Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '06

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Roma yürümekle tükenmez

Roma yürümekle tükenmez
 

Hafta sonu gezisi için Roma'ya gittik. 3,5 günde 60 km. yürüdük. Piazza Navona'dan mı bahsetsem, Via Veneto'dan mı, yoksa müzelerinden mi? Her sokakta başka bir cıvıltı var ama sanki bütün sesler pazarları Porta Portese'deki bitpazarında kesişiyor...

fturkmenoglu@milliyet.com.tr

Uçak vaktinde kalkarsa, gümrüklerden tıkır tıkır hiç beklemeden geçilirse, geziler de daha bereketli oluyor gibime geliyor. "Hoşgeldiniz" diyen bir gümrük memuru, hemen biniliveren bir taksi falan yok artık daha neler! Şansımıza Roma'da üç ayrı kongre bir de maraton var. Oteller hıncahınç dolu. Bizim kültür ofisinin sorumlusu Serra Aytun'un yardımı olmasa, açıkta kalıvereceğiz. "Bak odaların hiçbir lüksü yoktur" diyor Serra korkarak. "Ne lüksü, başımızı sokacak bir oda istiyoruz sadece..."

Sokak ressamları
Hava da bir güzel şansımıza... Hayatımda hiçbir yerde görmediğim bir tür otel-pansiyonda kalıyoruz. Odalar mükemmel. Tavanlara asılmış tabloları bile var. Topu topu altı oda çok büyük bir binanın birinci katının bir kanadında faaliyet gösteriyor. Şehrin göbeğinde, üstelik odada duş ve tuvalet mevcut. Bir de Roma'da bulunamayacak bir fiyata. Çok yaşa Serra.

Hava güzel dedim ya, kendimizi attık sokaklara. Elimizde bir harita, hiçbir toplu taşıma aracı kullanmadan 3,5 gün yürüdük. Piazza Navona'daki sokak ressamlarından resimler aldık, yüzlerce yıllık kiliseleri gezdik, Çin mahallesinde turladık, Vatikan'da Papa'nın yönettiği ayine katıldık ve Papa'yı gördük Aşk Çaşmesi, İspanyol Merdivenleri ve Campo di Fiori'de saatler geçirdik.

Via Margutta, Via del Babuino ve Via Guilia'daki antikacıları ve eskicileri dolaştık. Porta Portese'de pazar günü kurulan bitpazarında bir gün boyunca gezindik...

Komünistler bitpazarında
Bitpazarı çok büyük. 50 cent'e tişört, 10 avroya deri ceket almak mümkün. Müzik CD'leri satan tezgahta, Türkiye'den de isimlere rastlanıyor. Bu arada yaklaşan seçimler dolayısıyla, İtalyan Komünist Partisi ciddi bir propaganda savaşına girmiş durumda pazarın ortasında onların da masaları ve gönüllü particileri, durmadan konuşuyor...
Birkaç eski anahtar, iki-üç resimle vakit geçirip almaktan vazgeçtik. Kredi kartı geçmiyor, yanımızdaki nakit para yeterli değil. Ama bitpazarının canlılığında, bir gün boyunca yürüdük, eski eşyalara bakıp hikayeler yazdık, çok eğlendik.
İstanbul'a dönüş yolunda, Roma haritası üzerinden, yürüdüğümüz yolların hesabını yaptık. Toplamda 3,5 günde kabaca 60 km. yürümüşüz. Zonklayan bacaklarımıza açıklama getirdik böylelikle... Bir de, Amerikan paranoyasına girmeden çalışan İtalyanları konuştuk. Dükkanlar ve ofisler haftada beş gün, günde ancak altı saat falan açık. Ayakkabı tamircisi üç saat siesta yapıyor. Demek ki aslolan hayatmış, demek ki yemeğin, şarabın tadını hakkıyla almak lazımmış ve İtalya bunu bize çok güzel anlatmış...

Ne yapılır?
Benim önerim: Yürüyün. Her bir dar sokakta, başka bir ayrıntı gizli. İlle de "Fontana di Trevi" veya İspanyol Merdivenleri diye tutturuyorsanız mehter takımından ödünç alacağınız kıyafeti giyerek gidin. Böylelikle hem kalabalığı yarabilir hem de resim çektirmek isteyen turistlerden üç-beş avro yolunuzu bulursunuz!
Piazza Navona çok meşhur ama Campo di Fiori bence çok daha güzel.
Porto Portese'deki bitpazarına mutlaka gidin.
Dünyanın en güzel eldiven, kalem, şapka, kravat mağazaları Roma'da. Gelişkin bir zevkin yanısıması olsa gerek. Bence herkesin en az bir kaleme daha ihtiyacı vardır.
Pantheon'un önündeki meydanda, Piazza di Rotanda'da mutlaka bir akşamüstü geçirin.
Pek ehl-i keyif insanlar. Bir sürü dükkan pazartesi kapalı. Pazar günlerini söylememe gerek bile yok. Cumartesileri yarım gün açık bir de iki veya üç saat öğle tatilleri var. Bu dünyada İtalya'da doğup küçük bir dükkan sahibi olmak varmış!

Nerede kalınır?
Turla gidiyorsanız, şanslısınız otel arama derdiniz yok. Kendi başınıza gidiyorsanız, para sorununuz yoksa, Roma'da harika oteller var. Biraz internet dolaşmasıyla hepsini bulabilirsiniz "Sen paradan haber ver!" Yok, bizim gibi, mille kazanılan bilet tatilcisiyseniz, pek internete çıkmayan küçük "üst kat pansiyonları" var. Büyük binaların, hanların üst katlarında. Ancak orada bir ahbabınız varsa rezervasyonu halledebilir, çoğunun bina giriş kapısında tabelası bile yok. Pansiyon odalarının geceliği 70-90 avro. İtalya'da bir sürü yerde ve küçük otellerde kredi kartı geçmiyor, aman dikkat. Bizim kaldığımız Casa Carra'nın internet sitesi var: www.acasacarra.com

Ne yenir?
Aslında "Ne yenmez?" diye yazsam daha doğru olur herhalde. Yakınlarda yolunuz düşecek gibiyse, önce tatlıdan başlayayım. Dondurmacılara her gün iki kez uğramanızı tavsiye ederim. O zaman "Meşhur Roma Dondurması" demek buymuş diye düşüneceksiniz! Yemek olarak biz hep Trattoria'larda karnımızı doyurduk. Trattoria daha çok ailelerin işlettiği, sınırlı çeşitte sadece İtalyan yemeği yapan, temiz ama pek lüksü olmayan lokanta demekmiş. İki kişi 30-40 avro hesaplar ödedik. Pizza ve spagetti dışında çok leziz etler, deniz mahsullü risotto, sebze yemekleri ve soğuk zeytinyağlılar yedik. Damalı örtülü masalarda uzun uzun sohbet ettik.

 
Toplam blog
: 18
: 5166
Kayıt tarihi
: 11.05.06
 
 

Benim işim, hikayenizi anlatmak...Mesleğimi soranlara ne diyorum? Gazeteci? Muhabir? Yazar? Televi..