Samimiyet ve Beden Dili - Şafak Pavey

Siyaset meydanında bir kadın konuşuyor, amacım televizyon izlemek değil; yoğunlaştığım bir konudan çıkıp biraz dinlenmek. Bu nedenle de kim olduğuyla pek ilgilenmiyorum konuşan kadının... Ama kısa bir süre sonra gözlerimi dikmiş dikkatle izlerken buluyorum kendimi, eşime kim bu kadın diye sorarken. Şafak Pavey! Kendini başkalarına hizmet yoluna böylesine bir samimiyetle adayan ve bunda kendi mutluluğunu bulan bir bilincin gücü, beni kendine çekiyor.
Bir NLP uzmanı olarak bu konuşmayı internetten bulup, tekrar izlemek zorunda kaldım. Çünkü canlı yayında (ya da ilk kez izlerken), kendimi ondan akan o enerjinin kollarına bırakarak, yani kendimi kaptırarak izleyebildim bu büyük ustanın konuşmasını. Bu konuşmayı tekrar izlerken, onun beden diline, ses tonuna dikkat ettim. Sık sık saçını arkaya atışı, yine sık sık elini burnuna götürüşü dikkatimi çekti. Bu konuda bir eğitim almadığı, hatta böyle bir konuyla ilgisinin bile olmadığı kanısına vardım. Ama gazetecilik ve televizyonculuk geçmişiyle, mutlaka beden diliyle ilgili bir konuyla karşılaşmıştı kuşkusuz ve muhtemelen de bu konuları çok iyi biliyor fakat umursama gereği duymuyordu. Çünkü onun bütün dikkati, bütün bedeni, ağzından çıkan sözcüklerin samimiyetini takip ediyor ve konuşması bizzat kendisine büyük bir haz veriyordu. Onun anlatımı, öylesine sarıp sarmalayıcıydı ki, ilk izleyişte tamamen dikkatimin dışında kalabilmişti bu beden dili ayrıntıları. Eğer beden dili ya da NLP teknikleri bilmeden, etkili bir konuşma yapmak istiyorsanız, bu konuşma videosu sizin için çok güzel bir çalışma kaynağı olabilir. Çok basit, bu kadar samimi olmayı becerebilirseniz bir konuda, ne beden diline gerek kalır, ne NLP tekniklerine. ETKİLERSİNİZ! Hatta büyülersiniz! 

Ben Şafak Pavey’in, her ne kadar hoşuma gitse de, görüşlerini; her ne kadar hayranlık duysam da, yaşam hikayesini övmüyorum. Ben onun seçtiği yoldaki samimiyetine dikkatinizi çekmek istiyorum. İşte bu, en üst ustalık düzeyidir iletişim alanında. Pavey benim için görüşleriyle değil, görüşlerinde ulaştığı samimiyet düzeyiyle bir usta. Tam zıt bir yolu, kendine hizmet yolunu seçen birinin, başkalarını yönetme, kendine bağlama samimiyetindeki aynı ustalık düzeyi de, bir “ihtişam” , bir “azamet“ yaratır. Böyle ustalar da, korkuyla birlikte bir hayranlık uyandırırlar kendilerine karşı. İletişim, kendine hizmet ya da başkasına hizmet olarak seçilen yolla(negatif/pozitif)değil, o yolda ne kadar inançlı olduğumuzla doğru orantılı olarak kurulur insanlarla. Ne kadar inançlı olursak, o kadar samimi olabiliriz çünkü. Samimiyet inancın tek göstergesidir. Siz neye ne kadar inandığınızı samimiyet derecenizden hemen görebilirsiniz.Eğer mesai saatinizde oturmuş çene çalıyorsanız örneğin(çok önemli konularda da olsa), işinize karşı yeterince samimi değilsinizdir. Bu da sizin işle ilgili inançlarınızın zayıflığından kaynaklanır. Bir yığın konuda uygulayabilirsiniz bu ölçütü. İnançlarınızın, hayrınıza güçlendiği bir gün olsun! izzetbalci@ziprotek.com