Sayılı günün son demi

Fahrettin Akdemir’in ışıklı anısına…

Bir ılgım portakal çiçeği koklatan aşkına bandın

‘Hayata sensiz başlamayacağım’ dediğin liseli sevdan

Sol anahtarını buldun… Fıkır fıkır bir düşün gülünü

Işıktan bir fıskiyeydi, ardına kadar açılan hayat.

İnce su gibi ığıl ığıl akan yolun nabzını tutamazsan

Gülerken ısırırmış kan kanserli zamansineği!..

İçin için kanadı çığlığın..! Avaz avaz yekindi öfken

Önce çıngıl çıngıl düşlerin döküldü!.. Kürkçüler tanık.

Cihanyüzlü, hayatın en tatlı yerinden yakalamışken kıskıvrak

Senin olana..! Yol düşgelene… Doya doya

Sarılamadın ‘Bu yol uzaklara gider mi baba?’ diyen oğluna!..

Düşlerin öldü!.. Falçata kesiği lirik hüzün boğum boğum

Ne zaman bellek çakımı yapsa keşmekeş sayılı günlerin

Aklına düşen, hançer gibi saplanır kirtim kirtim yüreğine…

Ölümün ardını yoklarken uçurumdan düşerdi yüzün

Tortusuyla dibe vurunca!.. İçerdin tüte, tüttüre tüttüre…

Abi, neden ben der gibi melül melül bakardın..?!

Kanatların(ı) yol / du kem, kemirgen hayat!.. Yavan yavalak

Yoldaş türkülerle bezerdin yüreğini.

El verdi yumul yumul yürek… Göz gözeydik teneşirde!..

Hüngür hüngür… Sol anahtarsız kaldı gökçe gülüşlü aşkın!

Dövüne dövüne, perme perişan dalında kurudu nârın..

Hayat balın ant içmiş senle, yapayalnız kalmaya!!..

Kan / ka öykün gibi yapış yapıştı Adana akşamları…

Seyhan yürekli!.. Aşkın, Cihan, yarınların yok gibi

Bir sağanak yaz yağmuru gibi

Serçe ivecenliğiyle (ç)ekip gittin yolun (g)izine.

Geciktim! Beklerken bir ılgın hoşluk versin şiirin tınısı.

Ali Akdemir

05. 04.07

Kayseri