Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sanata bakış açısı ve ayrıntılar

Sanata bakış açısı ve ayrıntılar
 

Her sanatsal eserden herkes farklı keyf alabilir, farklı anlamlar çıkartabilir. Sanatı güzel yapan da budur...

Başbakan, Kars ilimizde yapılan heykeli hazzetmedi ve ucube dedi... Başbakanın hazzetmediğini başkaları çok beğenebilir... Başbakan bir sanat uzmanı, eleştirmeni veya estetikçi değildir... Başbakan heykeli sevmeyebilir ama yıkın bu ucubeyi deme hakkını kendinde göremez... Yıkılması için de talimatlar veremez...

Başbakanımızın kızı “Genç Osman” Oyununu izlemek için tiyatroya gitmiş... Günümüz tiyatro anlayışında zaman zaman oyuncular seyircileri de bir ölçüde oyunun içine katarlar. Bundan da en çok ön sıralarda oturan izleyiciler etkilenirler... Başbakanımızın kızı da ağzında sakızıyla ön sıralarda bu oyunu izlerken oyunun bir sahnesinde- daha önceleri de çok kez yapıldığı gibi - oyunculardan biri tarafından oyunun içine katılmış...

12 Eylül dönemindeydik... Kayseri’ye Ankara Birlik Tiyatrosunun hazırladığı “Pir Sultan Abdal” oyunu gelmişti. Oyun çok sayıda ilimizde valilik tarafından yasaklanmıştı... Mahkeme kararları neticesinde ancak oyunlar oynanabiliyordu... Oyun daha Kayseri’ye gelmeden dedikoduları gelmişti... Valilik tarafından yasaklandı yasaklanacak, oyunu izleyenler fişlenecek gibi dedikodular yayılmıştı... Eşim ve o zamanlar ilkokul çağında olan çocuklarımızla birlikte tiyatronun yolunu tutmuştuk... Benim gibi memur olan eşim de bu söylentiler karşısında çok tedirgindi...

Sessiz ve sakin biraz da tedirgin bir ortamda tiyatro başladı ama nasıl bir başlayış... Seyircilerin içinden biri elinde telsiziyle hızla sahneye çıktı ve seyircilere dönerek, bu oyuna gelerek suç işlediğimizi belirttikten sonra, tiyatronun yönetmenini çağırarak izin belgelerini sert bir ifadeyle istedi... Seyircilerde bir sessizlik... Eşim sessizce eyvah dedi... Keşke gelmeseydik diye fısıldadı... Bu heyecanlı anların oyunun bir parçası olduğunu anladığımız da çok rahatlamıştık...

Başbakanımızın kızı tiyatronun o sahnesini sevmeyebilir. Tepki göstererek salonu terk etmesi de çok doğal olabilir... Doğal olmayan gözden kaçan çok önemli ayrıntılar var... Oyunu izleyen 150’ye yakın Polis Koleji öğrencilerinin de salonu terk etmesidir... Diğer çok önemli bir ayrıntı da, bu olay üzerine oyuncuların Kültür Bakanı tarafından sorgulanmasıdır...

Kapalı gişe oynamış bir oyunun ve çok başarılı bir oyuncunun bu olayla birlikte suçlanmış olmasını ise çok yadırgıyorum...

Sanatı özgür bırakmalıyız... Sanatı, siyasi görüşlerimize ve yaşam tarzlarımıza uydurmaya çalışmayalım...

Tükürrüm böyle sanatın içine demekle veya ucube demekle sanata bakış açınızı ortaya koyabilirsiniz veya beğenmediğiniz bir tiyatro oyununu yarıda terk edebilirsiniz... Bunlar kişisel tercihlerdir... Kişisel olmayan, yıkın demek, oyunu kaldırın demek, oyuncuları şikayet etmek gibi davranışlardır ki, bunlar siyasi bir üslup ve baskıyla yapılmışsa daha da tehlikeli bir durumdur...

Sanat konusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü konuyu anlatması bakımından çok önemlidir. “Efendiler... Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatçı olamazsınız”...

Sanatı ve sanatçıyı özgür bıraktığımız süreçte duygu ve düşüncelerimizde, yaşamı algılama, barış içinde yaşama yönünde olumlu davranışlar geliştiririz...

Biraz da kendimize bakmayı, empati yapmayı öğrenelim yeter....

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..