Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Rontgenciler!

Rontgenciler!
 

Bunlar ne yasa dinlerler, ne ahlak kuralları umurlarındadır.
Kişilerin özel yaşam alanlarına saygı, kişilik haklarına saygı, meslek ahlakı...
Bu kavramlar da bunlar için bir şey ifade etmez.
Ya kapı aralığından bakarlar...
Ya pencerinizde ki perdenin rüzgarla açılmasından istifade ederler...
Ağaç dalına tüneyip evlere bakanları bile vardır.
Yaptıklarının bilimsel adı nedir bilemem ama toplumda ortak bir adı vardır bunların;
Röntgenci.
Yaptıkları hem yasalar önünde hem de toplumsal değer yargıları bakımından, suçtur, ayıptır.

Her yaşta , her toplum kesiminde, her meslek grubunda rastlayabilirisniz bunlara.
Ama en tehlikeliler " gazetecilik" kisvesi altına sığınıp, ellerinde fotoğraf makinası veya kamera olanlarıdır.
Gizli gizli, sizin izniniz hatta haberiniz bile olmadan, güvenlik güçlerinin bile girmesinin hakim iznine bağlı olduğu, evinize uzanıveririler utanmadan, sıkılmadan.Kamera çalışır ve görüntüleriniz kaydedilir.
Sonra çok önemli bir iş yapmış gibi bunu çalıştıkları kurumlarına götürüler.

Ve bir akşam bir bakarsınz evinizin içi TV ekranlarında.
Yani o röntgencilerin ayıplarını yüzlerine vurup getirdikleri kayıtları çöpe atması gerekirken, onların bu ayıplarına ortak olan yöneticileri de vardır onların.
Aynıdır düşünce yapıları...Onlar içinde kişi hakları, genel ahlak kuralları , mesleklerinin itibarı hiç önemli değildir.
Raiting...reklam...para...para...para !

O görüntüleri TV de izledikleri zaman, onları çekenleri ve yayınlayanları yanına çağırıp önce yaptıkları ayıptan dolayı kınayacak, kurumun ve mesleklerinin itibarını zedeledikleri için onlara ders verecek ve yaptıkları ayıbın telafisi için sizden ve kamuoyundan kurumu adına özür dileme erdemini gösterecek patronları da yoktur onların. Patronları ancak iktidar sahiplerinin gönlünü hoş tutmanın peşindedir. Gerisi hiç önemli değildir.
Raiting...reklam...güç...para...para...para !

Ve " yavuz hırsizdır" bunlar.
Yaptıkları ne kadar yanlış, ne kadar yasa dışı, ne kadar ahlaka ve meslek ilkelerine aykırı olursa olsun ayıplarını yüzlerine vurmaya kaltığınız an yandınız demektir.
Hemen ;
" basın özgürlüğü"...
" haber alma özgürlüğü"...
" toplumun bilgilendirilmesi"...
" insanlar merak ediyor"...
" perdelerini kapalı tutsaydı"...
" evinde uzanarak tv izlemeseydi"...
" fanilayla gezmeseydi"...
ve...daha bir sürü saçma sapan sözlerle susturlmaya çalışılacağınız gibi...
" demokrasi ve özgürlük düşmanı" ilan edilmenizde işten bile değildir.

Çünkü, muhabirinden patronuna kadar onların yaptıkları ayıpları yazıyla, sözle yüzlerine vuracak ve onları "izlemeyerek", " okumayarak" protesto edecek okuyucuları, izleyicileri de yoktur onların.
Bunu da çok iyi bildikleri için "rahattırlar" zaten.

Rontgencilerden başladık bir "medya ayıbıyla" bitirdik.
Nerden aklıma geldi bilmiyorum doğrusu.
Hiç bizim ülkemizde yaşanan şeyler değil oysa bütün bunlar.
Neyse...
Ben yazdım, gocunması gereken " yarası olandır".
Öyle değil mi? sayın medya mensupları, sayın medya patronları, sayın izleyiciler.
Ne dersiniz?


Levent İnam
 
Toplam blog
: 64
: 627
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

Kamu ve özel sektörde geçen yıllar... Halkla ilişkiler, kalite yönetim sistemleri, kültür sanat orag..