Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Sarayın adaleti…

Sarayın adaleti…
 

İstanbul, Çağlayan’da büyük bir bina var. O büyük binanın adı; İstanbul Adalet Sarayı. ‘Büyük’ vurgusu ise bize ait değil, binanın yanındaki bilboard da öyle yazıyor. Bir reklam metnini andıran ifadeler aynen şöyle; “Avrupa’nın en büyük Adalet Sarayı burada yükseliyor.”

Avrupa’nın en büyük Adalet Sarayı ülkemizde imiş; gurur verici.

Fakat Avrupa ülkeleri içerisinde, adaleti sağlamak için en büyük binaya ihtiyaç duyan ülke Türkiye ise; bu aynı zamanda, söz konusu ülkeler arasında adaletsizliğin en yaygın olduğu ülkenin de Türkiye olduğuna dair bir itiraf değil midir..?

Büyük olan, sırf büyük olduğu için, aynı zamanda ‘hantal’dır da. Nitekim adaletin son yıllardaki görüntüsü de bunu doğrular niteliktedir.

Bir yanda ellerindeki potansiyel bomba ile birlikte, sokağa salınan çocuk tecavüzcüleri, diğer yanda parasız eğitim istediği için aylarca hapiste tutulan, umutları ve hayalleri karartılan çocuklar. Bir yanda kaçmayacağı varsayılarak serbest bırakılan seri katiller, diğer yanda, ortada kanıtlanmış hiçbir suç bulunmadığı halde yıllar süren tutukluluk ve davalar.

Hatta bu hantal yapı, artık meclis çatısının altına kadar uzanan kaoslar yaratan bir kuruma dönüşmeye başlamıştır. Hele ki bu gelişmelerin, Başbakan’ın iradesi ve telkinleriyle gerçekleştiği herkesin dilindedir ki, en kötüsü de budur. Böyle bir şeyin kısmen doğru olması bile, hukukun bitmesi, keyfiyetin egemen olmasıdır.

İstanbul, Çağlayan’da ‘büyük’ bir bina yükseliyor. O büyük bina Avrupa’nın en büyük Adalet Sarayı. Fakat ne yazık ki o büyük yapı adaleti değil, ancak hantal bir yargı sistemini sembolize edebiliyor.

Gösterişli ve büyük sarayların, geçmişte padişahların güç ve kudretini temsil eden sembolik bir değeri olduğu düşünülebilir. Ancak ‘Adalet Sarayı’ndan maksat adalet ve hukuk ise, büyük ve hantal değil, adil ve hızlı olma gereği vardır. Hele ki, muhakkak ama muhakkak Padişah iradesinden bağımsız olmalıdır.

Padişah iradesini hukuka hakim kılmakla, Osmanlı’yı tekrar hayata geçirmek mümkün değil; ancak hukuksuzluğun egemenliğini ilan etmek mümkündür…  

 
Toplam blog
: 57
: 1683
Kayıt tarihi
: 29.05.08
 
 

21/12/1966 doğumlu olup Mersin Meslek Yüksek okulu İşletme bölümü mezunuyum. Bir deri firmasında ..