Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '11

 
Kategori
Öykü
 

Savaş, savaş devleri ve savaşın kutsanması

Savaş, savaş devleri ve savaşın kutsanması
 

Bir zamanlar dünyamızda çok sayıda gariban ülke varmış…
Hepsinin adı garibistanmış…
Her garibistanın birde devi varmış.
Bu ülkelerin çalışkan halkları çok da garibanlarmış...
Sabahtan akşama çalışırlar, üretirlermiş.
Hem kendileri hem de devleri için… 

Birde haşmetli dev ve yardımcıları varmış o zamanlar…
Bunlar kendi garibistanı dışında başka garibistanlara da devlik yaparlarmış…
Garibistanların devleri, haşmetli devlerle çoğunlukla iyi geçinirmiş.
Haşmetli devler bu ülkelerin başına bazı akşamlar musallat olurmuş...
Haşmetli devlerden biri çıkarmış ortaya anısızın;
İstediği ülkeye akıl almaz silahlarla başlarmış ateş açmaya...
Hiç kimse onlara karşı çıkamazmış...
Çıkarsa başına gelecekleri bilirmiş...
O haşmetli devler aklına esen neresi olursa olsun, kim olursa olsun, hangi düşünce olursa olsun;
Hiç düşünmeden, acımadan imha edermiş...
Saldırganlığının, pervasızlığının nasılsa hesabı sorulamazmış...
Çünkü onların elinde olan silahlara silah işlemezmiş...
Çünkü onların elindeki kalkanlara kılıç geçmezmiş...
Çünkü onların elindeki güce mermi dokunmazmış…
Haşmetli dev istediği akşam, karanlık basarken tüm silahlarını kuşanır;
Çıkıp gökyüzüne başlarmış canı istediği yere ateş etmeye…
Onların oyunu buymuş...
Onlar bu yaptıklarından büyürmüş...
Onlar ateş ettikçe büyüyen yaratıklarmış...
Anlayacağınız bu gariban halklar hem kendi devlerine hem büyük haşmetli devlere kulluk ederlermiş.
Bazen de savaşırlarmış kendi aralarında ama çoğunluk anlaşma içindelermiş…
Haşmetli dev bazen de bu devleri kendi aralarında savaştırırmış…
Devlerin savaşları da gariban halkların kendileri adına savaşması anlamına gelirmiş.

İşte yine öyle bir olaydı olanlar;
Kendi devleri öteki garibistanın devine gizliden savaş açmıştı.
Savaşa gidenleri gördüm ben limanda…
Bana el salladılar.
‘’Hadi sende gel’’ dediler.
Onlar o devle savaşa gittiler…
Yani karşı ülkenin garibanlarına karşı savaşa gidiyorlardı...
Kendi devleri öyle buyurmuştu…
Kendi devleri kutsamıştı onları ayrıca…
Garibistandaki deniz savaşında ölenler oldu.
Kendi devleri geri çağırdı garibanlarını…
‘’Yeter bu kadar!’’ dedi…
‘’Zafer bizim! Ölenler şehittir! Dersini aldı, zaferimizi tüm diğer devlere anlatmam lazım!’’ 

Fakat garip bir şey oldu;
Garibistandaki herkes kutsanmak istiyor,
Herkes şehit olmak istiyordu.
İçlerinden bazıları, garibanları kendi devlerine karşı savaşa çağırdı;
‘’Bu savaş devam etmeli’’ diyorlardı.
Gerekirse bizi savaştan yoksun bırakan kendi devimizi yenelim önce.
Sonra gidip öteki devin garibanlarını yok edelim ki;
Devliği kalmasın!’’
İki garibistan halkı kutsanmak için kendi savaşları olduğuna inandı bu savaşın.
‘’Bizim devimiz sizin deviniz yener’’ saflığı içinde hem de.
İnsanların temel görevi kendi devlerini seçmek olmuş o gün bu gündür;
Devsiz dünya hiç düşünülmemiş… 

 

 

 

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..