Sayın hazine arayıcısı

Hazine belki de siz siniz
Kim bilebilir ki kalbimde sakladığım bu gerçeği? Nereden bilebilirdim ki bu yalancı dünyada sizin gerçek bir hazine aradığınızı? Cahilliğimi bağışlayın lütfen sayın hazine arayıcısı. Ah şimdi de kartınızı takdim ederek beni büsbütün mahçup ediyorsunuz. "Her türlü hazine aranır." "Gerçek hazine arayıcısı."
Efendim ben gerçekten hazine arayıcılarının, bir yalan ne bileyim gerçekdışı olduğunu düşünmüşümdür. Görüyorsunuz ya şu zavallı aklımın gerçekdışı ve gerçekiçini nasıl karıştırdığını. Size bir şey söyliyeyim mi? Akıl dediğiniz şey gerçek bir hazinedir. Gerisi fasa fiso. Dünyanın bütün hazineleri demek istiyorum... Benim için fındıkiçi kadar önemli değildir. Ah neler saçmalıyorum ben, hazineden girdimde fındıkiçinden çıktım. Durun bir dakika fındıkiçi dedim de şu zavallı aklıma geliverdi. Fındıkkıran balesini seyretmiş miydiniz hiç? Ben geçen sene görmüştüm. Orada bir kız vardı. Hani nasıl derler bir içim su. O gün bu gündür hiç aklımdan çıkaramamışımdır onu. Görüyorsunuz ya zavallı ben bir kızı bile aklımdan çıkaramazken, aman efendim, siz toprağın altından ne hazineler çıkarıyorsunuzdur kimbilir? Doğrusunu söylemek gerekirse işinize saygı duymamak mümkün değil.