Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '16

 
Kategori
Antalya
 

Sanatsız, sporsuz Antalya sokakları

Sanatsız, sporsuz Antalya sokakları
 

Meşhur Kaleiçinden Bir Kesit


Bu yazı Antalya’da yaşayan toplum profilinden yola çıkarak tikelden tümevarımsal bir bakış açısıyla üçüncü dünya ülkelerinin genel toplum yapısına ilişkin hazırlanmıştır. Bir bölgenin toplumsal potansiyelleri sosyolojik, psikolojik, sportif ve sanatsal etkinliklerle kendini göstermektedir. Her bir alanda gerçekleştirilecek uygulamalar ile o bölgenin sahip olduğu nitelikleri ortaya konmaya çalışılır aslında. Antalya örneğinde bu dört önemli başlığın kapsadığı bir bakış açısının sonuçlarını arayacağız.
 
Antalya denince akla ilk önce gelen şeyler “deniz, turizm, meşhur Kaleiçi, birçok tatil mekanı” diye sıralamak mümkündür. Peki soru şu: Antalya’da yaşayan, bu habitusun üyeleri Antalya’ya dair hangi nitelikten ne kadar faydalanabiliyor? Sorunun birçok cevabı ya da karşı itirazı olabilir. Ancak önem arz eden nokta ve değinmek istenilen açı, Antalya gibi sosyo-kültürel, eğitsel ve sportif anlamda değerlendirilebilecek onca alana sahip olan bir kentin tesisleşmesinin rant kaygısına kurban gitmesidir. Burada amaç eleştirinin mevcut veya bir önceki kamu yöneticilerine ulaşması değildir. Birden fazla düşünsel, kinestetik, eğitsel faaliyet alanına sahip olabilecek bu şehirde, insanların devasa alışveriş merkezlerine sıkıştırılmasının hiç kimse tarafından konu edinilmemiş olması önemli bir noktadır.
 
21.yüzyılın tipik sosyal sınıf özelliğinin küresel bazda bakılınca mikro örneği olarak adlandırabileceğimiz Antalya şehrinin toplumsal yapısı, dört duvarlarla çevrelenmiş bir zihin kuşağına sahiptir. Özellikle sanat ve spor alanındaki girişimlerin yetersizliği özellikle 7-25 yaş arasındaki kitleyi boş zamanlarını AVM ler de geçirmeye yönlendirmektedir. Bunun nedeni ise tüketim araçlarının insan hayatını dört bir yandan kuşatmış olmasıdır. İnsanlar haftalık bir ya da iki günlerinde çalışmak, okula gitmek ya da dershaneye gitmek dışı etkinliklere ayırabilmekteler. Bu günler boş zaman olarak tanımlanmıştır. Aslında bu tanımlama bile tüketim dünyasının bireyi determine ettiği aşamaların sadece birini temsil etmektedir. Çünkü kişinin hangi zamanda ne yapacağı artık tüketim sahalarının kontrolündedir.
 
Her hafta, her ay hatta her saat yapılan tüketim karşılığında kişilere kazanılmış bir hak olarak atfedilen sahte çekiliş törenleri, indirim kampanya seremonileri; bireyi AVM’nin kapısından ayırmamaktadır. Hal böyle olunca bireyler tüketime ve tükenmeye uyuşturulmuş zihinlerle teslim olmaktadır. Sahte ihtiyaç analojilerini bireye yükleyen reklam kültürü başarısını doyumsuzca sürdürmektedir.
 
Antalya şehir merkezinde yer alan AVM sayıları ve yüz ölçümleri, sanat ve spor faaliyetlerinin yürütüldüğü alanlardan katlarca oranda daha fazladır. Sayı ve yüz ölçümü neden önemli? Bir faaliyet alanının fiziki şartlarındaki kalite ve imkanlar o faaliyete ilgiyi arttırmada en önemli unsurlardandır. Fiziki şartların yeterli düzeyde olması faaliyet alanına özgü ilginin çoğalımı ile doğru orantılı değildir. Potansiyele sahip olan bina, spor sahası veya atölyenin bilişsel ve duyusal süreçlerle insana aktarımı yapılmalıdır. Antalya sahip olduğu iki üniversite, bir spor lisesi, bir güzel sanatlar lisesi, bir sosyal bilimler lisesi başta olmak üzere sanat ve spor alanlarına yönlendirme yapılabilecek eğitim sahalarına sahiptir.
 
Sayı ve eğitim kalite düzeylerinin bu iyileştirilmesi her bir sanatsal ve sportif faaliyet alanının kalitesine doğrudan etkide bulunacaktır. Bu anlamda bakmaya çalışırsak, bireyleri tüketim kültürünün bir parçası yapmak yerine doğru yönlendirmelerle spor, sanat ve sosyo-kültürel birçok etkinliğe teşvik etmek sadece Antalya için değil tüm dünya toplumları için önem arz eder. 
 
Toplam blog
: 9
: 481
Kayıt tarihi
: 04.03.15
 
 

Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, Lisans  Akdeniz Üniversitesi, Eğitim  B..