Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '17

 
Kategori
Siyaset
 

Rusya'nın hazırladığı Suriye Anayasası üzerine mülahazalar

Rusya'nın hazırladığı Suriye Anayasası üzerine mülahazalar
 

Eski Suriye Devlet Arması


Güneşli bir Pazar sabahına uyanıp keyifli bir kahveden sonra uzunca bir süredir üzerinde kafa yorduğum çalışmamı tamamladım ve siz değerli okurlarıma sunuyorum. Buyurun ;

Bildiğimiz gibi ülkemizin Güneydoğu Bölgesi, Güneydoğu sınırı ve sınırlarımızın ötesindeki Güneydoğu toprakları çok uzun yıllardır istikrara ve refaha hasret. Bu durum 100-150 yıldır böyle. Fakat gelinen son aşama çok daha korkunç. Amiyane tabirle sanki uluslararası bir harp turnuvası düzenleniyor ve yeni silahlar deneniyormuş gibi bir kurgu var. Farklı coğrafyalardan şanslarını denemek için gelmiş bir yığın devlet, dünyanın en büyük silahlı uluslar arası organizasyonu ve tabi her gün yeni bir isimle ortaya çıkan farklı silahlı gruplar … Fakat tek sorun yaşanan her şeyin son damla acısına kadar gerçek olması. Sadece barış isteyen bir insanlık için ciddi bir paradoks …

Ayrıntılara inmeyeceğim. Kaç kişinin öldüğü veya öldürüldüğü veya hangi toprakları kimin kontrol ettiği ve fakat gelecekte kimin kontrol edeceği, hangi tip silahların kullanıldığı ve ortalama tahribat güçleri gibi bilgiler tüm televizyon kanallarının ana haber bültenlerini ve genelde ekranın alt bölümünde kırmızı renkle temsil edilen ‘son dakika’ bölümünü işgal etmiş durumda. Ben televizyon izlemiyorum deseniz gazete ve sanal ortam da aynı durumda. Ben hepsinden kaçıyorum, umursamıyorum, o tip haberlere bakmıyorum da diyebilirsiniz. Fakat yaşamınızı devam ettirmek için kafanızı sokağa çıkardığınız an bile üzülerek söylüyorum ki tüm yaşananların aslında kapınızın önüne kadar geldiğini göreceksiniz. Gözlerinizi kapatsanız bile her köşe başında dilenmeye çalışan birilerini, herhangi bir kalabalığa girerken bombalı araç veya canlı bomba denen vahşiliği hissedeceksiniz. Belki biraz ironik fakat globalleşen dünyanın bizlere bir hediyesi de globalleşen savaşlar oldu. Neyse baştaki taahhüdümü tutup savaş ve yıkım konuşmayacağım. Bölgedeki değişkenler listesi savaşın sosyal, siyasal, askeri ve hatta ekonomik boyutunun çok kez dillendirilmesine sebep oldu. Siz de defalarca bu konuların tartışıldığı programlar ve haber içeriklerine rastladınız. Ben bugün sizlere farklı bir şey anlatacağım. Gerçekten ya çok az değinilen ki bence hiç değinilmeyen bölgenin hukuka ve hukukileşmeye attığı adımlardan konuşacağım. Anlatacaklarım size bir ütopya gibi gelebilir fakat yine de bir hukukçu olarak bu değerlendirmeyi yapmayı kendimce bir görev olarak kabul ediyorum.

Ve son olarak bir ülkenin hukukun temel taşı olan anayasanın maddelerini ve ruhunu ele almadan söz konusu anayasanın bölgede hukuken olmasa da askeri olarak en etkin gücü olan Rusya tarafından hazırlandığı ve Astana Görüşmeleri kanalıyla taraflara dikta ettirileceği en yaygın kehanet. Bence de en güçlü ihtimal Rusya’nın anayasayı hazırlamasa bile hazırlanan anayasa da son sözü söyleyeceği hususu. Rusya şu meşhur arzusuna bu denli yakınken asla vazgeçmeyecektir. Ortadoğu’yla ilgili yıllardır aklımızda oluşan-oluşturulan şablon şaibeler sarmalı olarak dururken, bölge de bir de Rusyamsı bir anayasa görme ihtimalimiz var.

Anayasa metni önsöz niteliğinde bir bölümle başlıyor. Bu bölümde taze taze oluşturulan anayasanın uluslar arası örgütler olan Birleşmiş Milletler Tüzüğüne, Arap Birliği Tüzüğüne, İslam İşbirliği Teşkilatı Tüzüğüne ve hukuki belgelerin olmazsa olmaz bildirgesi İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine uygun ve bağlı olduğu mesajı verilerek aslında çok da meşru yollarla kurulmayan  bir devletin anayasasının meşrulaştırılmaya çalışıldığını hissettiriyor. Modern anayasalar ile mukayese edildiğinde de aslında gereksiz bir bölüm olmuş.

Anayasa Madde 1/1

Anayasanın ilk maddesi ‘Suriye Cumhuriyeti; halkın halk için ve halk tarafından yönetilmesi, hukukun üstünlüğü, herkesin kanun önünde eşit olması, sosyal dayanışma, hak ve özgürlüklere saygı, tüm vatandaşların farklılık ve ayrıcalık gözetmeksizin hak ve yükümlülüklerinin eşit olması ilkelerine dayanan egemen bağımsız bir devlettir. Suriye Cumhuriyeti ve Suriye isimleri eşdeğerdedir.’ İfadesiyle başlıyor. Aslında en önemli ve en çok tartışılan maddelerden biri de bu olacaktır. Bildiğimiz gibi Suriye’nin savaşa girmeden önceki resmi ismi Suriye Arap Cumhuriyeti (El-Cumhuriyyetü'l-Arabiyyetü's-Suriyya) idi. Bu madde çok net olarak diyor ki; Suriye’de sadece Araplar yaşamıyor ve Suriye sadece Arapların idaresinde olmayacak. Yani muhtemelen federal bir sistem ve çeşitli etnik ve/veya dini kantonlar göreceğiz.

Anayasa Madde 2/1-2-7

Anayasanın 2.Maddesinin ilk fıkrasında ‘Suriye devletinin yönetim biçimi cumhuriyettir.’ Denilmiş. Buradan da anlaşılacağı üzere Suriye’nin yönetim rejimi aynen kalıyor. Hatırlayalım Suriye Arap Cumhuriyeti zaten bir Cumhuriyetti. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasına baktığımızda ‘Hakimiyetin tek kaynağı çok kültürlü ve çok inançlı Suriye halkıdır. Halk egemenlik hakkını kendi geleceğini özgürce ve bağımsız olarak belirlemek için kullanır. Suriye halkı, egemenliğini, Anayasa’nın esaslarına göre, referandum ve evrensel, eşit, tek dereceli, özgür, gizli, kişisel oy ile seçilmiş temsilcileri aracılığıyla doğrudan kullanır.’ Şeklinde gayet yerinde bir ifade var. Umalım da yazıldığı gibi uygulanabilsin. Sanırım içinizden bunun mümkün olabileceğine pek de inanmadınız. Anayasanın yazarı da bu konuda fazla ciddi olmayacak ki aynı maddenin 7.Fıkrasında şöyle söylüyor; ‘Hakimiyet barışçıl yolla, Anayasa ve kanun tarafından belirlenen demokratik süreci takip ederek devredilir.’ Yani gerçeği aslında anayasa koyucu da biliyor ve naçizane bir çizgi çekmek istemişe benziyor.

Anayasa Madde 4/1-2-4

Az yukarıda bahsettiğimiz özerk bölgeler bu madde kapsamında kesinleşiyor. Madde şu şekilde; ‘Devletin resmi dili Arapçadır. Resmi dilin kullanılış biçimi kanunla düzenlenir. Kürt kültürel otonomisinin yönetim kurumları ile örgütlenmeleri Arapça ve Kürtçeyi eşit şekilde kullanır.Her bölge; kanunla düzenlenmiş resmi dile ilaveten, başka bir çoğunluk dilini yerel referandumla kabul edilmesi şartıyla kullanma hakkına sahiptir.’ Her ne kadar demokratik yanı güçlü basan bir maddeymiş gibi dursa da politik açıdan baktığınızda çok basit bir Rusya hamlesi. Bu anayasa maddesi ile aslında Suriye topraklarında fiilen savaş veren YPG-PYD güçleri ile uzlaşma yoluna gidileceği ve fakat bu grubun da mevcut rejimi tanıması ve biat etmesi planlanmış. Bana sorarsanız uygulama kabiliyeti olmayan maddelerden biri. Fakat bekleyip görmek gerek.

Anayasa Madde 6/4

‘ Suriye terörizmin tüm biçimlerini kınar ve terörist tehditlere karşı topraklarını ve halkını korur.’

Yine anayasa tekniği açısından bakıldığında anayasada olmaması gereken maddelerden biri fakat Suriye gibi bir devlet için anayasa hazırlanıyorsa böyle bir maddenin varlığı hiç de sürpriz olmamış.

Anayasa Madde 9/1-2

Dokuzuncu maddenin birinci fıkrası bize doğal olarak ‘Suriye toprakları bölünmez ve dokunulmaz bir bütündür.’ Diyor. Burada bir gariplik yok. Fakat aynı maddenin ikinci fıkrası başka bir şey daha söylüyor; ‘Suriye toprakları devredilemez. Devlet sınırları ancak, Suriye halkının bir isteği olarak, tüm Suriye vatandaşlarının dahil olduğu bir referandum sonrasında değişebilir.’ Bu madde oldukça kafa karıştırdığı gibi ilk maddenin aslında bir istisnası gibi duruyor. Yani eğer ülke genelinde yapılacak bir referandumda (ki ülkede zaten belli bir grubun tartışmasız çoğunluğu var) eğer çoğunluk isterse ülke bölünebilir veya isteğe göre devredilebilir denilmiş. Yani bence Kürtler için özerk bölge kurulması veya bir şekilde kurulsa bile sağlıklı biçimde yürütülmesi bu madde ile adeta imkansızlaşıyor. Tabi bu madde bana bir liman kenti olan Lazkiye’deki Rus güçlerinin, askeri üslerinin kapatılmayacağı ve hatta ilerleyen zamanlarda Lazkiye’nin tamamen Rusların kontrolüne bile bırakılabileceği ihtimalini düşündürdü. Belki de Rusya’nın harcadığı eforun diyeti sıcak denizler için bir anahtar rolü üstlenen Lazkiye Şehridir. Yakın gelecekte netleşir diye bekliyorum.

Anayasa Madde 12/8

‘Bireyler mahkemece verilen karar sonrasında kanunla düzenlenen şart ve sürede zorunlu çalışmaya tabi tutulabilir. Yetkililer tarafından askerlik hizmeti ve olağanüstü hal sırasında kanunca öngörülen biçimlerde zorunlu çalışma emri verilebilir.’ Genel bir madde fakat ben bu maddenin özellikle yıkılan, harap olan Suriye şehirlerinin yeniden inşası için planlandığını düşünüyorum. Kurulacak olan yeni yetme Suriye hükümetinin böyle bir yükün altından tek başına kalkamayacağı, zaten savaş öncesi de çok çok iyi bir ekonomiye sahip olmayan Suriye’nin yıllardır iç savaş görmesi ve bu süre zarfında ekonominin iyice çökmesi de bu tip büyük projeler için yabancı ortaklar gerektirecektir. Tabi bir de yurt dışından Suriye’ye işçi getirilip getirilemeyeceği husus var. Bu yüzden bence bir toplumsal kampanya başlatılıp, anayasanın bu hükmü gerekçe gösterilerek, halk içinde yaşayacağı şehirleri kendileri kuracak diye düşünüyorum.   

Anayasa Madde 15/4

‘Kürt Kültürel Özerkliğinin statüsünü kanun belirler.’ Anayasanın bu hükmünün açıklaması yukarıda açıkladığımız 9. Madde ile aynı doğrultuda görünüyor. Kültürel özerkliğin bence bırakın anayasaya kanuna bile konu edilmesine gerek yoktur. Belli bir bölgede uzunca bir süredir yaşayan bir toplumun kültürel değerlerinin korunacağı yönündeki bir söylem hem gereksiz hem de gerçeklikten uzak görünüyor. Kültür istense bile kanunla değil kendi yavaş mutasyonuyla değişebilir. Anayasa tekniği ve tabi kanun koyma ruhu açısından değerlendirildiğinde de hatalı olarak gördüğüm bir diğer madde.

Anayasa Madde 16/1

‘Suriye'nin para birimi Suriye lirasıdır.’Zaten bildiğimiz üzere Suriye Arap Cumhuriyeti’nin de para birimi buydu. Yani yeni anayasa eski para birimi aynen kalacak demiş.

Anayasa Madde 17/1-2-4

‘Devletin başkenti Şam'dır. Suriye bayrağı kırmızı, beyaz ve siyah olmak üzere üç renkten ve her biri 5 uçlu yeşil renkli iki yıldızdan oluşur. Bayrağın şekli dikdörtgen biçimindedir ve eni boyunun üçte ikisidir. Bayrak boyunca üç dikdörtgen eşit bir şekilde yer tutar. Üst kısım kırmızı, orta kısım beyaz ve alt kısım siyah olup, iki yıldız beyaz dikdörtgenin tam ortasında yer alır. Anayasa ve/veya kanunun gerektirdiği hallerde vatandaşlar takip eden yemini ederler: "Ülkenin Anayasası'na uyacağıma, medeni haklara ve insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterip onları koruyacağıma; devletin egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü koruyacağıma ve her zaman Suriye halkının çıkarları doğrultusunda hareket edeceğime yemin ederim." ’ Yeni anayasa yine az yukarıda belirttiğimiz gibi eski bazı göstergeler kalacak demiş. Tabi bu Esad yanlısı halk için de yeni anayasanın benimsenmesini ve daha da önemlisi kabullenilmesini kolaylaştırmak amacıyla yerleştirilen maddelerden biri.

Anayasa Madde 30/2

‘Devlet konut inşasına destek sunar ve konut hakkının kullanımı için uygun koşulları yaratır.’ Denmiş ve yine yukarıda değindiğimiz Anayasanın 12.Maddesine paralel bir madde olarak yorumlanabilir.

Ezcümle çok da uzatmadan yeni ve müstakbel Suriye Anayasasını değerlendirmeye çalıştım. Anayasayı daha ayrıntılı incelemek isterseniz, tam metni bir süre önce yayınlandı. Toplamda 85 maddeden oluşan kazuistik ve yumuşak bir anayasa görünümünde. İncelerim derseniz öncelikle 34, 49/1-2-5, 55/5, 56/1, 57, 58, 59 ve 64. maddelere bakın derim. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, esen kalın …

 
Toplam blog
: 13
: 242
Kayıt tarihi
: 07.09.13
 
 

Muhammet Ali Kurt; Kendi çapında hukuku ve insan haklarının üstünlüğünü savunan, doğayı seven fak..