Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ruh Açlığı

Norveçli yazar Knut Hamsun’un AÇLIK adındaki romanını, işsizlik, parasızlık çektiğim bir dönemde, Ankara’daki bir gazeteci dostumun önerisiyle okumuştum. (‘Faşist’ yazarı, ‘Komünist’ bir arkadaşımın önermesi de ilginç… İlginç olan başka şey; kitabı okuduktan kısa bir süre sonra, roman kahramanı gibi bir gemide iş bulmamdı…) Ramazan ve oruç dışında da aç kaldığım ve açlığa daha zor dayandığım zamanlar oldu. Ama, “Ruhsal Açlık” fark edilmesi ve nasıl doyurulması gerektiği en zor olan bence.

Ramazanda en azından iftarda bir şeyler yiyip içeceğinizi biliyorsunuz… Şimdi yine ramazan ayındayız ve oruç tutuyorum. Öğleden sonraki saatlere, hele yorgunsam iftara kadar açlığımın ayırtına varmıyorum. Ama, ruh açlığımı da beslemeliyim. Müzikle mi, yeni kitaplar, romanlar ve şiirler okuyarak mı? Yeni insanlarla mı, eskileriyle özlem gidererek mi? Yaşanmışlıklar ve aşkla mı? Son bir buçuk yıl öyle yoğun yaşadım ki her şeyi, yoruldum. Hep zaman doping etkisi yaptığını söylediğim AŞK, - gerçeği yaşansa – yorar mı, yıpratır mı, kırar mı, küstürür mü, bıktırır mı? Yoksa, ben hiç aşık olmadım mı?...

İçinizden gelmiyorsa zorlamayın

Aşk ve sevgi, EMEK ise, niye emek vermekten vazgeçiyoruz, yeterince sabır gösteremiyoruz? Oysa, çocuklarımıza karşı sonsuz sevgimiz ve bitmez sabrımız var… Nedeni, karşımızdakinin artık değmeyeceğine inanmak, onun sevgisine inanmamak, güveni ve saygıyı yitirmek sanırım. Bende öyle oluyor. İstemeyerek de olsa sevgi bağını koparıyoruz. Bağlar koparken, canımız da acıyor kuşkusuz. Acıya dayanma şeklimiz; gücümüzü, olgunluğumuzu belirtiyor ve belirliyor. O yüzden, bağ kurarken iyi düşünün. Karşınızdakinin sizde beklentiler uyandırmasına izin vermeyin; siz de ona boşuna ümit vermeyin; tutamayacağınız sözler vermeyin, sözlerinizi tutun. Bazı şeyler elinizden ve içinizden gelmiyorsa zorlamayın. İbadet eder gibi… Zaten sevmek ve sevginin gereğini yapmak da en yüce ibadet değil mi?

Sevmekten vazgeçmeyin. Kurulan BAĞ, sevgi karşılıklıysa, güçlenir… Siz binlerce kilometre uzakta olsanız da gönülden bağınız her yere ulaşır ve hep korunur. Ben, sevgi bağı kurduğum kişilerin  - oğlum hariç – yanımda, yakınımda olmamasından, onlarla yeterince zaman geçirememekten, istediğim zaman görüşememekten ötürü; sevdiğim uğraşlara (okumak, resim yapmak, konser, bale vb. etkinlikleri izlemek, doğa yürüyüşleri, yüzme, gezme…) istediğim kadar zaman ayıramamaktan açlık çekiyorum bu aralar sanırım.  Ama önce, dinlenmeli ve ruhumu dinlemeliyim biraz…

Ruhunuzu sevgiyle besleyin. Kirlenmesine ve kirletilmesine izin vermeyin. Sevmek değil; ruhu temizlemek zaman ve enerji alıyor çünkü.

Gülçin ERŞEN – 23 Mayıs 2019 / Güllük

 

 
Toplam blog
: 134
: 869
Kayıt tarihi
: 06.07.11
 
 

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (İletişim Fakültesi) Radyo ve Televizyon Bölümü mezun..