Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '06

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sanat ve para

Bir toplumda sanat paraya mahküm ediliyor, paranın emri altına giriyorsa o toplumda sanat gelişme fırsatı bulamadığı gibi, sanatkarda yetişemez. Bu sebepten dolayı sanatı paraya mahküm edenler, sanatkarı peşinden koşturmayı maharet sayanlar o toplumun geçmişine ve geleceğine zarar vermiş olurlar.

Oysa para- pul sahibi olanlar dünyadan çekip gittiklerinde hatırlanmaz olurken sanatkarlar yüzlerce yıl bütün tazeliği ile hala yaşamaktadırlar. Biliyorsunuz aklı başında insanlar bir ülkeye gittiklerinde ilk yaptıkları işin başında o ülkenin sanatkarlarının yaşadıkları şehirleri, evleri ve eserlerinin bulunduğu müzeleri ziyaret ederler. Bunu yapmayanlar, o ülkeye ha gitmiş ha gitmemiş hiç bir şey fark etmez. Bugüne dek bunu gördük ve yaşadık.

Eğer bir ülkenin ziyaret edilmeye hak kazanmış sanatkarı ve sanat eseri yoksa o ülke maddi bakımdan ne kadar zengin olursa olsun yinede fakirdir. Medeniyetler maddi varlıkları ile ayakta kalmazlar bilakis sanatkarların ürettikleri eserlerle yaşarlar. Günümüzün vatanperver ve aynı zamanda maddi imkan sahibi insanı bunun farkında olmalıdır..

Almanların bir sözü vardır, derler ki “Senin ekmeğini yersem senin şarkını söylerim” Bu söz doğru da değil mi? Bugün bu yapılmıyor mu? Ekmeğini yedirenler kendi şarkılarını söyletmek zorunda bırakmıyorlar mı? Alkışı, takdiri, beğeniyi hep maddi imkan sahipleri toplamak istiyorlar. M. Kemal Atatürk “ Büyük işler, önemli atılımlar ancak birlikte çalışma ile elde edilir” diyor. Şimdi anlıyor musunuz niye büyük işleri başarırken hep zorlandığımızı, anlayabiliyor musunuz, küçük işlerin altında niye ezilip kaldığımızı. Büyük Frederik’in bugünlere ışık tutan sözün hatırlıyorum:”Bir ülkede akıl ve sanattan çok servete değer verilirse, bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır” der. Bu sözün bir eksiği varsa onu da siz tamamlayın.

Yalnız günü değil, geleceği de kazanmak için mücadele edenlerin özünde de sözünde de böyle eksikliklere rastlanmaz. Onlar bilirler ki yarınlar sanatkarların ürettiği eserlerle kazanılacak ve medeniyetlerinin temel ve binaları bu eserlerle yükselecektir. Sahi siz sanatı ve sanatkarı ne zannediyorsunuz? Onları bir ekmek peşinde koşan menfaatler karşısında eğilen insan sınıfına mı koyuyorsunuz? Asla! onlar böyle bir şeye değil talip olmayı tenezzül bile etmezler.

Fatihin, Yavuzun daha gerilere gidersek Alaaddin Keykubatların ve daha nice hükümdarların yaşadıkları devri ışıklandırmak için dünyanın birçok bölgesinden kendi ülkelerine alim ve sanatkarları davet edip, onlara imkanlar sağlayarak kendi ülkelerinde yaşatmak istediklerini okuyup görmüyor muyuz? Söyler misiniz Mevlana Anadolu topraklarına nereden ve niçin geldi, Akşemseddin, Molla Gürani…onlar gibi yüzlercesi uzak diyarlardan davet edilip getirilmedi mi? Bunun daha yüzlerce örneği yok mu? Mimar Sinan’a imkan tanınmasaydı o büyük şahsiyet kendini nasıl gösterecek ti? Bugün Konya’nın Konya olmasında en büyük etkenlerden birisi de Mevlana’nın orada yaşaması değil midir? Konya hala bir Dünya şehri olarak varlığını sürdürüyorsa bunda kimin payı vardır? Bizi millet yapan ve büyük medeniyet kurmamıza öncülük eden bu anlayışa bugün ne kadarda muhtacız değil mi?

Dünya şehirlerini imar edenlerin sanatkarlar veya sanatkar ruhlu yöneticiler olduğunu kim unutabilir. Milletlerin en parlak dönemleri yalnız iyi idarecilere sahip oldukları dönemler değil, iyi idarecilerle birlikte ilim, fikir ve sanat adamlarıyla da el ele verdiği dönemler olduğunu tarih yazmaktadır. Bugün bile kendini tarihe mal etmek isteyen toplumlar bunu sanatkarları ve onların eserleriyle yapmak istemektedirler.

Lütfen paranın gücüyle sanatın gücünü birbirinden ayıralım. Sanatı ekmeğe muhtaç etmeyelim. Hele hele sanatkarı bencilliklere hiç mi hiç mahküm etmeyelim. Sonra bugüne ve yarına yazık ederiz.

Kaç defa söyleyecek veya yazacağız, ne zaman şu çengili toplantılardan fırsat bulup ta yazar şair ve sanatkarlarla bir araya gelebileceksiniz? Unutmayın! bizim kuru ekmeğimiz elin böreğinden yeğdir.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..