Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sanılanlarsa ne kadar gerçekleşir bilinmez

Sanılanlarsa ne kadar gerçekleşir bilinmez
 

Kendimizi büyütürken dünyaya getirdiğimiz çocuklarımızı da büyütüyoruz.

Türlü zorluklar içinde bir çok şeyden mahrum kalarak hayata katmaya çalıştığımız çocuklarımız büyürken hayallerimizi onların hayallerine feda ediyoruz.

İlköğretim sıralarında beraberce ders çalışılırken sonrasında artık onlara yetişemez oluyoruz.

Zaman , zaman fikirlerimiz çatışıyor, haklı çıkan biz olacakken haksızlıklarını yaşayarak öğrenmek istediklerinden çektikleri çile bizleri de yoruyor.Diyoruz ki ''dur dinle biraz'' Dinlemiyorlar ve yaşayarak öğreneceğiz diye diretiyorlar..

Eğitim hayatı biter, askerlik biter, iş bulma savaşından galip çıkıldıysa eğer sıra ailelerin de desteğiyle evliliğe gelir .Hep birlikte sıvanır kollar..İstekler yerini zarurete bırakırken yürekte kalan bir sürü ukdeyle ve bir sürü borçla ev tutulup düzülür..

Nihayet düğün günü gelip çatar…teleşe içinde başkasınınmış gibi düğüne gidilir ve’’evet’’ denilir.

O zamana dek yaşananlarıysa ne siz sorun ne de ben cevaplayayım…Yaşayın da görün!!

Sözüm ona gençler !!!neredeyse otuzlu yaşlarda ancak evlennebiliyorlar .Plan projede önce borçların ödenmesi sonra çocuk yapmayı düşünmek var…Alimallah bir şaşılırsa bütçe fire verir bir daha toparlanılmaz yoksa..Bu söylediklerim para derdi olanlar için tabii…parası olanlar için değil!Hoş onların da kendine göre derdi çok ya!!!

Bu arada bir evde yaşamaya başlayan çiftleri evin ve evliliğin sorumluluğu bekler..Kişilik çatışmalarında yapılan manevralar bazen işe yarasa da bazen yaramaz..

Birleşen güçler güçlenirken birleşemeyenler tükenip gider.

Bir de oturmayan kişilikler evliliğin sorumluluğunda yorulan beyinleriyle birbirlerini hatırlamayı unuttuysa eğer.....çanlar ayrılık için çalmaya başlar..farkına varıldığındaysa iş işten geçmiş olarak…Uykudan uyanıldıysa , uyanan elini uzattıysa da , diğeri çoktan kendini gitmiş sayıyor..

Onları yoran neydi bu kadar?Yalnızlıkları mı?Saygının, değerin önemsenmemesi mi?Kaybetme korkusunu hissetmemek mi?Yoksa ta başından beri sevdiğini zannedip sevmemek mi?

Her neyse aşk bitip de yerine sevgi gelmiyorsa bitebiliyor işte!..

Biterken de ‘’sen haksızsın’’’’ben haklıyım’’’’sen şunu dedin’’’’ben bunu dedim’’demeden de olmuyor..Çare aranırken kırıp dökerek gurura yenik düşüp hızla ayrılığa gidiliyor.

Oysa bir suçlu aranacaksa o da zaman!!iyi kullanılması bilinmeyen zaman!!

Geçip giderken ne yaptığı hiç anlaşılmayan zaman!!

Bakarken görmemekle ..söylenirken duymamakla …adam sendecilikle bitirmeye meyilli zaman!!!

Ve elini verdiysen kolunu kurtaramadığın zaman!!

Ve böylece ilişkileri bitiren zaman!!

Arkada bırakılan anılar bir süreliğine değil!ebedi yüreğin gizli bir yerinde istemesen de saklanıyor..Saklananlar ne kadar çoksa o kadar bilgeliğin artmış, bir sonraki yoluna o kadar ışık tutacak sanılıyor…

Sanılanlarsa ne kadar gerçekleşir bilinmez.. !!!!

 
Toplam blog
: 285
: 1333
Kayıt tarihi
: 09.12.06
 
 

Zonguldak doğumluyum. AÖF Mezunu olup, üç çocuk annesiyim. İki de torunum var. Şiir, doğa yürüyüş..