Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '09

 
Kategori
Eğitim
 

Saate uymak çok mu zor?

Program saatlerine niçin uyulmaz hiç anlamam. Hele konuştuğunuz , vaatleştiğiniz saatte gelmeyenlerin can sıkıcılığına katlanmak zorunda kalmak işkencenin en zorudur.

Bir daha mı tövbe dedittirir bazıları. Gözlerimiz yolunu gözlemekten yorulur.

Davetiyedeki program saatleriyle, programın başlama saati arasındaki farkı görünce insan bu kadar olur diyesi geliyor.

Öğrenciyken zamanın kıymetini, işlerin zamanında yapılmasının elzem olduğunu beynimize yazdırmak için geç kaldığımızda, gereken ikazlar yapılırdı.

İkazlara kulak tıkarsak da sonucuna katlanacağım anlamı çıkardı. Hepimiz işlerin zamanında bitirilmesini isteriz.

İnsanlar zamanın program yapımında bu kadar acemi olur mu dedirtiyorlar. Bazen aklı başındaki kişilerde vakit konusunda hassas olmayabiliyor.

Zamanında programların başlamama nedenleri çoktur. Ancak bunlardan bir kaçı şunlardır.

Programa davetlilerimizin son dakikalarda teşrif etmeleri. Bulunması gereken fertlerinde geç gelmeleri.

Eğer salondaysa salonun hazırlanmasının gecikmesi. Bugüne kadar programdaki davetiyedeki, saatte uyulan davete çok az tanık oldum.

Nişan yapacak olursunuz öğle sonu deriz. İkindiye kadar vakit var diye vatandaşımız vaktin sonunda gelir.

Halkımızda yıllardan beri süregelen alışkanlıklardan olsa gerek saat 21.00 başlaması gereken programlara saate bakarım. Tam 21.00 bulunmaya çalışırım. Hatta beş dakika da öncesi olabilir.

Bundan dolayı bana çok gülen olmuştur. İlk gelen siz oldunuz bile diyen çıkmıştır. Zamana uyayım da gerisine karışmam derim.

Birde derler programın saat 21.00 yazdığına bakma saat 22.00 den önce başlamaz derler. Saatime bakarım tahmin edenler saati tuttururlar.

Çünkü 21.00 de başlamaz, tam 22.00 de program başlar. Bize de sabır dilemek kalır. Birde ne görürüm bana gülüyorlardır. Akıllanmadın gittin diye.

Sadakatin ve zamana riayet etmek gülüşülecekse, gülsünler derim doğrumdan vazgeçmem.

Ben zamanında bulunayım da derim.

Suçlu ben olmayayım da gerisi beni ilgilendirmez hiç. Saate uymayan düşünsün değil mi? Bizler hovardaca zamanı harcarız. En kıymetli hazinesini insan gelişi güzel, ulu orta serer mi?

Zamana sahip olmanın ilk kuralı, programa alınan saatte başlanılmalıdır. Çok dikkatimi çeken reklamlardan birinin notu şöyle: (gazetelerde)katılımcılarımızın program saatinde katılmaları gerekiyor.

Beş dakika sonra girişler kesinlikle sonlanacaktır. Beş dakika geç kalan katılımcılar programa katılamazlar ve hakta iddia edemezler.

Ne güzel…

Bu kuralın uygulanması gerektiğine inanıyorum. Saatini konuşuyorsunuz konuştuğunuz saatten tam bir, bir buçuk, iki saat sonra teşrif edenleri yaşadık.

Hatta bir hafta sonra hatırına geliyor bazılarının. Tabiiki iş işten geçmiş oluyor o zamanda değil mi?

Programların başlamasının saatinin laf olsun diye yazılmadığını ispatlamak için etkinlikse etkinliği, programsa programı, misafirlikse misafirliğe konuşulan saate gidilmeli.

Saatinde hazır olunmalıdır. Zaman önemli olmasaydı yaratıcımız zamana yemin etmezdi.

Bir çok insan mağdur olabiliyor gecikmeden dolayı.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..