Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '13

     
    Kategori
    Deneme
     

    Rüyanın gerçekle bağlantısı

    Rüyanın gerçekle bağlantısı
     

    rüyada gör.den


    Kurtulmak istiyordu bu bataktan, kımıldadıkça daha çok batıyordu.

    Nasıl saplanmıştı bu çamura hatırlamak istedi. Geçmişi  bir sis perdesine saklanmıştı  sanki.

    Zihin bulanıklığı içinde, yaşadıkları  hayalleriyle karışınca hangisi gerçek hangisi hayal belirsiz kaldı.

    Yeni fark ediyordu bu batağa saplandığını.

    Sağında solunda, bulunduğu yerde çok sayıda dal vardı. Tutunacak "sağlam" bir dal aradı. Gittikçe gücü de tükenmekteydi. Tutunmayı düşündüğü dala uzandı. Dal, sihirli bir dala dönüştü adeta, uzaklaştı kendisinden.

    Başka bir dalı denedi, o da aynen sanki sihirlenmişti.

    Hiç bir dal, uzanıp tutmasına izin vermiyordu.

    Farklı dallara ayrı ayrı defalarca elini uzattı ama nafile.

    Canhıraş bağırmaya başlayınca, yaşlı bir ağacın kalın bir dalı izin verdi bu çaresize. Kıyıya yaklaşırken bir teşekkürü çok görmüştü kendini kurtaran dala. Bir de demez mi: "ben kendim kurtulurdum."

    Yaşlı dal çekiliverince kenara, yine buldu kendini aynı bataklıkta.

    Daha önceleri de defalarca böyle batağa saplanmıştı. Ama bu defa?.

    Gittikçe dibe çökmeye başladı. Balçıkların burnuna gelmesine birkaç santim kalmıştı. Keşke rüya olsaydı diye içinden geçirdi.

    Hızlı hızlı solumaya başladı. Boncuk boncuk terleri alnından yuvarlanmaya başlayınca öyle  bir silkelendi ki, "oh be! iyi ki rüyaymış" diye sevinirken gerçek yaşantısına tıpa tıp benzettiği  bu rüyayı hocaya yorumlatmak üzere caminin yolunu tuttu.

    Okunmakta olan ezanın sesi içini üpertiyordu, yalnızlığın,  desteksizliğin ve bahtsızlığın  isyanlarıyla. 

    Rüyayı yorumlayan hocanın sözleri gerçek yaşantısını anlatıyordu.

    Selamlaşırlardı ama hoca efendi, sırlarını bilmiyordu.

    İşte, bu  rüya ile saklı bir şeyi kalmamıştı.

    Ortalık  ağarırken evine geri döndü ve posta kutusundaki  felaket  habercisi resmi zarfı farketti.  Eline aldı ama açmaya cesaret edemedi.

    Yine kuru bir yaprak gibi hissetti kendini. Kulaklarındaki  uğultuları, kendini bıraktığı nehrin azgın akan sularındaki sesler zannetti.  

    Güçsüzdü, yatağına uzandı,

    Hareketsizdi artık,

    Sesler de uğultular da kesilmişti,

    Nabzını almak istedi,

    Beceremedi.

      

     
    Toplam blog
    : 1
    : 204
    Kayıt tarihi
    : 10.03.12
     
     

    Karanlıklardan ışığa koştum senelerce yakaladım  sonunda. İş hayatım bir süre sonra  sonra özel n..