- Kategori
- Kültür - Sanat
Ruhi Su..
Ruhi Su…
Bilmek istediğim ama bilmediğimi bildiğim bir değer. Bilmesem de, gazetede, doğumunun 100.yılı nedeniyle yayınlanacak olan televizyon programını görünce telefonumun hatırlatmasına kaydettim. Yaştan mı yaşanmışlıklardan mı ne unutuveriyorum yoksa.
Böylesi bir adam bir televizyon programında ne kadar anlatılabilirdi ki? Hele medyamızın özgürlüğünün güdümlü olduğunu düşünürsek. İzledim yine de, onun hayatına tanıklık edenlerin ve oğlunun anılarından Ruhi Su’yu izledim… Gürüldeyen sesini dinledim. Gürül gürül gidişini gördüm.
Hayatına dair izlere bir tuşun ucunda ulaşabiliyordunuz ama ben onu “Doğum tarihi: ??/??/1912, Van’da doğmuş, annesiz babasız geçmiş çocukluk yılları, Ankara Devlet Opera ve Balesi’ne girmiş, amansız bir hastalığa yakalanmış, tedavi için yurtdışına gitmesine izin verilmemiş ve…” diye anlatmak istemedim. Bilmeden, istediğim gibi de anlatamazdım. Ama bir yolu olmalıydı onu anlatmanın. Buldum!.. Hemen telefona sarıldım:
“Bir şey söyleyeceğim aklına ilk geleni söyler misin?”
“Peki” dedi, sesinde soru işareti,
“Ruhi Su” dedim:
“Çok sevdiğim,
Saygı duyduğum,
İdolüm,
Türkiye’nin nadir değeri,
Nadir operacısı,
Türk halk müziği sanatçısı,
Bas baritonu,
TKP’(Türkiye Komünist partisi) lisi.
Sanatını siyasi fikirleri oluşturmuştur, fikirlerini bilmeden, benimsemeden anlatılmaz, anlatılmamalıdır.
Onun söylediği Hasan Dağı türküsünü biliyor musun?”
Bilmiyordum.
“Onu anlatmak sana düşmez.” dedi, ben de anlatmadım.
Uğurlar olsun sevgili Ruhi su…
***
Hasan Dağı
Hasan dağı Hasan dağı
Eğil eğil, eğil bir bak
Sıkıyor zincir bileği
Jandarmada din iman yok
Gidiyor kalktı göçümüz
Gülmez, ağlamaz içimiz
İnsan olmaktı suçumuz
Hasan dağı, insan olmak
Koçhisar üstünden bora
Gülek bir karanlık dere
Sıradağlar sıra sıra
Çukurova ana toprak