Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sağır mı oldun kız?

Sağır mı oldun kız?
 

"RESİM:ALINTI"Kusurları örtmede gece gibi, hoşgörüde deniz gibi olurum.Ne de olsa Mevlana torunuyum.


Görünmez olmak istiyorum mümkünse, görünmez. Bıktım artık sırtıma durmadan eklenen kamburlardan. Ya ne işim var benim grafon kâğıtlarıyla. Bütün işlerim bitmiş gibi oturmuşum kedi merdiveni yapıyorum oğlanın gönlü olsun diye. Sınıflarını süsleyeceklermiş de… Bütün çocuklar süs getireceklermiş de… En güzel kiminki olursa şiir okuyacakmış da…

Off… Off. Daha aşure kaynatacağım. Canı çıktı suyun için de akşamdan ısladığım fasulyelerin, nohutların. Daha kalırlarsa kök salacaklar Allah muhafaza.

“Serap… Serap.”

İşte yine bana sesleniyor pis cadı. Ya karnı acıkmıştır ya canı sıkılmıştır. Ben de onun gibi elim elimin üstünde otursam sabahtan akşama kadar benim de canım sıkılır. Bu kızcağıza da yazık, o da ana kuzusu diyen yok. Beş çocuk, beşi de ömür törpüsü. Bir koca, kocatmaya. İyi bir şey olsaydı koca demez gonca derlerdi. Kendi horantam bana yetmiyormuş gibi evlere şenlik bir de kaynana. Iıyyy. İçim kalktı. Yaprak dökümündeki Fikret’in kaynanasının ikiz kardeşi olsa bu kadar olur yani. Hık demiş burnundan düşmüş Cevriye’nin. Zavallı Fikret… Gerçi benim de senden kalan bir yerim yok ama… Başa gelen çekiliyor işte.

“Serap… Huuuu…”

Allah canını alsın Serap’ın da… Oğlun da sen de kurtulun. Orada öyle oturacağına bir kap yemek de mi yapamazsın ama niye yapasın ki. Kaynana demek kraliçe demek. Ana kraliçe. Peh. Gelin ise genel hizmet görevlisi. Maaşsız, izinsiz, mesaisiz, tatilsiz. Emeklilik haram bana. Mezarda dinleneceğim bu gidişle. Ölsem bile utanmaz bunlar. Bağırır dururlar arkamdan.

“Serap… Hhuu... Gelin Hanım… Yemeğimi ver de… Ya da… Beni yıka yun da… Öyle öl.” diye

İnsafsız cadı. Vaktiyle gelin olmadı sanki kendi de. Anlayacağına halimden bir de laf üstüne laf ekliyor. Oğlunu dolduruyor, üstüme salıyor akşam oldu mu. Anası oğlundan, oğlu anasından beter. Mübarek olsunlar birbirlerine de bana dokunmasınlar, istediğim başka bir şey yok.

“Gelin Hanım… Huuu. Orta şekerli bir kahve yap bana. Bol köpüklü.”

İçmeklere koma koca karı. Boynun altında kalsın. Allah bana ahtapot kolları verseydi ancak yetişirdim bunca işe. Neyse süsler bitti.

“Ali İhsan okul çantan hazır mı?”

Kahvesini yapayım da sesi kesilsin bir an önce. İçine şeker yerine karabiber koysam. Hapşırsa dursa. Yapamam ki. Bakmayın deli babı gibi söylenip durduğuma. Dilim söyler de yüreğim el vermez hinliğe. Kimsenin kılına zarar gelsin istemem. Karıncayı bile incitemem ki ben. Hele gönül hiç kıramam. Kusurları görmem, duymam. Ses etmem, susarım. Azı çoğa katarım. Aslan olup da kükrediğinde kocam, kürek kürek küfürleri boca ettiğinde, tükürükler sıçrattığında yüzüme, karnımdan sıpayı, sırtımdan sopayı eksik etmediğinde sinerim en kuytulara. Ne de olsa saçım uzun aklım kısa benim, eksik eteğim. Kusurları örtmede gece gibi, hoşgörüde deniz gibi olurum. Ne de olsa Mevlana torunuyum ben. Dinlerim atalarımı. Değil mi ki Konya da doğdum, o verimli ovada büyüdüm.

“Gelin Hanım… Serap… Sağır mı oldun kız?”

“Yettim ana, yettim.”

Eyvah taştı işte kahve. Eee… Olacağı buydu. İnsanın iki ayağını bir pabuca sokuyorlar. Hem kahve yap hem oğlana beslenme hazırla. Her yer battı. İşin yoksa bir de buraları temizle. Şimdi söylenecek ana kraliçe hani bu kahvenin köpüğü diye. Elinden bir şey gelmiyor, pişirdiğin yenmiyor, yıkadığın giyilmiyor diye. Akşama hazırlıklı olayım bari. Yine sırtımda parçalanacak kötekler. Sıçrayacaklar oraya buraya. Batacaklar ellerime ayaklarıma arsız dikenler misali.

Gündüz yorgunluğun doruğundayım bir tek geceler benim. El ayak çekildiğinde bana kalan kimsesiz saatlerimde hayallerime sığınırım. Düşüncelerimin ağırlığında süzülür kehribar gözlerimden sızılarım. Parıldar belli belirsiz karanlıkta çam ağaçlarının yaşlı gövdesine yapışmış reçineler gibi. Ürperirim yalnızlığın kıskacında. Ev hali der geçerim. Kan kusar kızılcık şerbeti içtim derim konu komşuya. Kimseler bilmez her ayazda bir travmadan diğerine yalpaladığımı.

28.05.2010

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..