Sayın Başvekilimiz Anayasa Mahkemesi tarafından mağdur edilmektedir

Paralel odaklar tarafından Başvekilimizin kendi telefon görüşmeleri kaydedilerek Mavi Kuş sitesi olan cik cik’den kendisine iftiralar atılmış, hatta bu ses kayıtları Senin Tüpün adlı internet sitesinden yayınlanarak iftiralar elle tutulur hale getirilmiştir. Sayın Başvekilimiz, bunlar dublaj-montaj diyerek iftira olduklarını kanıtlamış olmasına rağmen hükümetimizi yıpratmak için her iki site de bunlara kayıtsız kalmıştır. Sayın Başvekilimize bunları kapatmaktan başka çare bırakılmamıştır. Bu siteleri Başvekilimiz kapatmış olmasına rağmen bazı kendini bilmez kişiler teknolojik hileler kullanarak bu sitelere girmeye devam etmiş ve bu durum Sayın Başvekilimizi fevkalade derinden üzmüştür. Asıl darbe verdiği kararların milli olmaktan çok evrensel olduğunu belirten Anayasa Mahkemesi tarafından vurulmuş ve bu mavi kuşun özgürce ötmesine izin verilmiştir. Sayın Başvekilimiz üzüntülerini, karara saygı duymadığını söyleyerek belirtmiştir. Asıl darbenin katmerlisi Hakkaniyet Nazırımıza Hukuk Sistemi’ni dizayn etme yetkisi veren kanunu iptal edilerek vurulmuştur. Sıra Senin Tüpün sitesinin açılmasında olduğu aşikardır. Bu işler adeta Sayın Başvekilimize nispet niteliğinde yapılmıştır.

Bunların çözümü basittir: Tek maddelik kanunla Anayasa Mahkemesi kaldırılmalıdır. Kanun Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe gireceğinden ve Mahkeme fiilen kaldırılmış olacağından Yüce Mahkeme’nin bu kanunu iptal etme şansı da olmayacaktır. Şimdi bazı kötü niyetliler Anayasa Mahkemesi’nin Anayasal bir kurum olduğunu ileri sürerek bunun mümkün olmadığını, bunun için anayasal bir düzenleme yapılması gerektiğini falan söyleyeceklerdir. İnanmayın… Çünkü memlekette Monsanto’nun Amerika gezintisinden sonra Kanunu olmayan GDO’nun yönetmeliğini yapan sayın vekillerimiz değil miydi? Bu gezintiye tüm partilerden vekillerimiz katılmıştı; neyse…

Diyelim ki, bu olmaz… O zaman Anayasa Mahkemesinin kararlarını denetleyecek bir kurum olmadığına göre acilen böyle bir heyet teşekkül ettirilmelidir: Bu heyet Sayın Başvekilimizin danışmanlarından mahkeme heyeti sayısında olmalı ve mahkemenin milli ve hükümetimizin hukukuna aykırı olan kararları bu heyet tarafından geçersiz sayılmalıdır. Sonuçta son söz MİLLİ İRADE tarafından söylenmiş olacaktır. Zaten üç yüz elli kusur vekilin yaptığı kanunu on sekiz kişi nasıl iptal edebilir ki… Bu hukuka aykırı bir durumdur. Sayıca üstünlük yasamada olduğu ve Milli İradeyi temsil ettiği halde atanmışların seçilmişlerin yaptığı yasayı iptal etmesi akıl alır gibi bir şey değildir.

Tüm mahkemelerden hakimler azledilmeli ve yerlerine Milli İradeyi temsilen hükümetimizin seçeceği vekillerimiz görevlendirilmelidir. Böylece Milli İradeyi temsil edenler aynı zamanda adalet de dağıtmış olacaktır. Böyle Milli İradenin temsil edildiği mahkemelere kim ne diyecektir?

Bu yazıda önermiş olduğum Anayasa Mahkemesi’nin kaldırılması fikrime bazı kötü niyetlilerin kesinlikle karşı çıkacağını biliyorum. Bu nedenle bunun yerine Anayasa Mahkemesinin üyelerinin de azledilerek hükümetimiz tarafından Milli İradeyi temsil eden vekillerimizden üye seçimi yapılmalıdır. Buna kim ne diyebilir? Milli İrade’nin adalet dağıtmasından daha doğal ne olabilir ki?..