Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

Süper Kupa için önlemler ve zevkli maç izlemenin reçetesi!..

Süper Kupa için önlemler ve zevkli maç izlemenin reçetesi!..
 

Geçen sezonun sonuçlarına ait olacak, ama bu sezonun ”ilk”i sayılacak kupa, Kayseri’de sahibini bekliyor. Kupanın bir kulpundan Fenerbahçe, ötekinden Galatasaray yakalamış durumda. Hangisi daha güçlü çekerse, kupa onun elinde kalacak.

Şimdilik kupa ortada, eller kulplarda, poz veriliyor. Fondaki müzikte, Galatasaray cephesinden yükselen bildik/ klasik sözler var.

Kayserili futbolseverler, pazar günü önemli bir maça evsahipliği yapmanın tadını statta çıkarmak isteyeceklerdir.

Kupa’nın sıfatı “süper”, alınacak önlemler de “süper” olacağa benziyor!..

(Mersin’de düzenlenen 17. Akdeniz Oyunları’nda özellikle açılış/ kapanış törenleriyle igili alınan önlemleri, oyun alanlarına girişteki ilginç yasakları, “bilet oyunları”nı anımsamak/ anımsatmak gerekecek ister istemez.

Açılış/ kapanış törenleri için bilet satılıyor dendi, ama biletler birilerine dağıtıldı. İçeriye “ruj”, “göz kalemi”, bildiğimiz “kalem” de alınmadı. Vermek istemeyenlerden, arabaları çok uzaklarda olanlar şanssızdı!

“Kalemini alacağız?
“Niye?”
“Yasak!”
“Kalemin neyi var ki?”
“İçeride slogan yazanlar var.”


Gitti güzelim kalem...)

Önlem almak, güvenlik güçlerinin görevi. Maça gidip gelenlerin güvenliğini, rahat etmelerini sağlamak da...

Ama çoğu önlemlerde hep aşırıya kaçıyoruz. Bir coşuyor, bir coşuyor; bir abartıyor, bir abartıyoruz ki...

Bazen, “büyük” iş yapıyormuş havasına girildiği için, gülünç olunuyor.

(Seyircinin, cebinde “madeni para” ile stada girmesi yasak.

Niye?

Sahaya atılır, yaralanmaya yol açar da ondan.

İyi hoş da, içeride alışveriş yapınca, kâğıt paranın üstü “madeni para” olarak veriliyor.)

*****

Süper Kupa, alınacak önlemlerin açıklanmasıyla dikkatleri çekmeye başladı. Olan yasakların açıklanması bir yana, yeni yasakların getireceği “suç”lar, umalım, maçın önüne geçmez.

Bu sezon “yasaklama”lar, “suç”a dönüşecek gibi... Ayrıca, anlaşılan o ki, valiler, emniyet müdürleri başka görevler de üstlenecekler. Asıl konuşması gerekenler geri planda kalacak, hep onlar öne çıkacak.

Kayseri Valisi, sonra Emniyet Müdürü, bir iki cümleyle anlatılacakları, süslü püslü cümlelerle anlatıyor, işi “nutuk” havasında sürdürüyorlar. Önce, Kayseri Valisi’nin “davul ve vurmalı müzik aletleri” yasağı geldi. Neyse ki sonra bundan vazgeçildi. Bu yasağın sürmesi, akla hayale gelmeyecek başka yasakları getirecekti.

Gelecek günlerde getirebilir de...

“Müzik aletleri”nden “vurmalı”sı yasak. Ya taraftar, “üflemeli”, “telli” olanlarla gelirse ne olacak?

(O çalgılar, “vurmalı” olanlardan daha tehlikelidir!. Çünkü taraftar, yaratıcılıkta cin gibidir. Öyle bağırmadan çağırmadan, derinden derine tepkisini koyar. Slogan atması yasaklansa da, “telli”, "üflemeli” çalgılarla sloganlarını seslendirir.

Estirilen havaya bakılırsa, taraftar, maça gelecek, işi gücü bırakacak, durmadan sadece slogan atacak.)


*****

Bizde yasaklar, işler rayından çıkarıldığı için, “suç”a dönüşüyor.

Kayseri’de Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak Süper Kupa maçında stada “davul” sokulması niye yasaktı?

Yanıt, Kayseri Valisi’nden:

“Bizim davulla ilgili daha öncesi kararımız, davulun tokmaklarının sahaya atılması endişesinden kaynaklandı."

Davulu çalan taraftar, tokmağı sahaya atınca, neylesin davulu?

Tokmak başkasında davul kendisinde ise, bundan kime yarar sağlayacak?

Ne oldu da davul yasağı kalkttı?

Yanıt, yine Kayseri Valisi’nden:

“Müsabaka öncesi ve sonrasının güvenli huzurlu geçmesi için, her iki kulübümüzün taraftarının yazılı başvurusu üzerine, sınırlı sayıda ve kimlikleri belirlenen kişilerin davulla tezahürat yapması yolunda karar aldık.

(Oldu olacak, belediye bandosu ya da mehter takımı, kurayla Galatasaray ve Fenerbahçe’ye ayrılan tribünlerde yerini alsın! Onlar vursun/ çalsın, taraftarlar da onlara eşlik etsin; bağırıp çağırsın! Nasıl olsa her yerde “cici” taraftar bulunur.)

Gelsin sorular:

“Sınırlı sayıda”ki kişileri kim belirleyecek?

“Davulla tezahürat yapama” izni içinde “tezahürat”ın nasıl yapılacağı da belli mi?

“Müsabaka öncesi ve sonrasının güvenli huzurlu geçmesi”yle “davulla tezahürat yapma”nın ya da yapmamanın ne ilgisi var?

Olağan önlemleri bile abaratarak, öyle davul zurnayla ilan edercesine duyurmanın; yetkililerin, siyasetçi havasıyla uzun uzun açıklama yapmasının ne gereği var?

Kayseri Emniyet Müdürü’nün şu abartılı cümlesine ne demeli?

"Bayramın hemen ertesi günü dünyanın spor devleri arasında yer alan Galatasaray ve Fenerbahçe'nin karşı karşıya geleceği Süper Kupa maçına evsahipliği yapacağız.”

*****

Maça gelirsek...

Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki maçlar “gazozuna da olsa”, medya açısından da önemlidir.

Fenerbahçe mi, Galatasaray mı kazanır?

Soruyu şöyle sorsak:

Takımlar nasıl oynarsa kazanır?

Fenerbahçe, Salzburg karşısında ilk; Galatasaray ise Arsenal karşısında ikinci yarıdaki gibi oynarsa...

İşte, zevkli maç izlemenin reçetesi!..

Son söz:

Yeter ki futbol seyredelim.


http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com





 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..