Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '08

 
Kategori
Deneme
 

Sana son seslenişimdi bu

Sana son seslenişimdi bu
 

İçimdeki tüm sevgilerin tükendiği bir zamanda geldim sana. İçimde korkunç bir acı. Ellerimde kesikler, kirpiklerimde gözyaşlarım ve çok büyük korkularım vardı.

Biliyordum sende acılıydın. Senimde acın, öfken, korkuların yakıyordu kalbini. Ama tüm bunlara rağmen

Sıcacıktın. İçimi ısıtıyordu gülümsemen. Ne kadar üzgün olursam olayım içim sevinçle doluyordu seni görünce. Seninle kavga etmek bile iyi geliyordu bana.

İlk zamanlar dostluğun içimi ısıttı. Her ağladığımda gözümün yaşını silmek için seni aradım etrafımda. Seni yanımda hayal ettim. Yanımda yakınımda olmasan da başımı omzuna koyarak ağladım.

Sonra hayatımdaki varlığın kalbimi ısıttı. Artık kimseleri sokmayacağım diye kilitlediğim kalbimin kapısını sen açıp girivermiştin benim bile haberim olmadan. Bir gün bir baktım ki sen vardın orada. İlk kez seninle birlikte uyuduğumu düşündüğümde vardım bunun farkına. Ama biliyordum kendi içimde kalmalıydı bu, içimde saklamalıydım bunu da Bu acıyı da tek başıma yaşamalıydım. Korkuyordum seni kaybetmekten. Sen beni dostun olarak görmeli öyle sevmeliydin. Bu kadarı yetmeliydi bana. Yetinmeliydim bununla. Uzun, uzun ağladığım gecelerin sebebi başkaydı artık. Akan gözyaşlarımın artık bir sebebi de sendin.

Cesur olmalıydım. Cesurdum. Ama bir gece ne cesurluğum işe yaradı, nede yapmayacağım asla kararlarım.

Bir gece korkaklık ettim ve sana “Seni Seviyorum” dedim.

Hatamıydı bilmiyorum. Bildiğim tek şey ikimize de kötülük yaptığımdı. Yapmamalıydım ama yaptım. Sonra uzaklaşmak istedim senden. Yine kapatayım kapılarımı ve sen içeri gireme istedim. Yapamadım. Başaramadım senden uzak kalmayı.

Zaman geçti. Nedenler, sebepler, acılar, korkular, gelecek kaygıları ne olduğunu bilmiyorum ama zaman uzaklaştırdı seni benden.

Artık tek başıma ağlıyordum, tek başıma içiyor, tek başıma lanetler yağdırıyordum kötü kaderime. Sevmeyi bilen ama sevilmeyi beceremeyen kalbime tek başıma küfürler ediyordum. Bitsin istiyordum yaşam, zaman dursun, hayat bitsin istiyordum. Canım acımasın istiyordum. Korkuyordum kendimden. Nefes almayım, öleyim istiyordum. Ama o kadar korkaktım ki bunu bile beceremiyordum.

Sen gitmiştin. Artık ne sen vardın etrafımda, ne gülen gözlerin, ne saçlarımı okşayan ellerin hiçbiri yoktu. Etrafıma baktığımda acıdan ve yalnızlıktan başka hiçbir şey göremiyordum.

Neden diyemiyordum. Neden diye sorma hakkımın olmadığını biliyordum. Kalbimi kavuran kıskançlık ateşini, kendi yangınımla söndürmeye çalışıyordum. Sen gidiyordun ve ben öylece bakıyordum.

İşte şimdi gidiyorsun. Ve ben içime akan gözyaşlarımla birlikte sana, senin için yalnızca dua edebiliyorum. El bile sallayamıyorum arkandan. Gitme kal benimle bile diyemiyorum. Diyemeyeceğimi biliyorum. Buna hakkım olmadığını biliyorum.

Peki, ne olacak sen gidince…

Güneş yine doğacak, yine batacak. Yine aynı işler, aynı koşturmacalar olacak. Yine aynı sebeplere sinirlenip, aynı sebeplere öfkeleneceğim. Gözümden kimsenin görmediği bir damla yaş süzülecek. Sen geleceksin aklıma.

Bu akşam içeceğim diyeceğim. Kadehi doldurup içtiğim ilk yudum, senin aşkın gibi, senin acın gibi yakıp geçecek içimi.

Sigaramı her içime çektiğimde senin hasretini de çekeceğim içime.

Sabahları küçücük, anlamsız mutluluk sebepleri yaratacağım kendime. Belki diyeceğim bugün arar ya da mektubu gelir bugün “Napıyon len dana” diye başlayan. Bu hayallerle başlayacağım güne. Umut, umutsuzluk, hüzün ve acıyla bitireceğim günü.

Gece uyumadan önce aklıma geldiğinde belki yarın diyeceğim, belki yarın arar. Ama hep bileceğim ki aramayacaksın. Sen beni benim seni özlediğim gibi özlemeyeceksin. Evde bir şekilde konun açıldığında terk edeceğim odayı, sığınağıma gideceğim. Gözlerimi boşluğa dikip “Hayır” diyeceğim. “Hayal kurmayacağım. Artık kurduğum hayallerin bedelini ödemeyeceğim.

Sen gitmiş olacaksın. En azından nerede olduğunun ve iyi olduğunun tesellisiyle avunacağım. Bir gün gelecek O mutlu olacak diyeceğim. Senin sevincinin, senin mutluluğunla teselli bulacağım.

İçimdeki tüm sevgilerin bitip tükendiği bir zamanda geldim sana. İçimde korkunç bir acı, ellerimde kesikler, kirpiklerimde yaşlar vardı.

Sen sil istedim. Dudaklarınla sen kurut istedim gözyaşlarımı. Ellerimi tutu hiç bırakma istedim.

Ben Senden Çok şey istemedim Aşkım…

Tıpkı Benim Seni Sevdiğim Gibi Sende Beni Sev İstedim.

 
Toplam blog
: 25
: 618
Kayıt tarihi
: 12.09.08
 
 

03/12/1983 Eskişehir'de doğmuşum. Lise Mezunuyum. Şu anda bir sigorta şirketinde çalışıyorum. Kitap ..