Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '10

 
Kategori
Öykü
 

Şahi (birinci bölüm)

Şahi (birinci bölüm)
 

1452 yılı mart ayının sonlarına doğru bir gün bir atlı Galata yamaçlarındaki ormanın tepesinden Arki Mikhail kilisesinin bulunduğu kıyıya doğru atını son sürat koşturarak gidiyordu. Zavallı hayvanın bütün vücudundan buram buram ter fışkırıyor, arada bir tökezler gibi oluyor, böyle anlarda yediği kamçının etkisiyle can havliyle ileriye doğru atılıyordu.

Atın üstündeki kişi, belli ki tanınmamak için olacak, havanın sıcak olmasına rağmen, yüzünü gözünü iyice sarıp sarmalamıştı. Sık sık arkasına dönüp bakıyor, takip edilip edilmediğini anlamaya çalışıyordu.

Bir müddet sonra atı tökezleyince, insafa gelip atından indi. Yüzünü açarak alnında biriken iri ter tanelerini sildi. Daha yolu epeyce uzun sayılırdı. Türk padişahı Sultan Mehmed, dedesi Yıldırım Han’ın yaptırdığı, Akça Hisar’ın (Anadolu Hisarı) tam karşısına Arki Mikhail kilisesinin bulunduğu yere bir hisar yaptırıyordu. (Rumeli Hisarı) Yolcunun bütün derdi oraya ulaşmaktı. Oraya sağ salim ulaşabilirse bütün sıkıntıları sona erecekti.

Bu meçhul kişi Macar top dökücüsü Urban’dan başkası değildi. Urban, parlak fikirleri olan iyi bir top dökücüsüydü. Toplara bayılırdı. Barutun zamansız patlaması ve isabet sorunlarına bir çare bulduğunu düşünüyordu. Eğer topların boyutu ve güçleri artırılırsa doğru yere isabet etmesinin çok önemi kalmayacaktı. Devasa büyüklükteki bir top nereye düşerse düşsün büyük bir alana zarar verecekti.

Hayallerindeki silah tam bir canavardı. Yüz yirmi cm çapındaki bir top mermisini atabilecek bir top. İşte bu parlak fikrini satmak için dolaşmaya başlamıştı. Aklına ilk gelen müşteri Bizans imparatoru Konstantin’di. Urban, imparatora süper silah planlarından, bunlara sahip olacak herhangi bir şehrin tüm saldırıları kolayca püskürtebileceğinden bahsetti. Bu güçlü silahtan atılacak bir mermi yüzlerce saldırganı öldürebilir. Ya da bir gemiyi batırabilirdi. Ama Bizans’ın Rum ateşi veya Greguar ateşi denen milli silahı vardı. O yüzden imparator ve danışmanları bu teklife pek sıcak bakmadılar. Hiç denenmemiş bir silahı denemek yerine oraya harcayacakları parayı kiralık askerlere verirlerdi.

Urban, reddedilmişti. Ama çaresiz değildi. Türk padişahı Sultan Mehmed’in orduları Çanakkale boğazının doğu tarafında toplanıyordu ve Osmanlılar Bizans’a karşı kutsal bir savaş ilan etmek üzereydi.

Urban, Akça Hisar’ın karşısındaki yamaçlara gelince durdu. Şayet yanlış işitmediyse arkasından gelenler vardı.

 
Toplam blog
: 261
: 335
Kayıt tarihi
: 30.08.10
 
 

Anadolu Üniversitesi İşletme fakültesi mezunuyum. Çeşitli kuruluşlarda muhasebe ve dış ticaret or..