Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '21

 
Kategori
Spor
 

Şampiyon olmak istiyor mu?

Karşılaşmanın bitiş düdüğünden sonra yazının başına hemen oturmadan önce düşünmek için bir süre bekledim; “biz şimdi ne izledik, nasıl bir maç oldu ve sonuçlandı?” diye.

Fenerbahçe şampiyon olmak istiyor mu?

İstiyorsa da nasıl şampiyon olunacağını biliyor mu; bir fikri var mı?

Sahaya kazanmak için mi çıkıyor yoksa kendi kendine kaybetmek için mi?

Fenerbahçe olgun; sakin kalabilen, ne yapacağını ve kazanacağını bilen, buna göre sahada oynayan bir ekip mi?

Teknik direktörü ile oyuncu grubu aynı doğrulara inanıyor mu?

Teknik direktörü, oyuncu grubu, yönetimi ve taraftarı aynı frekansta mı?

Nedir bu şanssızlık, beceriksizlik, başarısızlık hatta artık yeri de geldiği için yazacağım, süre gelen aptallık?

Haftalardır, aylardır, yıllardır devam eden, kendini yiyip bitiren, yok eden,  zarar veren bir kısır döngü bu!

Bir seviye yukarı çıktı denildiği anda tekrar aşağı düşüveriyor.

İnanması zor, açıklaması çok daha imkansız!

Dünkü karşılaşma için Fenerbahçe’nin kaybetmeyi hakketitiğini söylemek mümkün değil; aslında daha önce kazanırken çok daha kötü oynadığı maçlarını izlemiştik.

Kötü oynarken kazanmak önemli bir meziyetti, büyüklük göstergesiydi.

İyi oynarken böyle kaybetmekse kesinlikle bir büyük takıma, Fenerbahçe’ye yakışan seviye asla olamaz.

Gaziantep FK karşısında savunması olmayan bir takım olarak çıksaydı acaba bu kadar çok atak olur, 3 gol yer miydi Fenerbahçe?

Rakip takım sadece pozisyon olarak yerleşti ve baskı yaptı. Baskı derken de bu seviyede hatalara zorlayacak türden kesinlikle değildi.

Ama Fenerbahçeli oyuncular neyi başardı?

Kendi kalesinde golle sonuçlanacak rahatlığı verdi.

Gustavo bu sezon bambaşka bir seviyede oynuyor? Bu yorgunluk değil; tamamen Fenerbahçe’nin futbol organizasyonundan kopmuş. Aynı dili konuştuğu teknik direktörün olduğu takımda yıldız oyuncu olması gerekiyordu; dibe vurdu.

Futbolcunun görev yaptığı pozisyonda oynamasının temel nedeni rakip atakların gelişimini kesmek; ancak bu, aksine kolaylaştıran bir role dönüşürse artık orada olmasına gerek de kalmaz.

Gustavo dün Gaziantep FK’nın bulduğu 2 golün hazırlık pasını verdi. Aslında karşılaşma içinde bundan daha fazlasını da yaptı. Neden bu kadar süre oyunda kalabildi?

Teknik direktör ile aynı dili konuştuğu için mi?

Rossi’ye bütün takım oynaması gerektiği pozisyon için pas merkezi oldu. Müthiş ara pasları aldı ve hiçbirini değerlendiremedi.

Neden bu kadar süre sahada kaldı?

Fenerbahçe’nin Samandıra tesislerinde duruma hakim bir teknik bakış olsa sanırım Gustavo’ya bu kadar sabredeceğine Zajc’ı kesinlikle orada denerdi.

Fenerbahçe taraftarı Zajc’ı ortalamanın altında bir oyuncu olarak değerlendirse de dün takımda o pozisyonda daha fazlasını yapacak bir futbolcu bulunmuyordu.

Zajc girdikten sonra Crespo’nun futbolu logoritmik bir şekilde artarak büyüdü.

Pereira’nın başka önemli bir işi var mı bilmiyorum ancak bu farkı ayırt edecek gözle karşılaşmayı tekrar izlemesinde yarar var.

İlk geldiğinde de yazmıştım, aynı yerdeyim; Serdar Dursun varken Berisha sahada gereksizce bir fazla hamle oluyor.

Zajc ve Muhammed başlarda bu takıma çok katkı verdiler; Fenerbahçe’nin zor zamanlarındaysa daha az süre aldılar.

Pereira’nın kafasının başka meselelerle karışık olduğu çok açık. Bunu bir teknik direktör değişimi için yazmak istemesem de işin oraya geleceği artık ortada ancak bir şeyleri ispatlama derdinde bir hali var ve maalesef zarar veriyor.

Trabzonspor’un kaybettiği bir hafta, Gaziantep’te 61. Dakikada Trabzon tezahüratlarının olduğu bir ortamda Fenerbahçe’nin bu maçı kazanması gerekiyordu.

Olmadı!

Beceremedi.

Fenerbahçe’nin futbol aklı bu karşılaşmayı çözmeye yetmedi.

Futbol aklı var mı, çok da emin değilim ancak sezonun senaryosu artık başka mecraya evrilmek üzere olduğunu görebiliyoruz.

Bu yönetim Fenerbahçe’ye bir futbol aklı veremiyorsa o zaman takımı kurtaracak bir yıldız oyuncu transferi yapacak. Her kimse o hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, üçüne, beşine bakmadan alıp takıma koyacak. Kısa vadede olacak çözüm bundan başkası da pek mümkün görünmüyor.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..