- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Sayın Mehmet Ali Birand, müsaitseniz bi dakika bakabilir misiniz?
*
Mehmet Ali Birand’ın 10 Aralık 2011 Cumartesi günkü yazısını özellikle seçmiş değilim. Bir diğer deyişle Mehmet Ali Birand’ı özellikle seçmiş değilim.
Günlük köşe yazılarını okurken O’nun yazısını da okuyordum ve ‘şey’ kelimesinin yazılışı dikkatimi çekti.
‘Şey’ kelimesini kendinden önce gelen kelimeden ayrı yazması gerekirken, bazı cümlelerinde birleşik, bazı cümlelerinde de ayrı yazmıştı Birand. Bir tutarsızlık vardı.
Biraz kurcalayınca bayağı bir karmaşık daha başka hatalar zinciriyle karşılaştım.
“Başkalarını eleştiriyorsan önce kendine bak! ” da diyebilirsiniz. İyi de ben milyonların ağzının içine baktığı bir yazar değilim ki. Elbette elimden geldiğince doğru yazmaya çalışıyorum ama hepsinden önemlisi bu işten ekmek yemiyor, para kazanmıyorum. Daha önemlisi mesleğim dışında bu işe vâkit ayırmaya gayret ediyorum.
Birand’dan daha fazla hata yapabilirim yani kimse kusura bakmasın.
Ayrıca yazılarımda böyle imlâ hataları olursa tarafıma bilgi verilmesi beni özellikle mutlu eder. Nitekim bazı arkadaşlar hatalı cümlelerimde beni uyarırlar ve bu da benim işime gelir.
Sistem nasıl işler detaylarıyla bilmem mümkün değil elbet. Birand gibi ünlü yazarlar yazılarını yazıp gazeteye mail atıyor ve o yazılar baskıya girmeden önce, kontrol edilmeden yazara güvenilerek aynen kopyalanıp yapıştırılıyor olabilir.
Varsa asistanlarına iletiyorlar, onlar da inceleyip hataları düzeltip öylece baskıya gönderiyorlar da olabilir.
Ya da yazdıktan sonra Milliyet’in editörlerine ulaştırıyorlar ve onların kontrolünden sonra da yayınlanıyor olabilir. O kadarını bilemem.
Ancak bildiğim bir şey var; birazdan okuyacaklarınızda olmaması gerektiği kadar hata var.
İşte Birand'ın 10 Aralık 2011 Cumartesi günkü 'Erdoğan çekildi partinin hâline bakın...' başlıklı yazısından alıntıladıklarıma beraber bakalım.