaykur rize maçını izlemeye otururken maçın çok çekişmeli geçeceğini biliyordum. Evet doğru çaykur rize ligin altlarında ama oynadıkları kutbol ve oyuncularının kalitesi orada olmamalarını gerektiriyor. Geçen hafta da trabzonu yenerek bunu ortaya koydular. Umarım rize bu çıkışını sürdürür ve layık olduğu yere çıkıp düşme hattından kurtulur. GS' dan gelmiş oyuncular, Altan, Victoria ve Emrah, ağırlıklı olmak üzere defanstaki Yasin ve Beşirinin müthiş performanslarıyla Çaykur Rize dünkü maçı kazanacaklarına inanmış oldularının gösteriyorlardı Herkese oyunun başından beri. Özellikle Altan, Victoria ve Emrah zamanında GS' da oynanırken yapılan haksızlıkları ve gereksiz yere satılmış olmalarının acısını çıkarttılar. Takım olarak çok iyi kenetlendiler. O ağır sahada GS' ın üstlerine gelmeleri ve yarım saha oynamalarından hiç korkmayıp konsantrelerini bozmayıp rahat pozisyon vermediler GS' ın forvetlerine.

tamam diyeceksiniz ki saha çok ağırdı.unutmayın ki saha iki takım içinde çok ağırdı. açıkcası ben maçı seyrederken bu sahada nasıl maç oynanıyor diye düşünmedim değil...sonra aklıma daha da kötüleri gelince niye olmasın ki dedim...iklim olarak böyle olaylara çok müsait olan bir ülkede yaşıyoruz. her maçı ertelersel sonra ligleri bitiremeyiz. iki takımı da dün akşamki mücadelelerinden dolayı kutlamak lazım. zoru başarıp kalelerini en son ana kadar savunmayı çok iyi beceren rizeli oyuncular bu mücadeleden mutlu ayrılan taraf oldu.

Cimboma gelince onlarda çok iyi mücadele ettiler. yalnız birşey var ki Ümit Karan gerçekten GS için çok önemli. dün o kadar basit pozisyonlar oldu ve bizimkiler yüzüne gözüne bulaştırdı ki, işte orada Ümit Karan olsaydı maçın skoru farklı olabilirdi. dün akşam Gerets de bazı anlamsız değişikliklerle insanlara saç baş yoldurdu. ilk yarıda Ayhan'ı oyundan alması ki Ayhan o dakikaya kadar çok iyiydi, yapılmaması gereken bir hataydı. onun yerine sahada kaybolmuş bir İnamoto oyundan alınabilirdi. İkinci yarıda da Hasan Şaş'ın oyundan alınması bence hataydı. Okan'ın saha kenarına geldiğini duyunca dedim şimdi Hasan Şaş çıkıyor. Yanımdakiler olurmu derlerken oldu ve Hasan Şaş çıktı oyundan. GS'ın kaptanlarından biri olarak varını yoğunu ortaya koyan bir oyun sergiliyor ve ceza sahası içine güzel ortalar yapıp pozisyonları hazırlıyordu. zaten dün akşam ki maçta GS ancak ve ancak hava toplarıyla ceza sahasına girebiliyordu. yoksa top çamura takılıp kalıyor ve defans oyuncuları bu topları rahat uzaklaştırıyorlardı. Arda ise dün akşam gene sahanın en iyisiydi. orta sahada adama bastı, defansa gelip top çıkardı. hücumda ise kendi üstün çabalarıyla pozisyon yaratmak için deliler gibi çalılştı. pozisyon yarattı da. ama sahanın ve koşulların ağırlığı belki de bu pozisyonların gol olmalarını engelledi. bu pozisyonlarda diğer GS'lı oyuncular Arda'ya kızıp niye pas vermiyorsun gibilerinden eleştiri yaptılar. bence Arda en doğru olanını yaptı. o pozisyonlarda pas vermek kaleye vurmaktan çok daha zordu. burada benim dikkat çekmek istediğim bir diğer konu ise daha önceleri GS takımında ilk onbir veya yedek fark etmez bütün oyuncular çok formda olurlar. yedekten kimi sokarsanız sokun yerine girdiği adamın yokluğunu aratmaz ve çok olumlu katkılarda bulunurdu. şimdilerde ise yedekler çok dökülüyor. dün akşam oyuna giren Necati, Okan ve Hasan Kabze'nin üçüde hazır görünmediler. kurtarıcı olarak sahaya sürülen Hasan Kabze ancak ayakta durmayı başarabildi. Necati'nin bir olumlu dokunuşu veya Okanın bir olumlu pası yok. büyük bir düşüş içindeler.

bundan sonra benim düşüncem takımda revizyona gitmek ve gençleştirmek. alın Mehmet Güveni koyun ön liberoya, Mehmet Topal'ı orta sahaya, Aydın'ı sağ açığa, Özgürcanı forvete Ümit Karanın yanına, Carrusca'yı da(eğer bu adamı satıp para kazanmayı düşünüyorsak birkaç maçta oynasın ve performansını göstersin) koyun sol açığa...Arda orta sahanın ortasında bir maestro gibi yönetsin takımı...en azından bu senenin kazılımı olarak gençlerimiz pişmiş olsun...yoksa sıfırsa sıfır elde var sıfır olacak.