Sanki bu kadar kanal yetmiyor!

Sonunda Türksat 3A da fırlatılıyor. Peki, bu gelişmeyle birlikte gelecekleri biliyor musunuz?

Bu çok iyi bir gelişme. Türksat 3A’nın uzaya gönderilmesi, uzun yıllar süren uğraşların neticesinin alınması aslında. Çünkü 2006 yılındaki haber arşivlerine de göz attım, az önce. Türksat 3A’dan bahsediliyor! Muhtemelen daha önce de bununla ilgili görüşmeler yapılıyordu. Arşivi o kadar zorlamadım.

Öncelikle sorulması gereken soru, Türksat 3A gerekli mi? Cevabı basit: Evet. Gerekli, gerekli olmasına da bununla birlikte televizyon kanallarıyla ilgili yeni düzenleme getirilmeli. Yapılan bir açıklamada ‘200 yeni televizyon kanalı daha yayına girebilecek’ denildi. Peki, bu neyi çözecek. Yani, 200 kanalın daha hayatımıza girmesi de ne demek oluyor? Uyduda kaç kanal düzenli bir şekilde izleniyor acaba? Elimize kumandayı aldığımızda hiç ismini duymadığımız kanallara rastlıyoruz. Bu çok mu normal?

Son zamanlarda makalelerimi ‘sitem’ içinde yazıyorum, kızgınlıkla… Ancak mecbur kalıyorum. 200 kanalın daha hayatımıza girmesi, sadece kirliliğe yol açacaktır. Bildiğiniz kanal çöplüğü… İzlenmeyen, reyting sıkıntısı altında, amaçları sadece para kazanmak olan kanallar topluluğu diyelim biz buna… İzlediğim belirli kanallar var. Bunların sayısı elliyi aşmaz. Ancak yüzlerce kanal var. Ve Ulaştırma Bakanı Yıldırım, 200 tane daha ekleyebileceklerini açıklıyor. Tamam, uydunun uzaya gönderilmesi çok güzel bir şey. Diğeri ‘eskimişti zaten’ diye de düşünülebilir. Ki, başta bunun gerekli olduğunu da belirtmiştim. Ancak yeni kanal da neyin nesi?

2015’te yerli uydu da gönderilecekmiş. Türkiye bu teknolojik gelişmelere iyi ayak uydurdu. Güzel… Ancak televizyona yapılan yatırım, sadece maddiyata dayalı gibi. Yani ben öyle görüyorum. Maddiyat derken şunu kastettim; yeni açılacak kanalların amacı sadece para kazanmak olacaktır. Bu saatten sonra bir televizyon kanalını sıfırdan açan adam hakkında ‘medyaya merakı varmış zaten’ demeyin bana. Yemezler. Madem medyaya merakı var, gitsin parasıyla düzgün bir gazete ya da televizyon kanalı satın alsın. Bu tür küçük televizyon kanallarının ve gazetelerinin tek isteği, reklam gelirlerinin azalmamasıdır. Bunun lamı cimi yok.

Son olarak diyorum ki; bu sayının sıfıra indirilemeyeceği kesin. Bunlar televizyonlarımızı kanallara boğarak kafamızı karıştırmaya meraklı anlaşılan. Bari sayı azaltılsın. Mesela 20 kanal olsun. ’20 kanal yeterli’ diyemiyorum. Çünkü 20 fazla bile. 1 olmalı. Hatta ne bileyim özel kura ile ya da ihale ile seçsinler. O kanalın bir önemi olur bari. Yani dikkat çekmekse, alın size dikkat çekici, saçma sapan bir fikir. Ancak emin olun 200 kanalın hayatımıza girmesi daha saçma…

Şimdi içinizde az da olsa:’200 kanal kapasitesi var diye, tamamı hemen dolmayacak ya!’ diyen olabilir. Şöyle cevap vereyim; evet! 200 kanallık kontejyan açılsın, hepsi dolar. Hadi en iyi ihtimal 6 ay içerisinde 200 kanal daha hayatımıza girer. Aslında ‘hayatımıza girer’ terimi yanlış. Kim ne kadar uğraşırsa uğraşsın, televizyonlarımıza girebilirler, ancak hayatımıza giremezler. Ki televizyonumuza geldikleri gibi de giderler!

Başka bir makalemde görüşmek dileğiyle…

Saygılar, sevgiler…