Sanal dünyanızın şifresini: Gitmeden önce, ifşa etmelisiniz.

Kime?

Paranıza kıyarsanız, notere; yoksa çok güvendiğiniz kankacan’ınıza…

Neden?

Sanal gezegende yarattığınız; ürettiğiniz eserleri: Mirasçılarınız değerlendirebilsinler diye…

Evet, ben de “Anonymus” kardeşlerime bir özür borçluyum.

İlhami’nin gazına gelerek; onları Nisan 1 şakası sandım.

Anonimlerin  “Robin Hood” ruhu taşıdıklarını nereden bilebilirdim!

Söz; bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım.

Çok sıkışmadıkça İlhami’nin arkasına gizlenmeyeceğim.

***

Ne oldu da mertlik bozuldu? Kahramanlar yoksunu oldu bu yalancı dünya…

Lidersiz; Anonim kahramanlar…

Hackeraktivistler!

Başsız tuğsuz genç kahramanın anlattıklarını dinlerken eyvah dedim yayında çok uzun konuştu. Şimdi yerini tespit edecekler yaka paça götürecekler.

Öyle bir şey olamazmış kimse onların barınağını bulamazmış.

“ Bizler, ezilenin sömürülenin yanındayız. Arap baharının çiçek açmasında bizim  katkımız olmuştur”

Bilişim hukuk uzmanı Gökhan Ahi, Siber Güvenlik uzmanı bir genç ve sunucu Simge Fıstıkoğlu TRT/Haber Sosyal Medya programında bir araya gelerek; programı: Sakin dingin sesiyle yönlendiren ile birlikte sürdürürlerken; gözlerimi kulaklarımı bir an olsun onlardan ayıramadım.

Bilgilendiren aydınlatan aydınlattıkça heyecanlandıran sunum adeta ekrana kilitledi.

“Siber Güvenlik; ihtiyaçtan doğmuş. 1997 de özgürlüğüne kavuşan ESTONYA :  Ruslardan kalan; Rus kahramanlarının heykellerini başlarından defetmişler.

Bu duruma fena içlenen Ruslar: Estonya’yı cezalandırmışlar. Topsuz tüfeksiz; uzaktan internet sitelerini çökertmişler. Estonya: İnternet güvenliğinin ne kadar elzem olduğunu anlamış. İyi huylu onarmasını korumasını bilen “Hackerleri” Devreye sokmuş.

Böylelikle yepyeni bir iş sektörü internet âleminde tahtına oturmuş.

Ülkemiz idarecileri durumun ciddiyetinin farkına varmışlar; varmasına da yurt dışında özel eğitim alan emniyet mensuplarının sayısı hali hazırda yetersiz kalıyormuş. 50 davaya 10 polis yerine; 50 internetzedeye  3 polis düşüyormuş.

On binlerce internet kullanıcısını mağdur eden kötü huylu hackerlerin ancak yüzde ellisi yakayı ele veriyormuş.

Bu arada iyi niyetli HACKERLER? Trafik cezalarını bir kalemde siliyorlarmış.

Hani uzun zamandır beklediğiniz cezanız buhar olmuş durumda; durum onu gösteriyor.
Çok ciddi gazeteler bile muzip hackerlerin tuzağına düşebiliyorlar.

Başbakanlık sitesine sanal yollardan yapılan taarruzlar başarıyla püskürtülmüş.

Tarım Bakanlığı “FarmVille”yi ruhsatı, üretim izni olmadığından dolayı kapatmış.

Vesaire, vesaire ve başkaları…

***

Ahhh nerede o eski babalar? Mafya babaları…

Kelli felli okkalı…

Siyah gözlükler; cadillaklar, uzun kısa; dumanı her daim tüten namlular; betondan mezarlar, geriye kalan endamlı dullar…

Sanal mafya; kimler var ekranın ardında?

Bıyığı terlememiş; beyni bilgisayardan daha kapsamlı çalışan yiğitler…

“ Ödemezsen; masa üstünü dağıtır, siteni başına yıkar, logona fistan giydiririm, rap rap yapmaktan kalp krizi geçirirsin; yüz on ikiyi aramana fırsat kalmaz. En iyisi sökül bakalım.”

Mafya dünyasının gizemini yok eden yeni nesil öz gerçek kabadayılar…

Bunlar için film çekmeye çevirmeye bile değmez; neye benzediklerini kimse bilmiyor ki…

İşte böyle; programa mesaj yağdı ama benim en hoşuma giden: “İlişkiyi yeniden başlat butonu keşfedilmedikçe; ben teknolojiye; teknoloji demem” Oldu.

İyi huylu HACKERLERİMİZ eksik olmasın.

Nerede bulunur bilemiyorum.

Bilen varsa insaniyet namına…

1 Nisan 2012 Pazar

Alev Meisel / İzmir