Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Salyangozun'da canı varmış meğer

Geçen gün şehir içinde, kaldırımda yürüyorum. Kaldırımın bir tarafı ana cadde, öbür tarafı da içi otlu bir arsa. Dalgın dalgın yürüyorum. Kafamda kırk tilki dolaşıyor, kuyrukları birbirine değiyor mu değmiyor mu bilemem.

Önümde, benim yaşlarda (yetmişin üstünde) bir bayan bir bay yürüyorlar, adam taş fırın erkeği gibi hanımından birkaç adım önde yürüyor. Birkaç metre önümde yürüyen kadın irkilerek durdu, arkasına baktı, biraz eğilip bastığı yerleri bir güzel gözledikten sonra doğrulup dizini dövmeye başladı. Biraz yaklaşıp omzuna dokunarak ne olduğunu, niçin dövündüğünü sordum. Anlamadığım dilde bana bir şeyler söyleyerek yerdeki ezik salyangozu gösterdi, yürürken üstüne basıp ezmişti zavallıyı. O salyangozun haline dövünüyordu, gözlerinden domur domur yaşlar akıyordu.

Gördüğüm manzara karşısında ben de bir hoş olmuştum, “ne olacak, öte başı bir salyangoz işte” deyip teselli buluyordum.

Sonra adam da geri dönüp baktı ezilen salyangoza, onun da yüzü-gözü bir garip oldu, yerdeki ezilmiş salyangozu görünce.

Sonra, önlerine baka baka, yavaş yavaş yürümeye başladılar. Beş-on metre yürüdükten sonra adam birden durup yere eğildi. Kaldırım betonunun üstünde fındık büyüklüğünde, çok yavaş kımıldayan bir salyangoz daha vardı. Adam yavaşça eğildi, o salyangozu yapıştığı yerden koparması belki bir-iki dakika sürdü. Salyangozu avucuna aldı. Ben “hah şimdi bu salyangozu otların içine fırlatacak” diye düşündüm. Adam öyle yapmadı, avucuna aldığı salyangozu götürüp yavaşça, okşaya okşaya arsadaki otların arasına yavaşça bıraktı, yavaşça.

Adamı kutlayarak elini sıktım, hem adam hem kadın beni kucaklayarak duygularını paylaştılar. Üç kişide altı göz, altı gözde altı damla…. Böyle bir duygu paylaşımını hiç yaşamamıştım, hem de hiç…

Daha hızlı yürüyerek onları geçtim, basacağım yere daha dikkatli baka baka evime geldim.

İlk işim evimdeki sivrisinek ve diğer haşereler için aldığımız zehirli maddeleri alıp çöpe atmak oldu.

Salyangozun, sivrisineğin, karasineğin, karafatmanın (hamamböceği) da bir canı olduğunu düşündüm, bir canı.

Şimdi yolda yürürken acaba basacağım yerde karınca var mı diye şöyle bir bakıyorum, karıncaların bile canı varmış da…

 

 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..