Savaş Oyunu

Niye İngiliz Mezarlığı’nın kapısı,
Ardına kadar açık dururdu, bilemem
Anılarımın yosunla çam alacası
Kokusunu silmek istesem de silemem 

Bakmayın kız olduğuma, çocuk yaşıma
Ben de cesurdum oğlanlar kadar en az
Ben de savaşırdım hemi de tek başıma
Üstelik ardımda hiç bırakmazdım enkaz 

Öncesi, çamların iğne yapraklarından
Tutsaklarım için zincirler hazırlardım
Ve el bombaları çam kozalaklarından
Sonrası, mahsustan bir savaş başlatırdım 

Ya şehit ya gazi düşerdi birer birer
Dalları kırılan çiçekten askerlerim
Gurubun kızıllığına karışırken gölgeler,
Islıkla bir cenaze marşı bestelerdim 

Zafer bugünlük bizimkilerin olduysa
Ertesi gün mutlaka İngilizlerindi
Bedeli ne olursa varım iddiaya
Savaşlarım, savaşların en adiliydi 

Hâlâ İngiliz Mezarlığı’nın kapısı,
Ardına kadar açık mı size çocuklar?
Hâlâ yosun kokusuyla çam kokuları,
Taşır mı çocuk rüyalarına imbatlar?