Sarıgül sevdası, bayram şekeri tadında (Sarıgül: 1 Eylül'de CHP'deyim!..)

Birileri internetten bir haber uçurmasın, öteki siteler, balıklama atlıyorlar haberin üstüne.

Bir yarış başlıyor; “Önce bizden öğrendiniz!” yarışı!..

Televizyon kanalları da durur mu hiç?

Durmadıkları için de, “yaşayan adam”, "ölen adam” olur; “olmayan”lar, “oldu” olur.  “Olmayan”, işe yaradığı sürece susulur; ama zarar vermeye başlayınca, ardından bir yalanma gelir.

Her işimizde “biz bize benzeriz”i oynamayı pek de severiz.

(Memet Fuat, şu anda ulaşamayacağım, yazar-eleştirmen üzerine yazdığı bir yazısında, genel  çerçevesiyle şöyle der: Yazarlar, hoşanlanmadıkları eleştiriler karşısında, eleştirmenleri okuduklarını anlamamakla suçlarlar. Ama kendilerinin bile düşünemedikleri yönde olumlu bir değerlendirme geldiği zaman, bu kez, eleştirmenin okuduğunu iyi anladığından söz ederler.

Ne ilginç, kurnazca bir davranış!..)

*****

İnternette ne var ne yok diye şöyle bir dolaşırken iki çelişkili haberle karşılaştım. Bu çelişkili haber, Mustafa Sarıgül’le ilgili.

Çoktandır, Sarıgül’le ilgili “renk renk” haberler uçuruluyor.

Haber şu:

Sarıgül: 1 Eylül'de CHP'deyim!

Sonra haber, haberi ilk veren, “ciddi haber” vermekle övünen internet sitelerinden kaldırıldı.

(“Erzincan Bayram Şenlikleri’nde değerlendirmelerde bulunan Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, Refahiye Çukurçimen Köyü Haydardede Cemevi açılışında ‘Artık nazlanmak yok, 1 Eylül’de Cumhuriyet Halk Partisi saflarında yerimi alacağım. Arena Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek törende CHP’li olacağım’ diye konuştu.”)

“Arena Spor Salonu” nerede?

Ankara’da...

Sarıgül, bir köy ziyaretinden böylesine önemli açıklamayı niye yapar ki?

Sonra mı?

Sarıgül’den bir yalanlama geldi haberi:

“Böyle bir şey söylemedim. Halk, CHP'ye katılmam yönünde tezahürat yaptı. Ben de 'Bugüne kadar bölen, parçalayan olmadım. Yarın da olmayacağım. Bizim görevimiz birleştirmek, bütünleştirmektir. Değişim Hareketi’nin amacı bütünleştirmektir. ANAP'lısı, BDP'lisi, AK Partilisinin oyunu da bekliyorum. Dün aldım, yarın da bekliyorum” dedim. Yurttaşlarım beni nerede hangi görevde görmek isterse ben orada olurum. Kesinlikle tarih vermedim.

Siyaset iddiasında varız Türkiye’de de varız. İstanbul’da da varız. Halk nerede isterse orada varız. Bölen olmayız, ama bizim konuşmamızda parti adı geçmedi."

Sarıgül, kendi mantığına göre, fırsat yakaladığına inandığı her ortamda aynı şeyleri söylüyor.

*****

Ne demeli?

Kullanmak, kullanılmak, pazarlamak!..

Anlaşılan, birileri yurttaşları işletiyor!

Ad duyulsan da, gündeme gelsin de nasıl gelirse gelsin!..

Gel de kimi eleştireceğini düşün dur!

Eleştiri okları, "alet" olanlara yöneltilmeli...