11 Haziran '13
- Kategori
- Deneme
Rüyanın gerçekle bağlantısı
rüyada gör.den
Kurtulmak istiyordu bu bataktan, kımıldadıkça daha çok batıyordu.
Nasıl saplanmıştı bu çamura hatırlamak istedi. Geçmişi bir sis perdesine saklanmıştı sanki.
Zihin bulanıklığı içinde, yaşadıkları hayalleriyle karışınca hangisi gerçek hangisi hayal belirsiz kaldı.
Yeni fark ediyordu bu batağa saplandığını.
Sağında solunda, bulunduğu yerde çok sayıda dal vardı. Tutunacak "sağlam" bir dal aradı. Gittikçe gücü de tükenmekteydi. Tutunmayı düşündüğü dala uzandı. Dal, sihirli bir dala dönüştü adeta, uzaklaştı kendisinden.
Başka bir dalı denedi, o da aynen sanki sihirlenmişti.
Hiç bir dal, uzanıp tutmasına izin vermiyordu.
Farklı dallara ayrı ayrı defalarca elini uzattı ama nafile.
Canhıraş bağırmaya başlayınca, yaşlı bir ağacın kalın bir dalı izin verdi bu çaresize. Kıyıya yaklaşırken bir teşekkürü çok görmüştü kendini kurtaran dala. Bir de demez mi: "ben kendim kurtulurdum."
Yaşlı dal çekiliverince kenara, yine buldu kendini aynı bataklıkta.
Daha önceleri de defalarca böyle batağa saplanmıştı. Ama bu defa?.
Gittikçe dibe çökmeye başladı. Balçıkların burnuna gelmesine birkaç santim kalmıştı. Keşke rüya olsaydı diye içinden geçirdi.
Hızlı hızlı solumaya başladı. Boncuk boncuk terleri alnından yuvarlanmaya başlayınca öyle bir silkelendi ki, "oh be! iyi ki rüyaymış" diye sevinirken gerçek yaşantısına tıpa tıp benzettiği bu rüyayı hocaya yorumlatmak üzere caminin yolunu tuttu.
Okunmakta olan ezanın sesi içini üpertiyordu, yalnızlığın, desteksizliğin ve bahtsızlığın isyanlarıyla.
Rüyayı yorumlayan hocanın sözleri gerçek yaşantısını anlatıyordu.
Selamlaşırlardı ama hoca efendi, sırlarını bilmiyordu.
İşte, bu rüya ile saklı bir şeyi kalmamıştı.
Ortalık ağarırken evine geri döndü ve posta kutusundaki felaket habercisi resmi zarfı farketti. Eline aldı ama açmaya cesaret edemedi.
Yine kuru bir yaprak gibi hissetti kendini. Kulaklarındaki uğultuları, kendini bıraktığı nehrin azgın akan sularındaki sesler zannetti.
Güçsüzdü, yatağına uzandı,
Hareketsizdi artık,
Sesler de uğultular da kesilmişti,
Nabzını almak istedi,
Beceremedi.