Salgın çığırtkanlığının bedeli

‘Bizde yaşananlar, bir başka ülke yaşanmış olsa’ diye başlamayacağım…

Eski Sağlık Bakanı’nın dediği doğruysa, sözüm ona ‘Sağlık Bakanı dünya sağlık devlerinin adamı’ ise, demek ki yapılacak bir şey yoktu! Yüzyılın sağlık skandalı olarak düşünülmüş olsa bile; her şey bir zorunluluktu… İşin içerisinde ‘dünya ilaç devlerinin’ olması, bu devlerin bizim gibi geri bıraktırılmış ülkeleri bırakın, Avrupa ülkelerinde bile onanmış olması beni düşündürüyor doğrusu… Domuz gribi aşısından söz ediyorum… Bakan, daha iki ay önce, yüzlerce can kaybının olacağını söylerken ‘içi’ oldukça rahattı kanımca! Halkımız ‘ithal’ aşıları yaptırmalıydı, yaptırılmaması yönünde yayın yapanlar hakkında soruşturma başlatılacaktı! Bedeli ne olursa olsun, domuz gribine yakalanmamak için ‘dünya ilaç devlerinin’ dedikleri yerine getirilecekti! Haberi dün akşam duydum, o andan beri, halkımızın ne denli ‘seçtiklerine’ inandıklarını düşündüm. Öyle ki; ‘seçilmişler’ hiç, oy depolarını üzecek bir şey yapar mıydı ki? Sandığa koşarak gitmişler, oy verecekleri uğruna yakınlarıyla yumruk yumruğa girmişler, özveride bulunmuşlardı her şeyden önce… Bakan ne yapmıştı, anımsayın: Kent kent dolaşmıştı. Bakanlığın personeline ‘aşı olun’ demişti. Toplantılar düzenlemiş, her toplantıda aşının yararlarını anlatmıştı. Kamera karşısına çıkarak aşı da olmuştu! ‘Engelleyenlerin üzerine giderim’ mantığını hep öne çıkarmıştı; ta ki, Başbakanın ‘ben aşı olmayacağım, bakanımız da kimseyi zorlayamaz’ diyene dek… O günler, bu köşede yazdığım şu satırları anımsadım: Bilim adamı, diğer griplerden ‘daha az’ zararlı olduğunu üstüne bastıra bastıra söylerken, bu güne değin neden ‘normal grip’ için böyle bir alım (milyarları aşan bir miktar olduğunu duyduğumda şaşırdım) gereksinilmedi, neden ‘domuzun’ gribi bu denli önemsendi? Halkın cebinden çıkan milyarlar… Ona-buna dokunma saplantılarına kapılan insanlar… Aşıyı AKP’lilerin onaylaması, muhalefetin karşı koyması… Bu ‘ayrışmanın’ bir başka yöntemi miydi yoksa? Neyse… Dünkü haberin içeriğine geçelim: Aylardan beri, özellikle kış aylarında büyük ölçüde can kaybına neden olacağı belirtilen ‘domuz gribi’ salgınının korkulan ölçüde olmaması üzerine Avrupa Konseyi Sağlık Birimi başkanı Wolfgang Wodarg ‘bu ilaç firmalarının başlattığı sahte bir salgındır’ dedi. Evet, ‘ilaç devlerinin başlattığı bir salgın…’ Bu ´salgın çığırtkanlığının´ bedelini kim ödeyecek? Yine halk mı?

‘Bizde yaşananlar, bir başka ülke yaşanmış olsa’ diye başlamayacağım . http://www.yenimuhalefet.com